Türkiye Kupası yolunda bir engeli daha başarıyla geçtik ve gruplara kaldık. Yayın ve isim haklarından gelen paraların kulüplere dağıtılması ile bu kupa son derece cazip bir hale geldi. Üstelik Avrupa Kupalarına katılabilmek için daha kestirme bir yol olarak da düşünülebilir. Zaten Ersun Hoca'da maçtan sonra Türkiye Kupasına önem verdiklerini ve final oynamak istediklerini söyledi. Ersun Hoca'nın açıklamalarını dinlerken birden gözümün önüne İzmir'deki Bursa maçı geldi. İnanın, İzmir Atatürk Stadı'ndaki o kupa maçını bir türlü unutamıyorum.

O gün İzmir'de olmayanlar beni anlamayabilirler. Bir kere sahada öyle bir Eskişehirspor vardı ki, yazmaya kelimeler yetmez. En ufak bir direnç göstermeden, hatta neredeyse hiç mücadele etmeden çok ama çok kolay teslim olmuştuk. Eskişehirspor birçok kez yenildi, birçok kez maç kaybetti ama ben böylesini hatırlamıyorum. Hâlbuki maç öncesi inanılmaz bir atmosfer vardı. Tribünlerde Fethi Heper'li dev kareografi ile iyice havaya girmiş, meşalelerle Atatürk Stadı'nı cehenneme çevirmiştik. Sonra maç başladı ve herşey birden tersine döndü. Ama asıl önemlisi o akşam Bursa taraftarının yaptıkları çok ağrıma gitmişti. O gün statda bize yapılanların, söylenenlerin hiç birini hak etmedik. İşte Ersun Hoca konuşurken, taraftardan destek isterken ve hesaplaşma başka yerlere bırakılmalı derken, benim de aklımdan bunlar geçti. Evet, Hocam İzmir'in hesabını kapatma vakti geldi. Cuma akşamı siz takım olarak hesabı sahada kesin yeter.

Sevgili Hocam, taraftara sesleniyorsun. Haklısın, Bank Asya'da, ikinci ligde bile tribünleri dolduran, takımını destekleyen taraftar artık maçlara gelmiyor. Bu taraftar küskün, kırgın ve kızgın... Hocam, hesaplaşma yeri başka yerler olmalı derken taraftarın yönetim ile olan sıkıntılarının farkında olduğun anlaşılıyor. Ama bu yönetim anlayışı olduğu müddetçe bu sorunlar kolay kolay çözülmez. Hocam, merak etmeyin, bu taraftarın sevgisi hiçbir şeyle test edilemeyecek kadar yüreklere kazınmıştır. Siz onlara saygı gösterin yeter. Maçtan önce tribünlere gidip onları alkışlayın. Deplasmanda onların yanına gidip hoşgeldiniz deyin. Sahaya yenilsede kolay kolay pes etmeyen, sonuna kadar mücadele eden bir takım sürün yeter. Doğrudur, bu taraftar küskün, bu taraftar kızgın. Ama bu kızgınlıkları, küskünlükleri hiçbir zaman bu armaya, bu renklere olmamıştır.