Ciddiyim.
Ama hemen eleştirmeden önce bir durun.
Anlatayım...
++++
Bir şeyi ne kadar güzel yaparsanız yapın!
İlgi görememe riski ile karşı karşıya kalırsınız.
Eskişehir'de öylesine güzel mekânlar var ki!
Kendilerinin yanında hiç de iyi olmayan yerlere göre adeta bomboşlar!
Nedeni belli!
Marka olmak ya da olamamak meselesi!
+++
İstiklal Caddesi biliyorsunuz İstanbul denilince ilk akla gelenlerden.
Tarihten bu yana gelen süreç içerisinde marka olmuş ya da yapılmış.
İnsanları kendisine çeken cazibe mekânı haline gelmiş.
İçerisinde neler mi var?
Giysi, iç çamaşır, aksesuar, bijuteri, kundura, çanta dükkânları...
Fast food büfeleri...
Ünlü restoranlar.
Balık lokantaları.
Muhallebiciler, tatlıcılar ve börekçiler!
Geleneksel tatları satan lokantalar...
Gece gezmeleri için meyhanelerden türkü evlerine, fasıllara kadar mekanlar.
Tiyatro, sinema, kitabevleri ve sanat galerileri...
Ve elbette tarihi koku!
+++
Bir yeri cazibe merkezi yapacaksanız ona uygun fiziki şartları sağlamalısınız.
Mesela Barlar Sokağı yapıldı.
Sokakta ne kadar bina varsa hepsi bara dönüştü.
Şimdi Eskişehir'in "Barlar sokağı" oldu!
+++
Hamamyolu da bu tarzda düşünülmeli.
Hamamyolu Odunpazarı'nın cazibe merkezi olacaksa, yukarıda sıraladığımızın hepsi olmalı.
Hamamyolu'na girdiğinizde her bütçeye uygun alışveriş imkânı olmalı.
Pahalı restoranlar da olmalı, ünlü markalarda.
Fakat tam tersi, şehrin geleneksel yemeklerini satan ucuz lokantalarda.
Kültürel alanları, seyyar büfeleri...
Elbette gece yaşantısı!
+++
Hamamyolu'nun tamamı bu konsepte düzenlenmeyecekse, yapılacak olan çalışmanın pekte anlamı kalmaz.
Yani bir bankın yerini değiştirmekle, havuzun yerine yeşil alan koymakla, birkaç cicili bicili vitrinle hiçbir şey değişmez Hamamyolu'nda.
Yok, eğer hedefiniz yeni bir yaşam alanıysa ve tüm kentliyi buraya çekeceksiniz saydıklarımızın hepsini yapmak zorundasınız.
Yapmazsanız vaktinizi Hamamyolu ile boşa harcamış olursunuz.
Ortaya bugünkünden hiçbir farkı olmayan bir Hamamyolu çıkar!
Sadece görüntü değişir yani!
Güzel görüntü de Hamamyolu'nu marka yapmaz ve bomboş kalmaya mahkum olur!
++
Kısacası;
Hamamyolu, Odunpazarı'nın vitrini olacaksa her şey ince ayrıntılarına kadar düşünülmeli.
En önemlisi de plan, program belediye binasında değil, bizzat esnafla birlikte olay mahallinde yapılmalı.
Şimdiden bir uyarımız olsun...


*****************

ÖNCE GOL YEMEMEYİ ÖĞRENME!

Skibbe'nin savunma ağırlıklı futbolunu biliyoruz.
Skibbe sisteminin takıma uyum sağlaması ile birlikte en çok sıkıntı yaşanılan mesele de hallolacak.
Yani kolay gol yeme sorunu!
+++
Eskişehirspor hiçbir sezon, bu yıl ki kadar gol yememişti!
Yenilen gollerde adeta evlere şenlik görüntüler oluşturuyordu.
Skibbe'nin ilk maçında gördük ki, artık öyle kolayca gol yiyecek bir Es-Es yok!
Takım bunu daha ilk maçta başarmış görünüyor.
Nitekim Akhisar ancak duran iki top ile golü buldu.
O toplar gol olmazsa, bırakın biri, üçü alıp gelecektik!
+++
Anlayacağınız;
Eskişehirspor'un ilk dersi gol yememe üzerine!
Skibbe ilk önce bu mantığı takıma aşılayacak.
Evet, hücum anlamında çokta tatmin olmadık.
Ancak ilerleyen haftalarda rakip kalede daha çok görünmeye başlayan bir takım olacağımızı da düşünüyoruz.
Çünkü bugüne kadar bir sistemi olmayan, kara düzen giden bir takım artık disipline olmaya başladı.
Bu mali tablo altında da, kadro kalitesi anlamında da çok kolay değil işler.
Ancak başarılmayacak gibi de değil!
Biraz daha zamanla düzelecek her şey!
Rakipten alınan bir puanla başlamak iyi bizce.
Devamı mutlaka gelecektir.
Sancılı bir geçiş dönemi, elbette sancılı geçecek.
Biraz sabır deyip, Es-Es'i izlemeye devam edelim...