Örnek 1-
Demiryolu yer altına alınınca, üzeri kapatıldı ve Eskişehir'in ortasında güzel bir Bulvar ortaya çıktı.
Ama sorun vardı bu yeni oluşan bulvarda.
Çünkü: Yer Devlet Demir Yolları'na aitti.
Üzerinde yapılacak olan düzenleme için de, Büyükşehir belediyesiyle uzlaşılması, anlaşılması gerekiyordu.
DDY yetkilileri projeyle geldi.
Büyükşehir yetkilileri isteklerinin olduğu listeyi hazırladı.
Oturdular bir masanın etrafına, al aşağı, ver yukarı anlaştılar.
Masadan kalktıklarında hem DDY'nin istekleri olmuştu hem de Büyükşehir belediyesinin.
1, bilemedin 2 saatte çözüldü iş.
Sonrasında da, Demiryolunun yer altına alınmasının ardından ortaya çıkan Bulvar'ın düzenlemesi ihaleye hazır hale geldi.
Örnek 2-
Eskişehir'de Trafik ve buna bağlı olarak ulaşım sorunu var.
Bu sorunun halli için Büyükşehir belediyesi yeni bir karar alıyor.
Aldığı karar, şehir içi ulaşım hizmetlerinin özelleştirilmesi kararı.
Ancak, Büyükşehir belediyesinin bu kararı tek başına alması yetmiyor.
Aynı kararın meclisten de geçmesi gerekiyor.
Gelin görün ki mecliste AK parti çoğunluğu var.
Buna rağmen geliyor konu meclise.
Ulaşım hizmetlerinin 10 yıllığına Estram'a devredilmesi mecliste oy birliği ile kabul ediliyor.
AK partili Yapıcı "Aldığımız karar Eskişehir'deki ulaşımın mecrasını değiştiren bir karardır. Umarım bu kararı iyi değerlendirir ve ulaşımın da trafiğin de yarattığı sorunları kaldırmayı başarırsınız" diyor.
CHP'li Kurt ise "Bu doğru bir karardır, AK Partili meclis üyelerine teşekkür ediyorum. Başkanlığımız ulaşım sorunun azalması için bir adım atmıştır, ben başkanlığın trafik sorununu çözeceğine inanıyorum" diyor.
Büyükşehir belediye Başkanı Büyükerşen ise "İlk defa ulaşımla ilgili bir konuda ortak bir karar çıktı, inşallah muvaffak oluruz" diyerek. Bir anlamda AK Parti çoğunluğundaki meclise teşekkür ediyor.
Şimdi...
Yakın bir tarihte yaşadığımız bu iki örnek bize şunu göstermiştir.
-"İstenirse olur"
Doğrusunu söylemek gerekirse biz, Atatürk Stadyumunun yerine yapılacak olan Meydan ile ilgili bu iki örnek misali bir ortak düşünce aklı bekliyorduk.
Her iki örnekte yaşadığımız gibi, tarafların bir masaya oturup, ellerindeki bilgi ve belgelerle istekleri o masanın üzerine sermelerini ve o masadan da, Eskişehir'in yararına olacak kararla kalkmalarını istiyorduk.
Süreçte gelinen nokta bunun olmadığını gösteriyor.
Her iki tarafın da haklı ve haksız olduğu tarafları bir yana bırakırsak...
Atatürk stadyumu alanında yapılacak düzenlemenin Büyükşehir belediyesine verilmemesi için bin bir takla atılırken...
Öte yandan...
Büyükşehir belediyesi de, buraya yapılacak düzenlemeyi üstlenmemek için adeta bin bir takla attı.
***************************************
Ne yıkılıp yapılan var,ne de yıkıldığı halde yapılan.,..


Eski Otogar binasının yıkılıp da yapılmayışına alıştık artık.
10 yıl mı oldu bilemiyoruz.
En son "Bayramdan sonra kazmayı vuracağız" denilmişti.
Nasıl bir kazma ise bir türlü vurulamadı gitti.
Bayramlar gelip geçiyor, o kazma nedense bir türlü vurulamıyor.
Tamam. Özel mülk. Canları ne zaman isterse o zaman yaparlar ama, en azından tarih vermesinler.
Tabi bu yıkılıp da yapılamayanlara giriyor.
bir de Eskişehir'de yıkıldığı halde yapılamayanlar var.
Kılıçoğlu Binası yıllar sonra yıkıldı.
Yerine mutlaka bir şey yapılacak.
Ama daha başlayan bir şey yok.
Süleyman çakır Lisesi yıkıldı.
Yeri boş bekliyor.
İşçi Bulma kurumu binası yıkıldı.
O da bomboş vaziyette bekliyor.
Anlayacağınız...
Bazı binalar bir türlü yıkılıp da yapılamıyor bu şehirde, bazıları da yıkıldığı halde yapılamıyor.
Ne hikmetse...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

Bu saatten sonra...

Eskişehirspor zor günler yaşıyor.
Sinirler gergin.
Moraller düşük.
Taraftar hem kızgın hem de endişeli.
Yönetim telaşlı.
Teknik Direktör abandone olmuş gibi.
Sonuç olarak iyi günler yaşamıyor, yönetimiyle, Teknik Direktörüyle, futbolcusuyla ve taraftarıyla Eskişehirspor camiası.
İstifa seslerinin artık iyice yükseldiği bir ortamda şunu iyi düşünmek lazım.
Parasızlığı,ligdeki konumu,siyaseti ve içinde bulunulan kötü durum göz önüne alınırsa...
Bu saatten sonra, ne teknik direktör Eskişehirspor'dan daha iyi bir kulüp bulabilir, ne de bu yönetim Ertuğrul sağlam'dan daha iyi bir teknik direktör.