
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Hava muhalefeti de olmasaydı, AK parti muhalefeti de olmayacakmış...
Gerek parti aktörlerinin ( Bakanından il başkanına kadar) şu son bir hafta on gündür yaptıkları açıklamalarla, yine partili isimlerin sosyal medya üzerinde yapmış oldukları muhalefet eleştirilerine bakıyoruz da...
Varsa yoksa Belediyelerin karla mücadelede sınıfta kaldığına yönelik eleştiriler.
Yapılan sadece;
Kar'ın her yere ve aynı anda yağdığı, herkesin de evinin önüne iş makinesi istediği bir durumun siyaseten kullanılmasından başka bir şey değil aslında.
Üstelik yapılabilecek ve destek de bulunabilecek en kolay muhalefet yöntemi.
-Belediyeler, Eskişehirlinin yaşam standardını arttıracak projeler üretiyor mu?
-Üretiyorsa, bu projelerin hangisini onaylayıp, hangisini onaylamıyorsun?
-Belediyeler bu şehrin marka değerini arttırabiliyor mu?
-Sosyal Belediyecilik anlamında nasıl bir durumdalar?
-AK parti Belediyelerinin hangi başarılı projeleri bu şehirde niçin uygulanmıyor?
-Kaynak yaratma konusundaki başarı ve başarısızlıkları neler?
-Bu gün bu Belediyeler yerine AK parti Belediyeleri olsaydı, nasıl bir Eskişehir ortaya çıkardı?
Bunların hiçbiri yok...
Dahası...
-"Eskişehir'in demografik yapısı budur", "Eskişehirlilerin hassasiyetleri bu şekildedir" diyebileceğiniz ve bunun için çaba harcayıp, ortaya serebileceğiniz bir araştırma var mı?
Yak tabii...
-Eskişehir'in, ülke gelişimi çerçevesinde varması gerektiği konum ve bu konuma ulaşmada kısa,orta ve uzun vadede yapılması gerekenleri içeren, somut,ayakları yere basan bir çalışma var mı?
O da yok...
-Teknoloji ve enerji çağını yaşamaya başladığımız şu günlerde, Eskişehir'in bu konularda üstlenebileceği rollerin bu günden belirleneceği, ileriye dönük bir kafa yorma durumu var mı?
Elbette yok...
Ne var?
Oturduğun yerden en kolay muhalefet yolu olan karla mücadeledeki beceriksizliği eleştirme var...
Ne diyelim...
İyi ki Eskişehir'de 10 gündür hava muhalefeti var...
Yoksa AK partinin Eskişehir'deki muhalefetinin "Hava"dan ibaret olduğu tam anlamıyla ortaya çıkacakmış.
İyi ki o kadar kar yağmış da, yağan kar AK Partinin olmayan muhalefetinin de üzerini örtüvermiş...
Not-Bu yazı, belediyelerin karla mücadelede başarılı olduğuna dair kaleme alınmış bir yazı değildir. Yazdıklarımızı tersten okumaya çalışan bazı AK partililere, bu durumu özellikle belirtme gereği duymamız bu yüzdendir. Yazıyı bir defa okumakla anlayanlar için bu not zaten geçersizdir.
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Bakan hiçbir şey demiyor...
Olgunlaşma Enstitüsünün müdürlüğünü yapan bayan eğitimci, rotasyon kapsamında İnönü'ye atanıyor.
Ama İnönü'ye gitmiyor.
Gitmemesi için formül bulunuyor ve Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansında bir görev veriliyor.
Bu sırada ne Olgunlaşma Enstitüsüne, ne de rotasyon ile gittiği İnönü Halk Eğitim müdürlüğüne atama yapılamıyor.
Bu arada, söz konusu bayan eğitimcinin Olgunlaşma Enstitüsü müdürlüğü sırasında hakkında açıldığı iddia edilen soruşturmaların da kapatıldığı yazılıp çiziliyor.
Tüm bunlar olup biterken, söz konusu bayan eğitimcinin, milli Eğitim bakanı Nabi Avcı'nın akrabası olduğu ileri sürülüyor.
Bayan eğitimcinin de "Bakan benim Eniştem" dediği konuşuluyor.
Ve bunlar olup biterken Milli Eğitim bakanı çıkıp;
-"Böyle bir şey yok" demiyor.
-"Böyle bir şey var" da demiyor.
-"Benim akrabam da olsa böyle bir yanlış iş yapılmaz, yapılamaz" hiç demiyor.
Eskişehir'deki bütün eğitim camiası da olup bitenleri oturup izliyor iyi mi?
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Samimiyet sorgulama yöntemi samimi değil.
Şair Fuzuli Caddesi üzerinde içkili bir yer.
Bina yıkılacağından, aynı işi yapabilmek için yan tarafını kiralıyor.
Ancak, var olan içki ruhsatı mevcut işyeri için.
Yan tarafa taşınması için yeni ruhsat lazım.
Yeni ruhsat için de meclis kararı.
Gidiyor Odunpazarı Belediye Başkanına, anlatıyor durumu.
Belediye Başkanı "Bu işe ben girmem. Girdiğimde AK partililer bunu siyaseten kullanıyor. Sen iyisi mi git AK partili meclis üyelerinden olur al, aldığın oluru yazılı olarak getir. Ben de samimiyetlerini anlayayım ve konuyu meclise getireyim" diyor.
"Tamam" diyor mekan sahibi...
Gidiyor ama, bir daha gelmiyor.
Muhtemelen hiçbir AK partili meclis üyesi bu konuda kendisine imza vermiyor.
İşte bu meseleyi yazmıştık önceki günkü köşemizde.
AK parti ilçe başkanı Volkan doğan aradı.
-"Yasada kazanılmış hak diye bir şey yok" dedi önce.
Ardından da;
-"Böyle samimiyet sorgulaması olmaz. Vatandaş isterse, Apartman sakinlerinden ve sokak esnafından olur imzalarını toplar. Herkes bu işe olur derse olur. Biz kimsenin ekmeği ile oynamayız ama o cadde üzerinde içkili yerler kapsamına giren yerler de var. Orada rahatlıkla aynı işi yapabilir. Olmadı, bina yıkılıp yapılınca da yapar. O yüzden, Odunpazarı Belediye Başkanının samimiyet sorgulama yöntemini samimi bulmadığımızı belirtirim" diyor.
İlgililerin bilgisine...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Eskişehirspor'da "Söyleyen yanlış olsa bile söylenenler doğru" diye düşünülüyorsa...
Şu sıralar herkes Eskişehirspor'u konuşuyor.
Pekii...
"Şu sıralar Eskişehirspor ile ilgili hiçbir şey konuşmayacak kişi kimdir?" Diye sorulsa?
Bana göre bu kişi eski kulüp başkanı Halil Ünal'dır.
Zira...
Kongre olalı ve kulüp başkanlığını kaybedeli daha 1,5 yıl bile olmamış.
Fakat...
Halil Ünal bu gün çıkıp konuşuyorsa...
Söylediklerinin tamamını ya da çoğunu doğru bulunlar varsa...
Kendisini sevmeyenler bile, söyledikleri karşısında "Haksız yönleri de yok değil hani" yaklaşımı içindeyse...
Kongrede kendisine oy vermeyenler bile içinden "Söylenenler doğru ama söyleyen yanlış" düşüncesini geçiriyorsa...
Kimse kusura bakmasın ama, bu yönetim de artık "Biz Halil Ünal'ı bile konuşturacak kadar ne yaptık? Bu sürecin buraya kadar gelmesinde hangi hataları yaptık? Nasıl oldu da süreci yönetemedik?" diye oturup bi zahmet düşünmeli...
****************************************
CHP'deki mutabakat...
"Sonunda mutabakat sağlandı ve CHP'de Ersen Yeniceli'nin il başkanlığında yeni bir yönetim oluştu" diyorlar...
Aslını söylemek gerekirse, "Mutabakat" dediğiniz, zaten bu güne kadar gelen il yönetiminde varmış kardeşim"
Baksanıza! Aynı yönetimin içinde 5 tane il başkanı çıktı şu bir-iki yıl içinde...
Erman Gölet ilk il başkanıydı...
Ardından...
Nihat Çuhadar, yönetim içinden il başkanı oldu.
Ardından...
Rıdvan Atan, yine istifa etmeyen yönetimin birkaç günlüğüne de olsa il başkanlığı görevini üstlendi.
Son olarak da;
Ersen Yeniceli; Yine aynı il yönetimi içinden İl Başkanı oldu...
-"İyi de 5 diyon, dört il başkanının ismini sayıyon. Beşinci kim?" diye soracak olursanız?
Nihat Çuhadar'ın iki kere istifa edip, dönüp gelip iki kere il başkanlığı yaptığını da saydık galiba...
Bu arada...
İsmi il başkanlığı için geçen Yücel Yenilmez ve Aydın Ünlüce'nin de bu yönetim içinden isimler olduğu hesap edildiğinde...
Aslında CHP'deki bu mutabakat bu il yönetimi ile zaten sağlanmış da, kimse farkına varamamış...