4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

HUKUKU SAVUNMAK...

Eskişehir' de, yeni adli yılın başlaması nedeniyle düzenlenen törende, Baro Başkanı Sayın ÖZTEKİN, hukuk devleti ve yargı bağımsızlığının bitme noktasına geldiğini belirtip, anayasanın kurucu meclis tarafından yapılmasını isteyen konuşmasını sürdürürken, Ak Parti milletvekili, Sayın Ülker CAN' ın, tören alanını terk etmesi yaygın ve yerel basında geniş şekilde yer aldı.
Ak Parti milletvekili Sayın Ülker CAN, tören alanını niçin terk etti, bilinmez ama demokrasi çok sesliliktir. Herkes, her konu da eyleme ve şiddete dönüştürmemek kaydıyla, konuşabilir. Özellikle de konuşan, bir "Meslek Odası" başkanı ise sorumlu oldukları alanlarla ilgili sorunları ve çözümlerini, kamuoyu ile paylaşmak zorundadır.
Baro Başkanı Sayın Ali Rıza ÖZTEKİN, hukuk devleti ve yargı bağımsızlığının Anayasa ve diğer yasalarda, sadece soyut bir kavram olarak kaldığını belirtti. Ayrıca tamamen bu kavramlarının içinin boşaltıldığını, fiilen artık hukuk devleti ve yargı bağımsızlığının bitme noktasına gelmesi nedeniyle, yargının kurucu unsurlarından olan avukatların ve temsilcisi olan baroların, sessiz kalması mümkün olmadığını söyledikten sonra ". Biz doğruları hiç çekinmeden, her platformda söyleyeceğiz. Konuşmalarımız, susmamızı isteyen, temenni eden, hatta belki de susturulmamız gerektiğini düşünen hukuksuzluk taraftarlarınca 'Barolar meslek kuruluşlarıdır, sadece meslek sorunları ile uğraşsın' diyenlerce beğenilmeyecek olabilir. Ya da bazı barolar konuşmayabilir. Ama üyesi olmaktan her zaman gurur duyduğum, şu anda başkanlığını yaptığım, köklü bir geçmişe sahip olan Eskişehir Barosu, hukuksuzluklar karşısında asla susmayacaktır." diyerek, sorumlu olduğu camianın ve son yıllarda, ülkemizde, tartışma konusu olan hukukun tercümanı oldu.
Ayrıca Sayın ÖZTEKİN, Son yıllarda ' AÇILIM" ve 'DEMOKRATİK ÖZERKLİK" gibi söylemlerin verdiği cesaretle, bazı kişi/kişiler, kurum/kuruluşlar, yeni Anayasa'ya ihtiyaç olduğunu ve Anayasa'nın değişmez, değiştirilmesi dahi teklif olunamaz maddelerinin de tartışılabileceğini gündeme getirmelerine haklı olarak tepki gösterdi,
Sayın ÖZTEKİN, yargıda yaşanan gerçekleri kamuoyu ile paylaştı. Elbette bu gerçekler karşısında, Atatürk karşıtları, bölücüler, ikinci cumhuriyetçiler, rahatsız olacaktır. Ancak Anayasanın, "Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir." Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk Milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir."," Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçe' dir. Bayrağı şekli kanunda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı "İstiklal Marşı" dır.Başkenti Ankara'dır. " değiştirilemez maddelerine ve hukuka sahip çıkmak, Yalnız Baro Başkanı Sayın ÖZTEKİN' in değil, her Türk vatandaşının hakkı ve görevidir.
Öte yandan son yıllarda, yargıda yaşananlar karşısında, kamuoyunda ciddi endişe ve kaygılar oluştu. Son yıllarda, hiçbir kural tanımaksızın, resmi-sivil herkesin telefonları dinleniyor. Özel yaşamın yolgeçen hanı olduğu, yargı kararlarının etrafından dolanıldığı, yargı ile ilgili çok önemli yayın ilke ve kurullarına karşın, sorumsuz davranışların sürdüğü, böylece yargı üzerindeki baskının giderek arttığı, bir dönemin yaşandığı da bir gerçektir. Elbette bütün bu yanlışlıklar ve hukuksuzluklar karşısında, Baro Başkanları ve mensuplarının ciddi endişe ve kaygı duymaları, bu yanlışlıkları da kamuoyu ile paylaşmaları doğaldır.
Yargıtay Başkanı Nazım Kaynak'ın, ülkemizde, tutuklu sayısının, hükümlü sayısından fazla olmasını, mahkemelerin iş yoğunluğunun, davaların yeterli sürede bitirilememesinin mazereti olarak gösterilmesi de kabul edilemez. Ayrıca teminatı olmayan bir yargıcın, bağımsız olması mümkün değildir. Yargı haksızlığa uğramış insanların, en önemli sığınağıdır. Hukuk ve adalete herkesin ihtiyacı vardır. O nedenle de hukuku savunan, yapılan yanlışlıkları da cesaretle kamuoyu ile paylaşan, Sayın ÖZTEKİN' e, tepki göstermek yerine, takdir etmek gerekir. Ayrıca Sayın ÖZTEKİN, "Hiçbir partiyi hedef alma durumumuz yok. Hiçbir partinin de güdümünde değiliz, olamayız da asla. Eskişehir Barosu, her zaman köklü geçmişiyle dimdik durmaya devam edecektir. Olay budur" sözleri, diğer barolara örnek teşkil etmelidir.
Aslına Sayın ÖZTEKİN' e, teşekkür etmek gerekir. Çünkü herkes, bu kadar cesur olamaz. Ülke sorunlarını da kamuoyu ile bu cesaret ve netlikle paylaşamaz. Ayrıca cesaret, bir ahlak kuralıdır, yani öğrenilmez ve sadece alışkanlıklarla kazanılır. Aslında doğuştan cesur veya korkak insan yoktur. Sayın ÖZTEKİN, Allahın doğuştan, insana verdiği bunu meziyetleri, yaşam biçimi olarak benimsemiş, ender insanlarımızdan biridir.
Sayın ÖZTEKİN' i, kutluyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi