
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Hesap yapanlar var mı?
-Sezai Aksoy hiç hesapta yokken Belediye Başkanı oldu Eskişehir'e...
-Selami Vardar'ın da ikinci kez belediye başkanlığı hiç hesapta yokken aniden oluverdi.
-Nuri Uzel adında bir Eskişehir Milletvekili vardı. Öncesinde de kimse tanımıyordu, Milletvekilliği döneminde de, sonrasında da kimse tanımadı. Eskişehir'e gelmeden milletvekilliği yaptı. Hem de hiç hesapta yokken.
-Aydın Arat, hiç hesapta yokken ve aday belirlemenin son gününde apar topar Eskişehir'e getirilerek aday yapılan ve sonrasında da Belediye Başkanı olan isimdi. Hiç hesapta yokken belediye başkanı oluvermişti.
-Aydın Arat hiç hesapta yokken yaşamını yitirdi, Orhan Soydaş hiç hesapta yokken büyükşehir koltuğuna, Ömer Eker hiç hesapta yokken tepebaşı belediye Başkanlığı koltuğuna oturuverdi.
-Yılmaz Büyükerşen Milletvekili olmak istiyordu, hiç hesapta yokken büyükşehir belediye Başkanı oldu.
-Ahmet Ataç Büyükşehir'e DSP'den tek isimdi, hiç hesapta yokken Tepebaşı Belediye başkanı oldu.
-İsmail Haşim Ateş onlara keza, hiç mi hiç hesapta yokken Odunpazarı Belediye Başkanı oldu.
-Tacettin Sarıoğlu Büyükşehir'i istiyordu, hiç hesapta yokken Tepebaşı adayı ve başkanı oldu. Zor ikna edildi.
-Burhan Sakallı Milletvekili olmak için uğraştı, hiç hesapta yokken Odunpazarı Belediye Başkanı oldu.
-Mail Büyükerman ve Vedat Yücesan seçim gelinceye kadar siyasi birer figür değillerdi, hiç hesapta yokken milletvekili oldular.
-Tayfun İçli, Süheyl Batum,Kemal Unakıtan'ın Eskişehir ile hiçbir alakaları yoktu ve hiç hesapta değillerken Eskişehir Milletvekili oluverdiler.
-Harun Karacan Büyükşehir istiyordu, hesapta yokken Milletvekili oldu.
-Emine Nur Günay, Utku Çakırözer ve Cemal Okan yüksel hiç hesapta yokken vekil oldular.
Bu saydıklarımız, ilk etapta aklımıza gelen ve hiç hesapta yokken Belediye Başkanı ve Milletvekili olan isimler.
Elbette bunun yanı sıra, hesapta olup Milletvekili ve belediye Başkanı seçilenlerde var bu şehirde.
Ancak...
Hesapta olmayıp da seçilenlerin sayısı, hesapta olup da seçilenlerden bir hayli fazla gözüküyor.
O halde...
Herhangi bir hesap yapmamak, hesap yapmaktan daha karlı gözüküyor galiba...
Çünkü...
Hiç hesapta olmayıp koltuk sahibi olanlar, hesap yaparak koltuğa oturanlara sayısal olarak fark atıyor...
***
Bu da bir teşekkürdür!
Dün bu sütunlarda "Bu bir ihbardır" başlıklı bir yazı kaleme almıştık.
Aslında yazı, bize gelen bir ihbardan oluşuyordu.
Muhsin Yazıcıoğlu Bulvarı üzerinde her gün düzenli olarak gelen iki yabancı plakalı araç içinden iki Suriyeli ailenin indiğini, erkeklerin orada bulunan çimen alan üzerine yayıldığını ve kadınlar ile çocukların da, Kentpank kapısı önündeki refüj üzerinde dilendiklerine ilişkindi.
