Bugün akşam Galatasaray ile kupa maçımız var. Mesut Başkan kulüp resmi dergisine yaptığı açıklamada Türkiye Kupasını kazanıp, Avrupa Kupalarına katılmayı hedefliyoruz demişti. Umarım Skibbe, Başkan gibi düşünmüyordur. Bu kadar dar bir kadro ile iki kulvarda yarışmak ne kadar doğru bilemiyorum. Geçen sene kupa derken arka arkaya lig maçlarını kaybetmiş, hem gelir, hem de prestij kaybına uğramıştık.
Bu hafta altımızda yer alan bütün takımlar yenildi. Ama puan aralığı o kadar az ki, Rize ve Sivas ile aramızda sadece üç puanlık bir fark var. O yüzden bu akşamki maç mı önemli, yoksa hafta sonu oynayacağımız Konya maçı mı diye sorsalar tereddütsüz Konya maçı derim. Açıkçası parasızlık yüzünden transfer yapılamadığı, önemli futbolcuların tek tek satıldığı, yönetimin çok sert bir şekilde eleştirildiği bu ortamda Eskişehirspor, Türkiye Kupasında macera aramamalı hedefini ligde kalmak olarak belirlemelidir. Aksi halde sezon sonuna kadar kümede kalma savaşı verilerek, her maçın final havasında oynanması, herkesi gereceğinden, bunun en büyük zararını başta Başkan olmak üzere Eskişehirspor yönetimi görür. Akıllarda Başkan'ın direkt oynayacak üç futbolcu alacağız lafı kaldı. Bunlardan bir tanesi Toko ise vay halimize. Bir futbolcuyu tek maçla değerlendirmemek lazım ama Akhisar maçını izlemeye gelen bir Eskişehirli, "bunun kadar bende oynarım" diyorsa anlayın siz durumumuzu. Bu arada Alman Hocanın 90 dakika Toko'yu sahada tutmasına da bir anlam veremedim. Eskişehir'e dönerken yol boyu Toko'nun yerinde başka biri oynasa galip gelir miydik diye çok düşündüm. Mesela Aytaç olsaydı diye... Gaziantep maçında Erkan Zengin'i, Akhisar maçında da Aytaç'ı oynatmadık. Belli ki Aytaç'ta aynı Erkan gibi yolcu... Ama neden bir maçlık da olsa faydalanmıyoruz. Yönetimimizin bizim anlayamadığımız bir hesabı var anlaşılan ama bu hesap elde patlamaz İnşallah.
Kim ne derse desin gerçek şu ki, kadro kalitemiz giderek zayıflıyor. Toko gibi futbolcularla bu kalitenin artmayacağı da ortada. Ligde geri kalan haftalarda rahat yüzü görmek istiyorsak hiç olmazsa bir - iki kaliteli futbolcu almalıyız. İyi futbolun, iyi futbolcularla oynanacağının en güzel örneğini Akhisar sporlu Bilal verdi. Hem oynuyor, hem de oynatıyor. İşte bize en azından bir tane böyle futbolcu lazım... Aksi halde durum vahim... Transfer yapılmazsa her haftayı, Skibbe'nin "Çanakkale Geçilmez" savunmasının gol yememesi, Onur'un da harikalar yaratıp gol atması için bol bol dua ederek geçiririz.
