Dün meclis sonrası Başkan Ataç ile görüştük.
Bu asfalt paralarına ilişkin son durum hayli canını sıkmış.
Vatandaş uzun bir aradan sonra asfalt ya da kaldırım katılım payı faturası ile karşılaşınca soluğu belediyede alıyormuş.
Pek çok kişi 'hani katılım beledi almayacaktınız?' diye soruyormuş.
***

Bu durum bir önceki dönemim Odunpazarı Belediye Meclisi'nde ortaya çıkmıştı.
Bizde o meclisteydik.
İyi hatırlıyoruz olan biteni.
Mecliste 'Başka şehirler bu parayı almıyor, bizde almayalım' teklifi Ak Parti'den gelmişti.
Elbette tamamen tribünlere oynayan bir istekti.
Popülistti, göstermelikti.

***

Böylesi bir isteğe CHP 'hayır' diyemedi.
Deseler aynı anda halk düşmanı damgası yiyeceklerdi.
Kabul edildi ister istemez.
Dahası, Odunpazarı böyle yapınca diğer iki belediye töhmet altında bırakıldı.
'Biz halkçıyız, onlar değil' havası ortaya çıktı.
Böyle olmadığını ispatlamanın yolu da, aynı kararı almaktı.
Diğer iki belediye de böylece aynı kararı almaya mecbur bırakıldı.
***

İşin hikâyesi bu!
Vatandaş göstermelik sunulan karara pek sevindi.
Katılım payları yükünden kurtuldu çünkü.
Daha doğrusu öyle sandı.
Kazın ayağı hiçte öyle değildi.
Yasalar açıktıç
Nitekim Anayasa Mahkemesi durumu eskiye çevirdi.
Yasal zorunluluğu hatırlattı belediyelere, meclislerin aldığı kararı da iptal etti.

HHH

Şimdi belediye mahkemenin kararını yerine getiriyor.
Katılım payları için vatandaşa zorunluluktan fatura çıkarıyor.
Daha doğru bir tabirle, geçmişte halkçı gibi görünmeye çalışanların bedelini ödüyor.
Şimdi vatandaş üç belediyeye de kızgın çünkü.
Gelen faturaların sorumlusu olarak üç belediyeyi görüyor.
Böyle düşünmekte de haklılar.
Ancak işin belediyelerden değil, bu işi bu noktaya getiren popülist siyasetçilerden olduğunu söylemekte bizim görevimiz.
O yüzden;
Yapacak bir şey yok yani.
Gelen faturaları sineye çekeceğiz.
Yasa böyle diyor, mahkeme böyle diyor...