
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
Hoşcan'ın adaylığı!
Özdemir Uçak dün köşesinde yazmış;
"Kongre öncesi grupların birleşmesine şaşırmam" demiş.
Özdemir bunu söylerken, Halil Ünal'ın ikna etme yeteneğinin bu kongre öncesinde de devreye girebileceğini söylemiş.
İlginç bir yaklaşım!
***
Bu görüşe katılmadığımı söylemek istiyorum.
Zira;
Bu kez sahiden de çok ciddi bir muhalefet Eskişehirspor'un kapısını çalmış durumda.
Mesut Hoşcan ile dün ayaküstü kısa bir sohbet etme imkânı bulduğumda bunu daha iyi anladım.
Projeleri bile belirmiş aklında.
Kongre salonuna güçlü girebilmek için, temaslarını da sıklaştırmış.
En belirleyici sloganı ise 'Eskişehirspor'un daha iyi yönetileceği' yönünde...
Elbette insanların aklında yer edecek yeni sloganlarla girecektir bu yarışa.
Ve önünde kalan sürenin de bu iş için yeterli olduğu düşüncesinde.
***
Anlayacağınız;
Yıllar yılı hasretini, özlemini çektiğimiz bir Eskişehirspor kongresine şahit olacağız.
Yani bu kez kesinlikle iki liste ile girilecek bir seçim ortamı göreceğiz.
Rekabet olacak, projeler olacak, en önemlisi hesap verme dönemi başlayacak.
Bu nedenle;
Seçimin kimin kazanacağını şimdiden kestirmek zor ama Mesut Hoşcan aday olarak bu yönüyle bile Eskişehirspor'a şimdiden önemli bir hizmeti vermiş durumda.
Yani bu ve bundan sonra yapılacak olan genel kurullarda, sırf kongre yapılsın diye kongreler yapılmayacak.
Herkes eteğindeki taşları dökecek.
Ve kim, kimi destekliyorsa ve kimin kazanmasını istiyorsa gidip oyunu verecek.
AKP'nin farkı sürüyor!
Danışma Meclisi toplantılarını kim ne derse desin AKP yapıyor.
Organizasyon mükemmel.
Toplantıya çağırılmayan kalmıyor.
"O'nu neden çağırmadılar, neden unuttular" gibi kaoslar yaşanmıyor.
Vekiller orada, belediye başkanları orada, teşkilat başkanları orada.
Yönetim kurulu üyeleri, gençler, kadınlar herkes orada.
***
AKP'nin bu konuda hakkını yiyemeyeceğimiz bir diğer tarafı da kırsaldaki ilçelerde de bu işi iyi yapıyor olmaları...
Salih Koca, neredeyse her gün bir ilçede...
Düzenlenen danışma meclisi toplantılarına katılıyor.
Merkezdeki partililer gibi, kırsaldaki partililerde vekillerini görme imkânı buluyor.
Toplantılar aracılığı ile yapılanlar ve edilenlerini soruyor vatandaş.
İlçesine, beldesine, köyüne getirilen, getirilmek istenen hizmetleri bire bir muhatabına sorabiliyor.
Salih Koca'da tek tek yanıt veriyor.
Cevapları verirken, Mahmudiye'de yaptığı konuşmadaki gibi, kent merkezine mesajlar da yolluyor.
"İlçe halkı artık merkez belediye başkanına da hesap soracak" diyor.
Ve elbette, bu tavırları ve söylemleri ile partisine olan teveccühü katladıkça katlamayı başarıyor!
***
Peki buna karşılık merkezdeki CHP ne yapıyor?
Bir dernek ziyaretinde yaşanan ses sistemi skandalı gazetelere taşınıyor.
Partinin belediye başkanı 'Sabote ettiniz beni!' diye şikayet ediyor.
Ertesi gün konu ile ilgili bir dünya yorum medyaya yansıyor.
O yüzden;
Bu işin galibi de, o ilçeden ol ilçeye koşan...
O köy, bu köy demeden sürekli çalışan AKP'li vekiller ve elbette AKP oluyor...