Kadınların daha sonra toplanıkları paralarla birlikte araçlarına binip gittiği, erkesi gün yine mesaiye gelir gibi yeniden işe koyulukları ile ilgili yakınmayı ve çevrede oturan insanların bu durumdan rahatsızlık ve endişe duyduklarını yazmıştık söz konusu yazıda.
Yazı gazetede çıktığı gün, yani dün Belediye ve Emniyet ekipleri olaya el koymuş.
Suriyeli ailelerin, araçlarının olduğu yerde kimlik tespitlerini yapmış ve gerekli müdahalede bulunmuş.
Umarız, belediye ve emniyet ekiplerinin yaptığı müdahale sonuç verir.
Bu insanların bu bölgede ve bu şekilde bu işi yapmalarının önüne geçilir.
Çevrede oturan insanlar da endişe ve rahatsızlıklarından kurtulur.
Belediye ve Emniyetin hassasiyeti teşekkürü hak ediyor...
***
Bunları diyorlarsa kesin adaylar...
-"Ben görevimin başındayım. Görev süreme kadar da verilen görevi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum"
-"Benim istemem önemli değil. Önemli olan Partimin beni aday gösterip göstermeyeceği"
-"Halk da ister ve görev verirse neden olmasın, olurum"
-"Hele o gün bir gelsin bakalım. Arkadaşlara sorup danışırız. Şimdiden şu veya bu demek mümkün değil"
-"Allah nasip ederse olur. Nasip etmezse olmaz"
-"O tarihe kadar neyin ne olacağı belli mi olur? Yarına çıkacağımız belli mi?"
-"Daha seçimlere çok süre var. Daha çok köprüler altından sular akar"
-"Ben bu güne kadar partimin verdiği hiçbir görevden kaçmadım"
-"Adaylık meselesi bu günün işi değil. Zamanı gelince ölçüp biçip bir karar veririz elbet"
-"Benim işim, bulunduğum görevi layığı ile yapıp başarılı bir şekilde tamamlamak. Ondan sonrası başkalarının işi"
-"Ben bu güne kadar hiçbir görev talep etmedim. Bugüne kadar tüm görevler bana verildi"
Her ne kadar gündemde seçim olmasa da, erken seçim ihtimali dışında en yakın seçim 3 yıl sonra yapılacak olsa da, bugünden konuşulan konuların başında Eskişehir'deki bazı isimlerin 3 yıl sonraki seçimlerde aday olup olmayacakları, olacaklarsa hangi koltuğa aday olacakları merak ediliyor.
O yüzden, adaylığı merak edilen insanların, sorulduğunda verebileceği cevapların örneklemlerini çıkarttık yukarıya.
Aklınızda olsun istedik.
Öyle ki:
Eğer bir insan, adaylığı sorulduğunda yukarıda ki cümleleri kuruyorsa, bilin ki o insan aday olmaya can atıyordur.
Aday olmayı istemesine rağmen, yukarıda ki cümleleri kuruyorsa da, "Bu işi çok karıştırmayın. Günü geldiğinde zaten görürsünüz" demek istiyordur.
Bu günden çıkıp "Aday maday değilim" demeyeceğine göre ne diyecek adam?
Tabi ki yukarıda ki cümlelerin birini kuracak.
Hatta...
Hepsini...
***
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
İki yaşlı bayan, iki eski arkadaş, öğle yemeğinde oturmuş eşlerini çekiştirmektedir.
Birincisi:
- John'u bir türlü tırnak yeme alışkanlığından vazgeçiremiyorum!! Hem onun bu alışkanlığına çok sinirleniyorum, hem de onu bu huyundan vazgeçiremediğim için kendime çok kızıyorum!!
Gülmeye başlayan ikinci bayan:
- Fred de aynı şeyi yapıyordu ama sonunda kafamı kullanıp vazgeçirdim onu bu alışkanlığından.......
Birinci bayan birden heyecanlanır:
- Nasıl başardın bunu?
Kafasını kullanan bayan:
- Hiç zorluk çekmedim ki! Yaptığım tek şey takma dişlerini saklamak oldu!