
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Herkes, eleştirdiği kadar defolu aslında...
AK PARTİLİLERE:
-"Bu Barlar Sokağı hiç iyi olmadı" diyor ve yakınıyorsan, "iyi olmadı" dediğin Barlar sokağına içki ruhsatlarının AK partili Belediye zamanında verildiğini de söyleyeceksin arkadaş...
-"Odunpazarı Belediye sınırları içine içki ruhsatı verilmesin" diye bağırıyorsan, Odunpazarı Belediye sınırları içine kendi hükümetinin Turizm Bakanlığınca içki ruhsatı verildiğinden de bahsedeceksin biraz.
-Odunpazarı Belediye Başkanının göreve gelir gelmez makam aracını değiştirmesine tepki gösteriyorsan, kendi partinin Seyitgazi ve Mihalıççık Belediye Başkanlarının da göreve gelir gelmez makam araçlarını değiştirdiğinden biraz olsun dem vuracaksın.
-"Belediyeler 15 yılda ne yaptı ki?" diye sorguluyorsan, "Yahu bizim hükümet Eskişehir'e 15 yılda ne yaptı ki acaba?" diye de ufaktan beynini zorlayacaksın.
-Eskişehir'de ulaşım zammına tepki gösterirken, "Bizim hükümet sayesinde Dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanıyoruz ama" da diyeceksin kardeş.
-Görsem arsasıyla ilgili şikâyetlerin varsa, bunun kararının mecliste alındığını ve partinin meclis üyelerinin de bu karara olumlu oy verdiğinden haberin olacak biraz.
-Seçim çalışmalarının yüzde 80'ini Cami ve cami cemaatleri üzerinden yaptıktan sonra kalkıp, Tepebaşı Belediyesinin Camilere yaptığı hizmete "Oy için yapıyor" demeyeceksin mesela.
-Verdiğin iftarlarla övünürken, Belediyelerin iftarlarına burun kıvırmayacaksın.
-CHP'li Belediyelerin borç içinde yüzdüğünü söylerken, kendi partinin Belediyesinin ne kadar borç bıraktığı konusunda da biraz bilgin olacak hani.
-Tayyip Erdoğan'ın her seçimi kazanmasını gayet iyi anlarken, Büyükerşen'in her seçimi kazanmasını bir türlü anlamıyor psikolojisi içinde olmayacaksın.
-Büyükşehir'in yaptığı parkları "Çayır-çimen" diye küçümsedikten sonra, şehir dışından gelen misafirleri ilk olarak kolundan tutup o parklara götürmeyeceksin örneğin.
-"Trilyonlar çakma sahile ve korsan gemisine gitti" dedikten sonra, her ikisinin de önünde fotoğraf çektirip Facebook'a koymayacaksın.
-"Bu Büyükşehir bu ilçelere nasıl hizmet götürecek ki?" diye soruyorsan, bu güne kadar o ilçelere ne hizmet götürüldüğünü de biraz olsun bileceksin.
CHP'LİLERE:
-"AK partide tek adam zihniyeti var" derken, "Acaba Eskişehir'de de tek adam zihniyeti var mı?" diye oturup düşüneceksin.
-"Hükümet keyfi işler yapıyor" diye eleştirirken, Eskişehir'de keyfi işler olup olmadığına bir bakacaksın.
-Demiryolunun yer altına alınmasının 6 yıl sürdüğünden yakınıyorsan, Kentpark içindeki Nikah salonunun 6 yıldır niçin bitmediğini de sorgulayacaksın arkadaş.
-"AK Partide eş-dost-akraba hükümet imkânlarından yararlanıyor" diyorsan eğer, Belediyelerde ki nemalanan eş-dost-akrabayı da dile getireceksin.
-"Hükümet her olayda antidemokratik davranıyor" diye eleştiriyorsan, Belediyelerde ve kendi partindeki antidemokratik uygulamalar da kulağının bir köşesinde olacak.
-"Adliye binasını getirip şehrin ortasına yaptılar" diyorsan eğer, getirip karşısına Kültür merkezi binasını kondurmayacaksın mesela.
-Yandaş'tan yakınıp kendine yandaş yaratmayacaksın.
-"İnsan odaklı Belediyecilik anlayışı" dedikten sonra, bilet fiyatını 2.40 gibi de abartmayacaksın örneğin.
-AK partilileri şaibeli işler yapmakla suçladıktan sonra, şaibeyi gerektirecek işlerin yanından bile geçmeyeceksin.
-AK partinin aday belirleme yöntemine söylemedik laf bırakmadıktan sonra, kendi aday belirleme şeklinin de ondan farklı olmadığını kabul edeceksin bir kere...
Kısacası...
Hani eskiden ünlü bir reklam vardı.
-"Yok birbirimizden farkımız" diye başlardı.
Mesele aynen o reklamın hayata geçmiş şekli haline geldi.
Aslında...
