
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Her defasında kendi partisinin seçilmişlerini uyarıyor ama...
-Her yurttaşın telefonuna cevap verin.
-Ben beni arayan her vatandaşın telefonuna dönüyorum. Siz dönmüyorsunuz. Olacak şey değil.
-Halkın arasında olacağız. Bir de özel yaşantımıza özen göstereceğiz. Topluma örnek olacağız.
-Meyhaneye gitmeyin demiyorum, gidin ama sık gitmeyin.
-Gidecekseniz de hepiniz bari aynı meyhaneye gitmeyin.
Bu sözler, CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçim öncesi CHP'li Milletvekillerine yapmış olduğu uyarılardı.
HHH
-Meyhanelerde vakit geçiren il başkanı görmek istemiyorum.
-sokakta, kahvede her yerde halkla buluşun.
-Parti yöneticileri, cami cemaatiyle kucaklaşın.
-Parti binalarından artık kafalarınızı çıkarma vakti geldi.
Bu sözler de, seçim öncesi CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin parti il başkanlarına uyarıları niteliğindeydi.
HHH
Son olarak...
-Sabahları kalkacaksınız. Gerekirse bir sabahçı kahvesine gideceksiniz.
-Gerekirse gidip bir lokantada çorba içeceksiniz. Bir taksi durağına gidip onları dinleyeceksiniz.
-Toplumun her kesimine kulak kabartacaksınız.
-Makamlarınıza oturun diye belediye başkanı seçilmediniz. Halkın arasında gezin onların sesini dinleyin diye belediye başkan seçildiniz.
- Elbette ki makamlarınıza oturacaksınız ve o makamın hakkını vereceksimiz. Ama o makam oturma makamı değil, hizmet makamıdır. Hizmeti vatandaşın ayağına götüreceksiniz.
Bu sözler de, önceki gün CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Eskişehir'de yapılan toplantısında CHP'li Belediye Başkanlarına uyarılarıydı.
HHH
Göreve geldiğinden bu yana kendi partisinin Milletvekilleri, İl başkanları ve belediye Başkanlarını uyarıyor Genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu.
Ya da sık sık aynı konularda uyarma gereği duyuyor.
Demek ki bir bildiği var ki, kendi partisinin seçilmişleri ile ilgili sürekli aynı uyarıları yapıp, aynı konularda uyarıda bulunuyor.
Ne diyelim?
Demek ki, parti içini iyi tahlil etmiş.
Demek ki...
Milletvekilleri, İl başkanları ve Belediye Başkanları ya bir kerede anlamıyor söylenenleri ki, birkaç kez aynı uyarıları tekrarlamak durumunda kalıyor...
Ya da...
Söyledikleri bir kulaktan girip, diğer kulaktan çıkıyor olmalı ve sıkıntı devam ediyor olmalı ki, Kılıçdaroğlu bıkıp usanmadan kendi partililerini aynı konularda uyarmak zorunda hissediyor.
.......
Bir telefon edip hava durumu öğrenilseydi keşke...
Osmangazi Üniversitesi'nin mezuniyet töreni önceki gün ilk kez Stadyumda yapıldı.
Önceki yıllarda, kampüs içinde ve her bölüm için ayrı ayrı yapılıyordu mezuniyet törenleri.
Bu yıl için, mezuniyet törenini Stadyumda yapma kararı aldı Üniversite yönetimi.
Böylece...
Tüm fakültelerin mezuniyet törenleri birleştirilmiş oldu.
Bu belki iyi, belki de kötü bir karar bilemiyoruz.
Ancak...
Stadyumda yapılacak mezuniyet töreni için yağmurlu bir günün belirlenmiş olması bize tuhaf geldi.
Halbuki...
O gün Eskişehir ve çevrenin yağışlı olabileceği, Metroloji'nin aylar öncesinden tahmin ettiği, bunun da bir telefonla öğrenilebileceği gibi bir gerçek var orta yerde.
Demek ki çok da üzerinde durulmamış.
Gündüz yoğun olarak yağan yağmur, mezun olacak öğrenciler ile ailelerini de bir hayli endişelendirmiş.
