1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Hükümet de Belediye de yağmurda resmen suya battı..

Önceki gün Eskişehir merkezi yağan yağmura tam anlamıyla teslim oldu.
Tamam çok yoğun v etkili bir yağmurdu.
Belki bu güne kadar eşine az rastladığımız türden bir yağmurdu.
Belki de bu denli etkili bir yağmur karşısında yapılabilecek pek bir şey yoktu ama...
Yine de, özellikle bir türlü yapılmayan ve önlemi alınmayan nedenlerden dolayı hem hükümet hem de belediye, önceki günkü yağmurun oluşturduğu sel'in içinde kalıp resmen boğuldu.
Sakın yanlış anlamayın!
Caddelerin sudan gözükmüyor hale gelmesini, işyerlerini ve evleri su basmasını, Tramvay ve toplu taşım araçlarının durmasını falan eleştirmiyoruz.
Bunların hepsi olur.
Neticede sürekli ve yoğun bir yağmurun etkisi olmuş.
Üstelik bu yağmur aynı şiddette yarım saat sürmüş.
Kısa süreli de olsa, yolların da suyla kaplanması, bazı işyeri ve evlerin de su içinde kalması, hatta ulaşımın felç olması normal kabul edilebilinir.
Ancak...
Eskişehir'de öyle bir yer var ki, yıllardır yapılmıyor.
Ne hükümet, ne de belediye, yıllardır üç-beş evi boşaltamadığı için yapılamayan bu iş, büyük bir sıkıntı yaratıyor.
Ve bu yüzden yaşanan sıkıntı, önceki gün yağan yağmurla birlikte en feci haliyle bir kez daha ortaya çıktı.
Sözünü ettiğimiz yer, Anadolu Üniversitesi önünden, yıllardır yol açılamadığı için bir türlü Çevre yoluna çıkılamayan yer.
Eskişehirli, burada bulunan birkaç evin istimlâk edilememesi yüzünden yol açılmadığı için Anadolu Üniversitesi önünden Çevreyolu'na çıkamıyor.
Ve 6 yıldır Eskişehirli bunun sıkıntısını fazlasıyla çekiyor.

YAĞMURLA BİRLİKTE BURADA BAŞKA
BİR ŞEY OLDU

Önceki gün yağan aşırı yağmur nedeniyle başka bir şey oldu.
Yağışın etkisiyle, Anadolu Üniversitesi önündeki Bat-Çık, suyla doldu ve burayı kullanmak imkansız hale geldi.
Ankara yönünden gelip, Bilecik-Bursa yönüne doğru seyreden araçlar, Bat-Çık'ın kenarındaki yan yolu kullanarak, Sıkışık da olsa yollarını buldular.
Ancak...
Bilecik-Bursa yönünden Ankara yönüne gelen araçlar, işte bu sözünü ettiğimiz birkaç bina istimlak edilemediği ve çevreyoluna bağlantı yapılamadığı için, yan yolu da kullanamadılar.
Çünkü...
Yan yolun devamında Çevreyoluna çıkış yoktu.
Şehre giriş de olmadığı için tam anlamıyla bir kepazelik yaşandı.
Sonuç itibarıyla...
Koskoca çevreyolunu yapıp, Anadolu Üniversitesi önünden çevreyolu bağlantısını 6 yıldır yapmayı başaramayan hükümet de Belediye de önceki gün Anadolu Üniversitesi önünde yaşanan kepazelik sonucu resmen suya battı.
Tabi her zaman olduğu gibi, hükümetin de belediyenin de beceriksizliğinin ceremesini, her zaman olduğu gibi yine vatandaş çekti.
Hem de suyun içinde çaresizce ve saatlerce kalarak...
........

Çatı aday ile, CHP ve MHP'nin muhtemel adayları yan yana...
Cumhurbaşkanlığı için çatı aday tanımlaması konuşulmazdan önce CHP ve MHP'nin gösterebileceği muhtemel Cumhurbaşkanı aday isimleri vardı.
CHP'nin muhtemel Cumhurbaşkanı adayı olarak yoğun bir biçimde Eskişehir büyükşehir belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in ismi konuşulurken, MHP'nin muhtemel Cumhurbaşkanı adayı ise tek isimde, yani Meral Akşener ismi üzerinde yoğunlaşıyordu.
Ama...
İki parti, ortak bir çatı aday çıkartma üzerinde anlaştı.
Ardından, çatı aday olarak Ekmeleddin İhsanoğlu ismi ortaya çıkartılarak, ilan edildi.
Önceki gün, Cumhurbaşkanı çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun Eskişehir'e gelişinde ilginç bir fotoğraf çekildi.
Fotoğrafta, Cumhurbaşkanı Çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, bir yanında Yılmaz Büyükerşen, diğer yanında Meral Akşener ile poz verdi.
Yani...
Çatı aday ile, CHP ve MHP nin muhtemel Cumhurbaşkanı adayları yan yana gelmişlerdi...
.......

