1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Her ikisine de Allah gönüllerine göre rakip ve muhalefet vermiş...

Türkiye'de...
Recep Tayyip Erdoğan'ın başarısına hiçbir anlam veremeyenler var.
-"Ne yaptı ki?" diye soruyor birçoğu.
-"Bu kadar oyu kim? Ne diye veriyor ki?" diye soranlar da bir hayli fazla.
-"Bu adam her seçimi nasıl kazanabiliyor ki?" diyen de çok insan var.
Hatta...
-"Normal şartlarda bırakın seçim kazanmayı, yüzde 2 bile oy alamaması lazım" diye düşünen insan dolu.
Çıkamıyorlar işin içinden bir türlü.
Son derece rahatsız oluyorlar bu durumdan.
Akılları, mantıkları kabul etmiyor bir türlü.
Kazandığı her seçimin sonunda, aynı hayret ve şaşkınlığı yaşıyorlar.
Bir anlam veremedikleri için de, en kolay Grekçeye sığınıyorlar.
Yani...
Halkın cahilliğine...
-"Ne olacak canım! Aziz Nesin haklıymış" diyerek, çıkıyorlar işin içinden ve dönüyorlar gerçek yaşantılarına...
HHH
Eskişehir'de...
Yılmaz Büyükerşen'in başarısına hiçbir anlam veremeyenler var.
-"Ne yaptı ki?" diye soruyor birçoğu.
-"Bu kadar oyu kim? Ne diye veriyor ki?" diye soranlar da bir hayli fazla.
-"Bu adam, dört dönemdir her seçimi nasıl kazanabiliyor ki?" diyen de çok insan var.
-"Bırakın dört dönem üst üste,hem de oylarını arttırarak seçim kazanmayı, aday bile olamaması lazım" diye düşünen insan dolu.
Çıkamıyorlar işin içinden bir türlü.
Son derece rahatsız oluyorlar bu durumdan.
Akılları, mantıkları kabul etmiyor bir türlü.
Kazandığı her seçimin sonunda, aynı hayret ve şaşkınlığı yaşıyorlar.
Bir anlam veremedikleri için de, en kolay Grekçeye sığınıyorlar.
Yani...
Halkın cahilliğine...
-"Ne olacak canım! Aziz Nesin haklıymış" diyerek, çıkıyorlar işin içinden ve dönüyorlar gerçek yaşantılarına...
HHH

Sonuç olarak...
İnsanların benzeri bir olay karşısında yaşamış olduğu algı çarpıklığı çıkıyor ortaya.
Yani...
Recep Tayyip Erdoğan'ın başarısına akıl sır erdiremeyenlere, Eskişehir'de Yılmaz Büyükerşen'in başarısı normal gelirken, Büyükerşen'in başarısına akıl sır erdiremeyenlere, Erdoğan'ın başarısı gayet normal gelebiliyor.
Hâlbuki:
Erdoğan'ın başarısını doğal karşılayanların, Büyükerşen'in başarısını da aynı normallikte karşılaması...
Ya da tam tersine:
Büyükerşen'in başarısını makul bulanların, Erdoğan'ın gösterdiği başarıyı da normal bulması gerekir.
Çünkü...
Her iki ismin göstermiş olduğu başarının temelinde,şansları, yaptıkları, karizmaları, yönetim ve liderlik anlayışlarının yanı sıra, Allahın gönüllerine göre vermiş olduğu rakipleri ve muhalefetleri var...
Kısacası...
Birinin başarısını anlayıp, diğerininkini anlamayacak bir durum yok ortada.
Her ikisinin de muhalefetinin ne durumda olduğuna bakın, gayet iyi anlayacaksınız meseleyi...

.....

