
Spor -6- Ferit Alp DOĞAN (90+1)
HEDEF 20 PUAN
Kadıköy'ün sisli ve puslu havası Eskişehirspor'umuza yaramadı. Zaten Bülent Hoca'nın cezası sebebiyle maça 1-0 yenik başlamıştık. Maçın hemen başında Pele, niçin yaptığını hala anlamadığım bir şekilde topla elle oynayınca bu sefer golün hakikisini penaltıdan yedik. Taraftarın ilgi ve sevgisine karşılık Pele, haftalardır hiçbir şey oynamıyordu. Aslında adının hürmetine herkes hala ondan güzel şeyler bekliyordu. Ama Kadıköy'de yaptırdığı gereksiz penaltı ile taraftarın kendine olan sevgisini de, saygısını da kaybetti. Sadece Pele değil,Tello, Jaycee, Agim İbraimi ve Vucko'nun da bu sezon takıma en ufak bir katkısı olmadı. Genelde yabancılar için uyum sorunu var denilir ve sabır gösterilmesi istenir. İyi de sabrede sabrede çatlamayan böbrek taşı kalmadı kimsede. Şunun şurasında devre arasına pek bir şey kalmadı. Pele ve diğerleri için yapabileceğimiz tek şey; hiç kimsenin vazgeçilmez olmadığını hatırlatmak olacaktır.
Kadıköy'de yaşadığımız iki olay bizlere nasıl bir çifte standardın, nasıl bir ikiyüzlülüğün sahalarımızda sergilendiğini açıkça gösterdi. Bünyamin Gezer, sahalarımızın despot, otoriter polis hakemi. Anadolu takımlarının futbolcularına göz açtırmayan bu hakem, Emre'nin çığlık atarak, yumruklarını sıkıp kollarını davula tokmak sallar gibi savurarak, yetmezmiş gibi bir de havalara sıçrayarak yaptığı itirazlara hiçbir şey yapamadı. Pardon, sadece içinden beddua edebildi anlaşılan. Çünkü Emre kısa bir süre sonra sakatlanıp çıktı. İstanbul takımlarına ne zaman destek lazım olsa ortaya hakemlerin çıkmasına alıştık artık. İstenince Anadolu'da hiçbir etki altında kalmadan maç yöneten bu hakemler, söz konusu İstanbul takımları olunca, nedense birden bire terazilerinin ayarı bozuluyor. İkinci olay ise başka bir rezaletti. Lugano adındaki Kadıköy dayısı, bu maçtaki çirkeflikleri için Sezer'i kestirmişti gözüne. Lugano yaptığı rezilliklere kimse tepki göstermediğinden olsa gerek iyice azıtmış anlaşılan. Hakem maçta tarafını zaten belli etmişti. Lugano'nun yanında Sezer'i de harcayarak takımları dengeledi. Ulusal basının taraflı temsilcileri ise Sezer'in küfrettiğini ileri sürerek Lugano'yu aklamaya çalıştılar. Bu arada fener seyircisi gördüğü kırmızı kart yüzünden takımını 10 kişi bırakan Kadıköy dayısı Lugano'ya tepki göstereceklerine, ikinci golde büyük hata yapan Bilica'yı yuhaladılar ki bence böylece dayının yeni olaylarına çanak tutmuş oldular.
Bülent Hoca'da dahil herkesin aklında ilk yarı için 20 puanlık bir hedef var. Artık Rıza Hoca'dan kalan takıma devre arası yapılacak bir kaç takviye ile sezon bir şekilde tamamlanmaya çalışılacak. Bu saatten sonra önemli olan küme düşme tehlikesi ve stresi yaşamadan lig'in sonunu getirmek olmalı. İlk yarı sonu için hedeflenen 20 puana ulaşmak için öncelikle sahamızdaki maçları kazanmamız gerekiyor. Bu hafta sahamızda karşılaşacağımız Antalya kendi sahasında oynadığı Bursa maçında sergilediği futbolla nasıl zor bir rakip olacağını bize gösterdi. Bu maçta taraftarımıza çok ihtiyacımız olacak. Bayram öncesi herkesin çoluk çocuğunun ihtiyaçlarını karşılama telaşına düşeceği bu günlerde yönetimin taraftara bayram hediyesi olarak maç biletlerinde indirime gitmesi en büyük temennimiz olacaktır.