Dedelek'ten Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları tahmini...
Eskişehir'in eski Bakanlarından İbrahim Dedelek uğradı yanımıza.
Sevinçliydi.
Nedenini sorduk; "Dede oldum. O yüzden yüzüm gülüyor" cevabını verdi.
Eskişehir'in belki de en çok tanınan siyasetçilerinden birisiyle oturulur da, siyaset konuşmaz mı?
Biz de öyle yaptık.
Pazar günü yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimini sorduk.
Hemen aldı masamızın üzerindeki kağıdı kalemi önüne.
Başladı hesap yapmaya;
-" MHP'nin son yapılan seçimde 17-18'lere varan bir oyu var. Bu oyun en az 16'sı Ekmeleddin İhsanoğlu'na gelir. CHP kimi aday gösterirse göstersin, birkaç puan zayiatı zaten olacaktı. Ben CHP'nin en az yüzde 25 civarında ki oyunun Ekmeleddin İhsanoğlu'na geleceğini düşünüyorum. Sadet Partisinden en az yüzde 2, DYP ve DSP'den,yani iki partiden yüzde 1 ve BBP'den de en kötü ihtimalle yüzde 1 oyun Ekmeleddin İhsanoğlu'na geleceğini düşünüyorum. Tüm bunları topladığınızda Ekmeleddin İhsanoğlu'nun en az yüzde 45 oyu olduğu anlaşılıyor. Bu seçim BDP için önemli. Selahattin Demirtaş'ın farklı bir konumu ve kim ne derse desin kendi tabanında yarattığı bir sempati var. Ve BDP bu seçime bir prestij gözü ile bakıp, yüzde 10'ların hedefini tutturmak için gayret sarf ediyor. Tüm bunlardan sonra BDP nin Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 9 oy oranlarına ulaşacağını tahmin ediyorum. Ekmeleddin İhsanoğlu'nun alacağı yüzde 45 ve BDP adayı Demirtaş'ın alacağı yüzde 9 oyu topladığınızda, yüzde 54'lütk bir orana ulaşılıyor ki, Böylece, Recep Tayyip Erdoğan'ın alacağı oy oranı da yüzde 46'larda gerçekleşiyor" dedi.
-"yani?" diye sorduk...
-"Yani'si, bu iş ikinci tara kalır. İlk seçimde hiçbir adayın yüzde 50'yi aşması mümkün görünmüyor. Eğer ilk seçimde, Ekmeleddin İhsanoğlu'nun oyu Tayyip Erdoğan'ın oyundan fazla çıkarsa, bu ikinci tur seçime İhsanoğlu lehine yansır ve seçilmesini kolaylaştırır. Eğer Erdoğan bu seçimi kaybederse, bu parti içindeki konumunu da kaybetmesine neden olabilir" diyerek tamamladı sözlerini.
-"Erdoğan Cumhurbaşkanlığını kazanamazsa, Başbakanlık görevi sıkıntıya mı girer?" diyorsunuz diye sorduk...
-"Bunu en iyi bilen ve yaşayanlardan biriyim. Siyasette mevkii kaybedildiğinde her şey kaybediliyor. Bunu biz Mesut Yılmaz ile de Tansu Çiller ile de bizzat içinde olarak yaşadık" dedi.
.......

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Adamın biri otomobiliyle şehirler arası yolda gidiyormuş yol kenarında bir köylünün otostop yaptığını görmüş, yanında bir inek olan köylü geçen araçlara durmaları için el ediyormuş. Durumu merak eden adam köylünün yanında durmuş.
"Hayırdır hemşerim, ne tarafa gideceksin?"
"İlerdeki kasabaya kadar beyim."
"İyi ama bu inek ne olacak?"
"O önemli değil beyim, arka tampona bağlarız o gelir."
Bu duruma pek aklı yatmayan adam köylünün durumuna acıyarak onu arabaya almış. İneği ise köylünün dediği gibi arka tampona bağlamışlar. Araba yavaş yavaş ilerlemiş. Adamın hızlanmaya çekindiğini anlayan köylü: "Sen yürü beyim o gelir." demiş. Bunun üzerine adam hızlanmaya başlamış. 20,30,40 bakmış inek gerçekten geliyor. Adam şaşırmış, 50, 60, 70 bakmış hala geliyor ve inekte hiçbir yorgunluk belirtisi yok. Artık şaşkınlığı iyice artmış ve sinirlenmeye de başlamış. