(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK

(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK

HAYAT NE GÜZELMİŞ!

Bir kaşık suda boğulmak istenen bir takımın, dün gece eleştirileri raflara gömen bir sonuçla sahadan ayrılması önemliydi.
Çünkü futbol adına, dün gece alınacak farklı bir sonuç kesinlikle su götürmezdi.
Bu yüzden böylesine bir ortamda kazanmak her şeyden daha değerlidir.
Futbolda bir kez daha gördük ki; bir takım sonucu elde etme gücünün kendisinde olduğunun bilincindeyse.
Ve her türlü sıkıntıyı arkasında bırakıp, sadece galibiyet için savaşıyorsa.
Bazen son dakikalarda da olsa hayat size güler...

Taraftarının da desteğiyle güzel bir başlangıcı vardı Eskişehirspor'un. Causıc'in attığı gol; hazırlanışından finalde Mori'nin müthiş asistine kadar futbol adına baştan sona sanatsal bir gösteriydi.
İlk yarıda gol öncesi ve sonrasında aslında her şey bizim istediğimiz gibi gitti.
Tempoyu yükselttiği zaman hakimiyetini kuran, rakip kale önünde pozisyon zenginliği yaşayan bir takımın, galibiyet kurallarını kendisinin belirlemesi gerekiyordu.
Ama bir bakıyorsunuz Eskişehirspor bazen oyundan kopuyor.
İkinci yarının başında yenilen gol bunun göstergesiydi...
Sonra da kaybettiğini kazanmak için çırpınan bir takım izledik. Bu çok zor ve tehlikeli bir oyundu...
Ancak gördük ki, yenilen golden sonra bütün direnme noktalarında ayakta kalan bizim çocuklardı. Rakip kale önündeki telaş, galibiyetin urganını çözmekte zorluk yaratsa da Kırmızı-Siyahlı futbolcular özellikle son 15 dakikada hepimize o duygu hissettirdiler. Sahada ki elektrik tribünlere de yansıdı. Bir şekilde golün geleceğini biliyorduk sanki. İnanmışlık buydu galiba...
Ve gol, maçın son dakikalarında gelince 'Hayat aslında ne güzelmiş' dedik.
Maç sonu yaşanan birlik beraberliği ise inanın çok özlemiştik.

Dün gece yediğimiz gol dışında hiçbir şey tesadüf değildi...
Mücadelenin sonunda Eskişehirspor puan kaybetse, inanın çok yazık olurdu
Gollerin hazırlanışı ciddiyet, yardımlaşmanın eseriydi.
Funes Mori geldiğinden bu yana en faydalı oyununu oynadı. Fakat Eskişehirspor'un forveti olmak, böyle maçlarda yakaladığını atmayı da emreder. Ömer yine çalışkan, Lawal ve Causıc'ın ise gol vuruşları klastı.
Kamil Ahmet kendine yakışan bindirmeler yaptı.
Takımın genel anlamda kazanma ruhuna ben şapka çıkardım.

Dün gece 'Sahadaki en dikkat çekici adam' kimdi diye sorarsanız.
Hüseyin Göçek derim.
Her iki takım adına çaldığı veya çalamadığı düdüklerin yanı sıra verdiği kartlar tamamen tutarsızdı.
Göçek'i izledikten sonra bazı hakemlerin nasıl üst seviyelere geldiğini daha iyi anladım...
Çünkü bu ülkede adam gibi maç yönetmek bir rivayettir.
Ve böyle hakemlerin kaza süsü verdikleri pozisyonlar kesinlikle cinayettir.

Neyse biz yine kendimize dönerek bitirelim yazıyı...
Aslında Eskişehirsporlu futbolcular karşılıksız bir aşk mektubu yazdılar hepimize.
Okumasını bilene.
Taraftarların gözü arkada kalmasın.
Bu takım kalite anlamında belli soru işaretlerini içinde barındırsa da; iyi niyetli mücadelesi ve dün geceki isteğini sürdürdüğü müddetçe, sıkıntılı günler aşılacaktır.
Yeter ki bu inanç ve birliktelik her anlamda sürsün...

Önceki ve Sonraki Yazılar
(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK Arşivi