
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Hangi hizmet?
Mahalli seçimlerde seçmenlerin bir bölümü partilerine göre hareket eder.
Aday kim olursa olsun gidip partisine oy verir.
Bir bölümü de adaya bakar.
Adayı beğeniyorsa parti farkı gözetmeksizin oyunu gidip sevdiği adayın partisine verir.
Bir grup seçmen ise, o güne kadar yapılmış olan hizmetlere bakar.
Yapılanları takdir etmiş ise, yapan parti ve adaya yönelir bütün oyları.
O güne kadar yapılanları beğenmemiş ise, o parti ve adayına kesinlikle oy vermez.
Bu guruba giren seçmen için öncelikli kriter, yapılan hizmetlerin kendisine ve şehrine hitap edip etmediğidir. Beğendiği hizmeti yapan parti ve adayı oylarıyla ödüllendirirken, beğenmediği hizmeti yapan parti ve adayı yine oyları ile cezalandırır.
HİZMETLER YARIŞTIRILACAK DEMİŞTİK.
Bundan aylar önce, hem de birkaç kez yazmıştık.
-"Eskişehir'de, oy verme kriteri olarak yapılan hizmetleri göz önüne alacak olan seçmen, hükümet imkanlarıyla yapılan hizmetler ile Belediyeler eliyle yapılan hizmetleri karşılaştırıp, kıyaslayacak. Hangi tarafın yapmış olduğu hizmetleri daha değerli bulursa, oyunu da o partiye ve adayına verecek" demiştik.
Bunu söylerken de, hem hükümet imkanları ile gelen hem de Belediyeler marifetiyle yapılan hizmetlerin başını, raylı sistemler ile ilgili projelerin çekeceğini ifade edip " Hükümet imkanlarıyla yapılan ve uzadıkça uzayan bir Demiryolunun yer altına alınması meselesi var. Diğer tarafta, Büyükşehir belediyesi imkanlarıyla yapılan ve çeşitli nedenlerle geciken bir Tramvay hat uzatma meselesi. Bu iki yatırım seçime günler kala tamamlanacak gibi. Tamamlanacak olan bu iki hizmet, en azından birbiriyle kıyaslanacak ve oylarını yapılan hizmete göre verme eğiliminde olan seçmen için bir karar unsuru olacak" demiştik.
İşte şimdi...
Seçimlere birkaç günün kaldığı şu günlerde tam da bu aşamadayız.
Demiryolunun yer altına alınması çalışmaları uzun yılların ardından tamamlanma aşamasına geldi.
Tramvay hat uzatımı da, yine uzun yılların ardından tamamlandı.
Her iki tarafın da Demiryolu ile ilgili bu projeleri seçim öncesi seçimin beğenisine sunulmuş vaziyette.
Bakalım hangisi diğerine üstün gelecek?
Oyunu, yapılan hizmetlere göre vermeyi tercih edenler, bakalım bu iki hizmetten hangisine oy verme konusunda karar alacak?
Seçimlerin yapıldığı akşam bunu hep birlikte göreceğiz...
----------------
Herkesle iddiaya girin, MHP olarak biz bu seçimi aldık...
-"MHP bugüne dek olmadı kadar iddialı."
-"Bunu insanların gözlerinden anlıyorsunuz. Yüzler belki yanıltır ama, gözler asla yalan söylemez"
-"Bu seçimde gümbür gümbür geliyoruz"
-"Ne ülke iktidarındayız ne de yerel yönetimlerde. Buna rağmen, bunun getirdiği olumsuzluklara rağmen geliyoruz"
-"Sultandere, 71 Evler, Emek, Şirintepe, Yeşiltepe Her mahallede MHP rüzgarı esiyor"
Bu sözler MHP Büyükşehir belediye Başkan adayı Kadir Çalışıcı'ya ait.
Yapılacak olan seçimin MHPH olarak Eskişehir'de Belediyelere uzanan bir seçim olacağını söylüyor Kadir Çalışıcı.
Ardından da büyük bir iddiada bulunarak:
-"Eminim size seçimin sonucunu soran çoktur. Seçim tahmini konusunda istediğinizde MHP için iddiaya girebilirsiniz. Neyine olursa olsun girdiğiniz iddiada kaybettiğinizi ben karşılayacağım. Kazandığınız sizin olsun çünkü biz bu seçimi kazandık. Türkiye'de mevcut iktidardan, Eskişehir'de mevcut Belediyelerden yaka silker hale gelmiş insanlar, bu seçimde MHP'yi iktidara ve Belediyelere taşıyor" diyor.
--------------------
Gelsin artık şu seçim günü
Uzun ve zorlu bir seçim süreci yaşandı.
Kimi adaylar 120 gün önce başladı çalışmaya.
Dile kolay, tamı tamına 4 ay.
Kimi ise 3 ay önce.
En son çalışmaya başlayan aday 60-70 gündür çalışıyor.
Sadece adaylar mı zorlu süreç içinde çalışan ve gecesi gündüze karışan?
Elbette değil.
Parti yöneticileri, adayların etrafında oluşan insanlar, teşkilat üyeleri.
Adeta evin yolunu bulamaz hale geldiler süreç içinde.
Gezilen ilçe ve köylerin, çalınan kapıların haddi hesabı yok.
Harcanan paranın ve emeğin de öyle.
Soğuk, yağış denmeden geçti aylar.
İş öyle bir noktaya geldi ki, adaylar dahil "Gelsin artık şu seçim günü" demeye başladı.
Artık, işin ucunda kazanmak da kaybetmek de olsa, yoğun tempo bir hayli yordu insanları.
Doğrusunu söylemek gerekirse...
Biz gazeteciler için de durum pek farklı olmasa gerek...
--------------------
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Temel bir gün güzel bir hanımla evlenir ve aradan iki ay geçtikten sonra bir gece karısına sorar:
-Ula Fadime! Benden önce sevgilun oldu mu?
Fadime
-'Dinle benum aslan yürekli uşağum; Evinde sicak, iyi yemeğun var midur?
Temel
-'Evet var'
Fadime
-Espapların temuz ve utülü mü?
Temel:
-Evet
Fadime:
-Evimiz düzgün ve temiz mi?
Temel:
-Hem de nasul, çoook memnunum da !...
Fadime:
-Ha peku....yatakta benden memnun musun?
Temel:
-Hemde çokkk, sen ne deyisun, haçen aklimu başimden alayisun...
Fadime:
-Öyleyse soyle ha uşağum.. Bütün bunlari" Camide kuran kursunda mı öğrendim sanayisun?''