
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Her tartışmada "Büyükerşen" ismi...
Eskişehir'de, özellikle son 10-15 yılda yaşanan değişime çok şaşıranlar var.
Bir de...
Bu değişime şaşıranlara bir hayli şaşanlar mevcut.
Basite indirgersek...
Bu iki tarafı...
-"Eskişehir'de Büyükerşen'in yaptıklarını şaşkınlık ve hayranlıkla karşılayanlar" ile...
-"Bu hayranlığa anlam veremeyip, hayret edenler" diye ikiye ayırmak mümkün.
Kısacası...
Eskişehir'de Büyükerşen'in yaptıklarını "Mucize" diye karşılayanlar ile, yapılanları "Hikaye" olarak yorumlayan bir ikiye bölünmüşlük var bu şehirde.
Zaman zaman bizzat şahit oluyoruz...
Eskişehir'deki değişimin yarattığı şaşkınlığı gizleyemeyen insanlar soruyor "Ne yapmışsınız bu şehre böyle?" diye.
Hemen ardından da...
-"Adeta Avrupa kenti olmuş" cümleleri dökülüyor ağızlarından.
Bunun yanı sıra...
Şehirde ki değişimin kayda değer olmayıp, göz boyamaktan ibaret olduğunu duyuyoruz sık sık.
Hemen ardından da...
-"Siz gidin bir Konya, bir Kayseri'yi görün. Şehir nasıl olurmuş bakın" cümleleri dökülüyor ağızlarından.
Netice olarak...
Yukarıda da söylediğimiz gibi bu kentte yaşanan değişimi beğenenlerle beğenmeyenler yıllardır karşı karşıya.
İlginçtir...
Değişimi beğenenlerde Büyükerşen sempatisi, beğenmeyenlerde ise Büyükerşen Antipatisi var.
Değişimin hoşa gidebilecek bazı yanlarını bile sırf Büyükerşen antipatisiyle red edenler ile, Değişimin eleştirilebilecek yanlarını sırf Büyükerşen sempatisiyle kabul edip, sahip çıkanlar mevcut.
O nedenle...
Eskişehir ile ilgili yapılan her değerlendirme, ister istemez Yılmaz Büyükerşen'e endekslenmiş bu şehirde.
O yüzden her tartışma, her sohbet, her yorumun ucu ister istemez Yılmaz Büyükerşen'e dayanıyor.
İşte o yüzden...
-"Sevseniz de, nefret etseniz de Yılmaz Büyükerşen Eskişehir'in bir gerçeğidir" yorumu, haklı bir yorum olarak kabul ediliyor.
Hani diyorlar ya "Nereden gidersen git Roma'yı bulursun" diye...
Eskişehir ile ilgili de değişimi ister beğen isterse beğenme, gerekçeleri sıraladığınızda varacağınız son tartışma noktası yine Büyükerşen ismi olacaktır.
.......
Olmayan ilçe başkanlından istifa olur mu?
DP Tepebaşı İlçe Başkanı Ali Osman Sönmez ve bir grup partilinin istifa haberi yansıdı önceki gün gazetelere.
Parti il başkanı Emre Demir aradı...
-"Böyle bir şey yok" dedi önce...
Ardından da...
-"Ali Osman Sönmez ilk kez Tepebaşı ilçe Başkanlığına atandığında 45 gün içinde ilçeyi kongreye götürmesi gerekiyordu. Yapmadı. Genel Merkez ikinci kez atamasını yaptı. Yine 45 gün içinde kongre yapamadı. Bunun üzerine Genel Merkez üçüncü kez atamayı yapmadı. Yani Ali Osman Sönmez Mayıs ayından bu yana İlçe Başkanlığı görevini yazsal olarak üstlenmiyordu. Yönetimi ile birlikte münfesih olmuştu" dedi.
Emre Demir, İlçe Başkanı olmayan bir ismin İlçe Başkanlığından istifasının da söz konusu olmayacağını söylüyor.
Devamla da...
-"Zaten Ali Osman Sönmez dahil bana gelen hiçbir istifa yok" diyor.
Partide kongre sürecinin de delege seçimleri bazında devam ettiğini hatırlatıyor...
.......
Kime göndermede
bulundu acaba?
Sosyal medya yaygın olarak kullanılıyor.
Sosyal medyayı en çok kullananların başında da siyasetçiler geliyor.
Hem gelişen olaylarla ilgili görüşlerini insanlara ulaştırıyorlar soysal medya üzerinden hem de bir anlamda tanıtımlarını yapıyorlar.
Sosyal medyayı yoğun biçimde kullanan Eskişehirli siyasetçiler de var.
Bazıları attıkları mesajlarla bizzat kendileri ilgileniyor.
Bazılarının ise mesajlarını danışmanları ya da yardımcıları üstleniyor.
Dün twitter üzerinden bir mesaj göndermiş AK Parti Genel başkan yardımcısı ve aynı zamanda Antalya Milletvekili Menderes Türel...
-"Bazı uyanıklar 'Falanca ile konuştum adaylığım kesin' diye uyduruyormuş. Şu anda Genel merkez'de tek bir Belediyenin adaylığı bile kesinleşmiş değildir"
Menderes Türel'in bu mesajını aynen almış AK parti Eskişehir milletvekili Salih Koca...
Kendi sayfasından da aynen yayınlamış.
Kime gönderme yapmış bilemeyiz ama...
Menderes Türel'in mesajı ile adeta "Eskişehir'de de hiçbir Belediye başkan adayının ismi belli değil. Eğer 'İşim garanti' diyenler varsa, sakın buna inanmayın" demeye getirmiş gibi...
......
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Sokakta dolaşırken yanıma pasaklı, pejmürde görünüşlü, muhtemelen evsiz bir bayan yaklaştı ve akşam yemeği için bir kaç dolar vermemi istedi. Cüzdanımdan 10 dolar çıkardım ve sordum:
Eğer bu parayı sana verirsem, bununla akşam yemeği yerine şarap alır mısın?
Hayır, yıllar önce içkiyi bıraktım.
Bu parayla yiyecek almak yerine alış verişe gider misin?
Hayır, alış veriş için boş zamanım yok. Tüm zamanımı yaşamda kalmak için harcıyorum.
Bu parayı yiyecek almak yerine güzellik salonunda harcamaya ne dersin?
Deli misin, 20 yıldır saçlarımı yaptırmıyorum.
Pekâlâ. Sana bu parayı vermeyeceğim. Onun yerine seni, kocamla birlikte akşam yemeğine restorana götüreceğim. Evsiz bayan çok şaşırdı;
Bunu yaptığın için kocan sana kızmaz mı? Çok kirliyim ve muhtemelen iğrenç kokuyorum.
Sorun değil. Önemli olan; kocamın alışverişten, kuaförden ve şaraptan vazgeçen kadınların neye benzeyeceğini görmesi.