-Milletvekili, milletvekilini kesinlikle çekemiyor...
Aynı partiden dahi olsa, sürekli "En çok ben çalışıyorum, o şov yapıyor" düşüncesi hakim her birinde.
-Milletvekili, Belediye Başkanlarını çekemiyor.
Aynı partiden dahi olsa, "Benim sözümü dinlemeli, bana itibar etmeli" diye düşünüyor.
-Belediye Başkanları Milletvekillerini çekemiyor.
Aynı partiden dahi olsa "Burada vatandaşla karşı karşıya olan biziz, onlar bize tabi olmalı" diye içinden geçiriyor.
-Milletvekilleri, il ve ilçe başkanlarını haz etmiyor.
Aynı partiden olmalarına rağmen, il ve ilçe başkanlarını kendilerine tabi çalışanlar gibi görüyor.
-Belediye Başkanları da il ve ilçe başkanlarını çok haz etmiyor.
Aynı partiden olmalarına rağmen onlar da il ve ilçe başkanlarını adeta Belediye'nin birer personeli gibi görüyor.
-İl ve ilçe başkanları da Milletvekilleri ve Belediye Başkanlarından pek hoşlanmıyor.
Aynı partiden dahi olsa "Şehrin sınırları içine girdiklerinden itibaren bizim yönetimimizin emrinde olacaklar" gözü ile bakıyorlar.
-İl ve ilçe başkanları, yönetimlerini kazımıyor.
-Parti yöneticileri, partinin delegelerine pas vermiyor.
-Delegeler üyeleri beğenmiyor.
Kısacası...
Partilerde görev alan seçilmişlerin çoğunda "Ben" duygusu adeta tavan yapmış durumda.
Her biri adeta o partide her şeyin kendisiyle başlayıp kendisiyle biteceğine inanmış bir ego sahibi olmuş.
Kibir adeta tavan yapmış.
Sorsan, bütün partinin yükünü tek başına sırtlıyor.
O olmasa, parti adeta yerlerde sürünecek.
Kendisinin yaptı büyük fedakarlık ve çaba, başkasının yaptığı hikayeden ibaret.
Şu,O,Bu partiden bahsetmiyoruz.
Hemen hepsinde aynı tablo var.
Tercihler, düşünceler, dünya görüşleri getirmiş bir araya sözde ama...
İçine girdiğinizde her şey çok farklı.
Her partide, üyesinden vekiline kadar herkes ayrı bir parti, ayrı bir genel başkan mübarek...
***
Vekiller toplanacak...
1 Kasım seçimlerinin hemen sonrasında Bakan Nabi Avcı Ankara'da toplamıştı Eskişehirli vekilleri.
-"Bundan sonra sık sık toplanacağız" mesajı verilmişti o toplantıda.
Yapılacak olan ilk toplantının ev sahipliğinin de CHP Eskişehir milletvekili Gaye Usluer tarafından gerçekleştirileceği söylenilmişti.
Uzun süre geçti.
Eskişehir Milletvekilleri bir türlü ikinci toplantıyı yapamadı.
Dün Gaye Usluer ile görüştük.
-"Siz mi davet etmiyorsunuz yoksa bir araya gelme imkanı mı bulunamıyor?" diye sorduk.
TBMM'de uzun bir bütçe maratonu başladığını söyledi Gaye Usluer.
Şimdi de bütçe görüşmelerinin başlayacağını ve önümüzdeki 2 haftanın tüm vekiller için mecliste son derece yoğun geçeceğini söyledi.
-"Dolayısıyla önümüzdeki 15 gün içinde de toplanmamız mümkün görünmüyor ancak, bütçe görüşmeleri tamamlanır tamamlanmaz bir kahvaltı ya da yemekte bir araya geleceğiz" diyor.
Gaye Usluer, bunun ardından da vekillerin toplantılarının belirli bir takvime bağlanacağını sözlerine ekledi.
***
Harun Karacan ile Harun Karaca...
AK parti Eskişehir milletvekili Harun Karacan.
AK Parti İstanbul Milletvekili Harun Karaca.
AK Parti çevresinde isimleri sürekli karıştırılan iki isim.
Hatırlanacak olunursa, hemen her aday listeleri açıklandığında Eskişehir'de "Harun Karacan'ı İstanbul'dan aday listesine koymuşlar"
Ya da...
İstanbul'da "Harun Karaca Eskişehir'den aday gösterilmiş" muhabbetleri yapılır.
İşte, AK Parti çevresinde isimleri sürekli birbirine karıştırılan iki isim, Eskişehir milletvekili Harun Karacan ile İstanbul milletvekili Harun Karaca önceki gün Eskişehir'de buluşmuş.
Yetkin Tetik'e ait ve Yetkin tetik'in ev sahipliğinde Çibörek Evi'nde bir araya gelen iki Milletvekili Karacan ile Karaca, kendilerine eşlik eden Milletvekili Alim tunç ve AK parti Eskişehir il başkanı Dündar Ünlü ile birlikte uzun uzadıya sohbet etmişler...
***
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
İki cüce erkek kardeş yine iki cüce kız kardeşle evlenmişler ve balayına gitmişler. Gittikleri otelde bitişik odaları tutmuşlar. Birinci çift ilk gecelerinde uğraşmışlar uğraşmışlar ama başarısız olmuşlar. Keyifleri kaçmış yan odadan gelen sesleri dinlemeye başlamışlar.. Birde ne duysunlar. Yarım saatte bir "haydi yallah hop hop hop" diye sesler geliyormuş...
Sabah olunca kahvaltıya inmişler. İştahsız bir şekilde kahvaltıyı didiklerken diğer bütün gece hoplayan cüce çift gelmiş...Hoplayan cüceler:
- "Kardeş geceniz nasıl geçti?"
Bizimkiler:
- "Hiiç, yatıp uyuduk."
Gece hoplayanlar iç geçirmiş:
- "Ah ne güzel! Biz o kadar uğraştık yatağa bile çıkamadık...."