Tüm bu olup bitenleri göz önüne aldığınızda ortaya tek bir gorçek çıkıyor.
O da: Eskişehir'de herkes, eleştirdiği karşı taraf kadar defolu...
.....
12 yıl sonra bu da bir şey...
Hep söyleriz...
Eskişehirlilik takıntımız yoktur.
Eskişehir doğumlu olmamasına rağmen Eskişehir'i çok seven, Eskişehirli olmasına rağmen, şehrine sahip çıkmayan bir sürü insanı tanımışlığımız vardır.
Özellikle Milletvekili Genel seçimlerinde, adayların Eskişehirli olmaması büyük tepki alır ya, biz aynı fikri taşımayız.
Bu şehirde yaşıyor ve kazanıyorsa, kendini Eskişehirliden çok Eskişehirli hissediyorsa, Eskişehir'i temsil etme hakkı olduğunu düşünürüz.
Ancak...
Siyasette bazı makamlar vardır ki, Eskişehirli olmayı gerektirecek makamlardır.
Örneğin belediye başkanlığı gibi.
Örneğin...
İl başkanlığı gibi.
AK partinin kuruluşunun üzerinden 12 yıl geçti.
Bu 12 yılda Eskişehir il başkanlığı görevini üstlenenlerin hiçbiri Eskişehirli değildi.
Ta ki Dündar Ünlü İl başkanlığı görevine atanana kadar.
İşin ilginç yanı...
Bazı ilçe başkanları da Eskişehirli değillerdi.
12 yıl aradan sonra AK parti il Başkanlığına ilk kez Eskişehirli bir isim geldi.
Onunla birlikte...
Yine Odunpazarı ve Tepebaşı ilçe başkanları da Eskişehirli isimlerden oluştu.
Ne diyelim?
AK Partide son yapılan atamaların "Eskişehirli" anlamında bir ilk oluşu da, dikkat çekici bir nokta olsa gerek...
.......
Dışarıdan gelenlerin Eskişehir tarifi
-"Eskişehir, modern ve büyük bir kent olmasının yanında, küçük bir kentin huzuru ve rahatlığını da içinde barındıran bir kent"
Bu, Eskişehir'i gezip görmek için gelenler tarafından yapılmış bir tespit.
Gerçekten önemli ve üzerinde durulması gereken bir tespit bu Eskişehir için...
Hem "Modern ve Büyükşehir", hem de "Küçük bir kentin rahat ve huzuruna sahip"
İçinde yaşamalarına rağmen birileri hala bu kenti beğenmese de, Eskişehir bugün için Türkiye'de en çok konuşulan kenti konumunda.
En çok konuşulan bir kent olma unvanını da, son yıllarda gerçekleştirdiği değişime borçlu.
Dahası...
Değişimi yaşarken, kent ruhunu kaybetmemesi de bu kentin en belirgin özelliği olsa gerek.
İşte bu nedenle her gün insanlar geliyor Eskişehir'e...
İşte bu nedenle, özellikle hafta sonları çeşitli kentlerden gelen otobüsler dolaşıyor kentin çeşitli mekânlarında.
Bu yüzden akşam olduğunda kentin eğlence mekânları tıka basa doluyor.
Bu yüzden cadde ve sokaklarda artık Ankara, İzmir, İstanbul ve diğer illerden gelen kafileler yadırganmıyor...
Şu bir gerçek ki...
Eskişehir'e gelip, gezip gidenler...
Eskişehir'de yaşayanlardan daha iyi Eskişehir tahlili yapıyor.
Yani...
Bizim içinde yaşarken görmediklerimizi, ya da bazılarımızın yaptığı gibi kasıtlı olarak görmek istemediklerimizi, dışarıdan gelenler daha iyi görüp, yorumluyor.
Tıpkı bu tahlilde olduğu gibi...
Ne diyorlardı tahlili yapanlar;
-"Eskişehir'de Büyükşehir olmanın modernliği, küçük şehir olmanın rahatlık ve huzuru var"
Var mı başka bir kent için böyle yapılmış bir tarif?
Varsa eğer, biz de orayı gezmeye gidelim...
.......
BİRAZ DA
GÜLMEK LAZIM
Bir işadamı tavernaya girer, bara oturur ve bir duble martini sipariş eder. İçkisini bitirdikten sonra, gömleğinin cebine bir göz atar, ardından barmene bir duble martini daha hazırlamasını söyler. Bunu da bitirince, yine gömleğinin cebine bir göz atar, sonra barmene dönüp bir duble daha martini siparişi verir. Barmen;"Bakın bayım, size bütün bir gece boyunca martini getirebilirim. Fakat bardağı her doldurmamı istemenizden önce niçin gömleğinizin cebine baktığınızı söylemek zorundasınız."deyince adam cevap verir;
"Karımın fotoğrafına bakıyorum. Ne zaman gözüme güzel gözükecek, işte o zaman eve gitme zamanı gelmiş olacak."