
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
HEBA EDİLEN FIRSAT
ESKİŞEHİR, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti olarak ilan edildiği günlerde, çok şey söyledi ve umut dağıtıldı. Türk Dünyası Kültür Başkenti olmakla, Türk Dünyansın, kültür sanat gündeminin merkezine oturacak. Eskişehir' in, tüm kültür zenginliği, Türk dünyası ile paylaşılacak. Çağdaş müzecilik anlayışıyla sergilenecek, Türk kültürü tanıtacak, öte yandan Türk dünyası ve Türk sanatçılar arasında, esin paylaşımına olanak sağlayacak, ekonomik işbirliğine de zemin hazırlayacak, kalıcı eserler yapılacaktı.
15 Mart 2012 tarihli köşe yazımızda, "Türk Dünyası Kültür Başkenti, her yıl, belirlenen Türk dünyasındaki, kent veya kentlere verilen unvandır. Seçilen kentin, sosyal, kültürel ve ekonomik yaşamını ve kültürel gelişimini sergilemesi için de oldukça iyi bir fırsattır. " demiştik.
O günlerde, ilgililer Eskişehir'de, bir turizm patlaması olacağını, işletmeler, esnaf, otellerin hazırlanması gerektiği, otel sayımızın yeterli olmadığı, Binlerce kişinin Eskişehir'e başkent etkinliklerinde geleceği, o nedenle de Eskişehir halkının, konuklara açmaları gerekeceği de nakarat gibi söyledi.
Ayrıca Eskişehir turizm ve turist patlaması yaşayacak, esnafın yüzü gülecekti. Gelen turistler, Eskişehir'i anlatacak ve Eskişehir markası, tüm Türkiye ve dünya gündemden düşmeyecekti.
Ayrıca TRT'nin, organize ettiği '23 Nisan Dünya Çocuklarının Türkiye'de Buluşması' programı, Eskişehir'de olacak. Bu vesileyle, Eskişehir'e çok sayıda dünya çocuğu gelecek. Bunların konaklatılması, keza bazı etkinliklerde, görev alma şeklinde gönüllülere ihtiyaç olduğu da konuşuldu.
O günlerdeki valimiz Sayın KOÇDEMİR, "Normal şartlarda 8 ila 10 yıl arası bir süreci kapsayacak Restorasyon, onarım, kurtarma ve yeni fonksiyon verme gibi kalıcı eserlere yönelik çalışmaları, 2013 yılı içerisinde tamamlayarak kalıcı eserlerin gelecek nesillere kalmasına aracılık edeceğiz. Eskişehir'e, ücretsiz bir müze sistemi yerleştirmeyi düşünüyoruz." demişti.
Vaatlerin, hiçbir arzu edilen şekilde gerçekleşmedi. Eskişehir' de, ne Turizm ne de turist patlaması oldu. Beklene turist gelmeyince, Eskişehir'deki, Kültür Başkenti Ajansı tarafından, Kurum/kuruluş önderleri, öğrenciler, yöneticiler, uçaklarla başka Türk cumhuriyetlerinin, kentlerine taşındı.
Elbette ESKİŞEHİR, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinliği, hedeflerinin başarısızlıkla bitmesinin, neden/nedenleri vardı. Özelliklede etkinliklerin ortasında, valilikte ve ajanstaki değişikliler, " Irmaktan geçerken, at değiştirilmez." atasözünü hatırlattı. Çünkü etkinliklerin, en can alıcı yerinde, esas üzerinde değişiklikler yapılmıştır.
Ayrıca işin başından itibaren, ne kararlarda, ne etkinliklerde, halk yoktu. Oysa halk rağmen, başarılı olmak mümkün değildir. Ayrıca etkinlikler de. İldeki Anakent, alt belediyeler, kurum/kuruluşlar, sivil toplum örgütleri, arasında, "TAKIM RUHU" da yoktu.
Oysa 15 Mart 2012 tarihli yazımızda, "ESKİŞEHİR 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinliklerinde, "TAKIM RUHU" nun oluşması için, takımı oluşturan, kişi/kişiler, kurum/kuruluşlar ve sivil toplum örgütleri. Başkalarının üzerinden prim yapmayı düşünmemeli, her türlü siyasi düşünce, bir tarafa bırakılmalı, profesyonelliğinin yanı sıra, vicdanının da sesini dinlemelidir." demiştik.
Maalesef etkinlikle ilgili, kentte, takım ruhu sağlanmadı. Nitekim Sayın Prof. Dr. BÜYÜKERŞEN' in, Eskişehir, '2013 Yılı Türk Cumhuriyetleri Kültür ve Sanat Başkenti ajans Yönetim Kurulundan istifası etti. İstifa gerekçesi olarak da "Ajansın parasını çar çur etmeyin" uyarısı ve etkinlikle ilgili, 'LOGO" nun, etkili olduğu vurgulandı. Bu söylentiler, ne kadar doğruydu bilinmez ama etkinlikler ile ilgili tespitlerinde, haklı çıktı.
Elbette bu olumsuz tabloda, ildeki sivil toplum örgütlerinin de, payı vardı. Çünkü 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri, Ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi açısından ciddi fırsattı. ETO ve ESO' nun, Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinin sahip oldukları ekonomik imkânlarla ilgili, proje üretmedi. Oysa sanayici ve iş adamlarımız açısından da Eskişehir'in, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri, önemli imkândı. O nedenle de ETO ve ESO, hatta TOBB, TÜSİAD gibi, ulusal örgütlerimizde, Türk Cumhuriyetleri, işadamları ve sanayicileriyle, etkinliklerle pekâlâ işbirliği yapabilirdi.
Şu bir gerçek ki ESKİŞEHİR, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinliklerinde başarısız olmuş, fırsat heba edilmiş, arzu edilen hedeflere de ulaşamamış, bütçesi ise verimli kullanılamamıştır. Bu başarısızlıkta, öncelikli sorumluluk, Vilayet, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı; Yönetim Kurulu ve Genel Sekreterliğinindir. Ayrıca ildeki kurum/kuruluşların, ETO, ESO gibi sivil toplum örgütlerinin ve siyasilerin, özellikle de milletvekillerinin de bu başarısızlıkta, sorumluluğu vardır.