
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
HALUK HOCA'NIN BİLİMSEL TEORİLERİ VE TRAFİK GERÇEĞİ!
+Ulaşım planları politiktir. Ulaşıma hangi politika ile bakarsanız, öyle planlarsınız!
+Ne kadar yol yaparsanız, yapın trafik azalmaz. Yaptığınız her yol, bekleyen sessiz talep tarafından doldurulur. Trafik azalmaz, daha da artar!
+ Kente göre trafik değil, trafiğe göre kent düzenlemeliyiz.
+ Şehir merkezinde otomobil kullanımı kısıtlanmalı. Bunu yapmazsanız, insanlar toplu ulaşıma geçmiyor. Londra'da şehir merkezine araçlı giriş ücretli.
+ Yol yapmak trafiği çözmez. Yolu daraltmak bile gerekli. Çünkü trafik azalıyor, insanlar da daha sonra alışıyor!
+ Eskişehirliler 10 dakikalık yere otomobille gidiyor. Çünkü parklanmaya kısıtlama yok! Yol kenarına atını bağlar gibi arabasını bırakıp gidiyor.
+ Kent Merkezine otopark yapılmaz. Otoparklar şehrin çevresinde toplu taşımaya entegre şekilde yapılır.
***
Bu sözler Prof. Dr. Haluk Gerçek'e ait.
Önceki akşam dinledik kendisini...
Oldukça ilginçti söylediği sözler.
Aslında hiçte yabancı değildi!
Büyükerşen'in trafik üzerine sözleri ve uygulamaları ile hayli benziyordu...
***
Neyse, bu konuya girmeyeceğiz, söylemek istediğimiz daha farklı şeyler var.
En önce şu tespiti yapmalıyız mesela;
"Prof. Haluk Hoca'nın söyledikleri, tıpkı eski Milli Eğitim Bakanı'nın dediği gibi;
"Mektepler olmasa, maarifi ne güzel yönetirdim" hesabında.
Haluk Hoca içinde durum da aynı.
"Yollar ve araçlar olmasa, trafiği ne güzel planlardım" diyor.
***
En azından Eskişehir'deki görüntülerden yola çıkarak devam edelim.
Pazartesi akşamıydı.
Trafik artık kilitlenme noktasında.
İnsanlar araçlarından inmiş, isyan ediyor.
Korna sesleri, gürültüler, bağrışmalar cabası.
Aracımız ile Köprübaşı'ndan çevreyoluna çıkışımız tam 45 dakikayı buluyor.
Allah'ta çevreyolu var ki, gideceğimiz yere buradan ulaşmayı başarıyoruz.
***
Ortada bir gerçek var.
'Eskişehir'de yoğun bir trafik ve trafik sorunu var.'
Haluk Hoca'ya acı gelecek ama bu şehrin merkezinde yollar var.
Yani geçmişte bir hata işlemiş, bu yolları yapmışlar
Hepsi de sizin daraltmanıza gerek duymayacak kadar da zaten dar!
Çıkmak mümkün değil.
Ve daha acısı, bahsettiğimiz yolları kullanan hayli ciddi sayıda otomobil var.
***
Bu gerçek gözümüzün önünde dururken ve bu gerçeği her gün saç baş yola yola yaşamaya devam ederken;
"Yol yapmak bu sorunu çözmez' demek, Eskişehirliler ile galiba alay etmekten başka bir şey değildir!
Tamam, Eskişehirlilerin de trafik kuralları ile ilgili pek arası yok. Zaman zaman sıkıntılar bu yüzden de yaşanıyor.
Fakat;
Eskişehir'deki trafiğin rahatlaması için yeni arterler, yeni yollar, yeni kavşaklar, yeni üst geçtiler, hatta batçıklar yapılması gerektiğini de neredeyse herkes biliyor.
Ha, toplu ulaşım mı?
Eskişehirliler toplu ulaşımı kullanmıyor mu?
'Kullanmıyorsa, herkes kendi aracına biniyorsa, her gün tramvaya binen 120 bin kişi nereden geliyor?'
Birde onu sormalı...
***
Kısaca;
'Eskişehir'deki trafik sorunu, meseleye akademik tarzla bakmakla, süslü laflar etmekle, Londra, Paris örnekleri vermekle, 'araba alın ama binmeyin' demekle çözülecek boyuttan çoktan çıkmış durumda.'
Yapılacak tek şey var.
Bu şehre yeni yollar yapmak.
Hem de acilen, çok acilen...