Geceden başlayan Stadyumdaki hazırlıklar, yağan yağmurla mahvolmuş.
Bereket, mezuniyet tören saatinde yağış kesilmiş.
Umarız, bir dahaki mezuniyet günleri için yağıştan uzak bir gün tespit edilir.
Umarız, bunu öğrenmek için de metrolojiye bir telefon edilir.
.....
Seven de sevmeyen de çok sevindi, seven de
sevmeyen de çok üzüldü...
CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterebileceği isimler arasındaydı.
Partili Milletvekilleri ve İl başkanları arasında yapılan her ankette, ismi birinci sırada çıkmıştı.
Basın, neredeyse CHP'nin cumhurbaşkanı adayı olmasına kesin gözle bakıyordu.
Parti içinde "Adayımız belli" deniliyordu.
CHP'li Belediye başkanlarının hafta sonu Eskişehir'de bir araya gelmesi bile, "Cumhurbaşkanı adaylığı kendi şehrinde ilan edilecek" yorumlarının yapılmasına neden olmuştu.
MHP ve diğer Sağ parti seçmeninin de ismine sıcak bakacağı belirtiliyordu.
Hatta...
"Belediye Başkanlığı boşalan yerlerde yeni başkan meclis içinden belirlenmesin. Yeniden seçim yapılsın" diye TBMM başkanlığına kanun teklifi bile verildi.
Üstelik...
Dün yapılacak olan Kılıçdaroğlu-Bahçeli görüşmesinde, Kılıçdaroğlu'nun ismini Bahçeli'ye sunacağı nerdeyse kesin gibiydi.
Ama olmadı.
Çatı aday olarak nitelendirilen isim, Büyükerşen yerine Ekmeleddin İhsanoğlu'nun ismi, Kılıçdaroğlu tarafından Bahçeli'ye önerildi.
Son gün ortaya çıkman sürpriz bir isimdi Ekmeleddin İslamoğlu.
Doğrusu...
Büyükerşen'in çatı Aday olarak gösterilebileceğini düşünüyorduk.
Biz de yanıldık.
Bu haber duyulur duyulmaz ne oldu biliyor musunuz?
Büyükerşen'in aday gösterilmeyecek olduğuna hem Büyükerşen'i sevenler hem de Büyükerşen'i sevmeyenler çok sevindi.
Yine...
Büyükerşen'in aday gösterilmeyecek olmasına, hem Büyükerşen'i sevenler, hem de Büyükerşen'i sevmeyenler çok üzüldü.
Bu nasıl oluyor? Derseniz...
Söyleyelim:
Büyükerşen'i sevmesine rağmen, aday olup Belediye Başkanlığı görevini bırakmasını istemeyen çok kişi vardı...
Öte yandan...
Büyükerşen'i sevmemesine rağmen, aday olup belediye Başkanlığı görevinden ayrılmasını isteyen de...
......
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Adamın biri bir sabah kalkar ve evinin çatısında bir goril görür.
Ne yapacağını bilmez ve eve girip telefonun başına geçer.
Rehberi karıştırınca bir ilan görür. "Gorilleriniz itina ile yakalanır!!! Adam telefon eder ve goril avcısı yarım saatte gelir. Araç panelvan tipinde bir kamyonettir.
İçinden orta yaşlı bir adam ve aptal bakışlı bir bulldog iner.
Adam elinde bir beyzbol sopası, bir ip merdiveni ve bir de çifte taşımaktadır. Ev sahibi sorar :
-Nasıl yakalayacaksın onu? Adam cevaplar :
-Çok basit, önce merdivenle çatıya çıkacağım,
beyzbol sopasıyla gorile vurup onu çatıdan düşüreceğim.
Köpek özel eğitilmiştir, hemen gorilin bacağını ısırır ve
ben inip onu araca kapatana kadar gitmesine izin vermez.
Derken adam çifteyi ev sahibine bırakarak yukarı çıkmaya başlar. Ev sahibi :
-Peki ben bu silahla ne yapacağım? diye sorar. Adam :
-Eğer işler ters gider de goril beni çatıdan atarsa, köpeği hemen vur.