Türklerin neler yapabileceğini göstermek yerine...
Eskişehirlilerin Türk Dünyası Kültür Başkenti projesini sahiplenmediğine ilişkin Vali Tuna'nın tespiti üzerinden bir yazı kaleme almış, bunun kabahatinin Eskişehirliler olmadığını söylemiştik.
Eskişehirlilerin geçmişten bu yana sahiplendiği olayları sıralayıp, "Eğer Türk Dünyası Kültür Başkenti projesi sahiplenmediyse, bunun kabahati, bu projeyi siyasi kazanç beklentisi içine sokan siyasettir" yorumunda bulunmuştuk.
Hatta...
Böyle bir manzaraya rağmen Türk Dünyası Kültür Başkenti projesi kapsamında gerçekleşebilen iyi işlerin de mucize olduğunu, yine her şeye rağmen şehrin bu proje sayesinde bazı kazanımları düşünüldüğünde,projenin başarılı bile kabul edilebileceğini söylemiştik.
Dün yazımızla ilgili bir mail aldık.
Mailin sahibi olan ismi, kendisinden izin almadığımız için açıklayamıyoruz.
Ancak...
Konu ile ilgili görüşlerini bu köşeden ve yazının devamını oluşturması açısından ilginç bulduğumuz için yayınlama gereği duyduk:
-"Sanatı folklor gösterisi, sergiyi kahve cezvesi ve fincanı sergileme, kalıcı eseri de, bina ve inşaatlardan ibaret sanan düşünce ile bir arada olunursa, Eskişehirli olunamaz.
Yerel seçimler öncesi "Kentin sakini değil sahibiyiz" denildiğinde bizim siyaset yaptığımızı söyleyenler, şimdi de kenti sahiplenmediğimizi söylüyor.
Türk Dünyası projesinin kaynaklarının büyük kısmı Eskişehir'den sağlanmıştır. Peki, arşivlenmesi mümkün olmayan broşürler kimler tarafından basılmıştır? Kalıcı eser ihalelerini kim duymuştur? Cevap da hazır. Ajans ihale kanunundan muaf, istediğini yapar. Peki doğru mu yapar?
Bunları bilip de susmak bile kente sahip çıkmak değil midir?
Kısacası...
Türklerin neler yapabileceğini göstermek yerine, eskiden neler yaptığını sergilemek gibi bir yaklaşım, yüzünü çağdaşlığa dönmüş bir şehirde tutmamış ve sahiplenilmemiştir"
......

Tramvayların doluluğu önlem almayı
gerektiriyor galiba...
Tramvay'da yeni hatlar devreye girdi.
20'nin üzerinde mahalle Tramvay'a kavuştu.
Böylece, şehrin neredeyse dörtte üçlük bölümünde vızır vızır Tramvaylar çalışır oldu.
Eskişehirlilerin ulaşımını rahatlatan ve kolaylaştıran bir durum bu.
Ancak...
Son günlerde Tramvayların, neredeyse günün her saati dolu olmasından dolayı gelen şikâyetler var.
Bazı hatlarla ilgili olarak:
-"İkinci durakta bile zar zor binebiliyoruz" yakınmaları mevcut.
Neyse ki, giden Tramvay'ın hemen ardından bir yenisi geliyor.
Fakat...
Daha okullar açılmadı.
Tramvay kullanma oranı nereden baksanız, Eylül ayından sonra ki kullanma oranının neredeyse yarısı kadar.
İşte bu tablo, bugünkü yakınmalar göz önüne alındığında, gelecekte yaşanabilecek sıkıntıları şimdiden söyler gibi.
Umarız, ilgililer okulların açılması ile birlikte gerekli tedbirleri alır ve düzenlemeleri yapar.
Aksi takdirde...
Dolulukla ilgili bugün için yapılan yakınmaların daha fazlası bir ay sonra yapılacak gibi...

......

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Bir Sarışın birde Esmer bayan köşeyi kolay dönmek için banka soymaya karar vermişler. Esmer bütün gece oturup plan yapmış. Sabah masanın üzerine kağıtları sermiş, soygunu tüm ayrıntıları ile sarışına anlatmış:
- İyi anladın değil mi ? diye de sormuş. Burası küçük bir semt bankası, bir tek güvenlik görevlisi var. İşi üç dakikada bitirirsin, ben seni arabada bekleyeceğim. Binmişler arabaya, gitmişler bankaya. Esmer motoru çalışır tutarak direksiyonda beklerken, sarışın bankaya girmiş. 5 dk. geçmiş. 10 dk. geçmiş. 15 dk. Geçmiş. Esmer korkmaya başlamış. Tam gaza basıp kaçmaya karar vermişken, bankanın kapısı büyük bir gümbürtüyle sonuna kadar açılmış. Önde sarışın elinde bir ip. İpin ucuna kasa bağlanmış, sürükleye sürükleye arabaya koşmaya çalışıyor. Arkasından güvenlik görevlisi DUR diye bağırarak ateş ediyor. Ama koşamıyor çünkü pantolonu ve iç çamaşırı dizlerinden aşağıya inmiş. Sarışın arabaya atlamış. Esmer gaza basmış ve öfkeyle seslenmiş:
- Bir de bana planı tam anladığını söylemiştin !..
- Anladım tabii...
- Ben sana GÜVENLİK GÖREVLİSİNİ BAĞLA, KASAYI BOŞALT demiştim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi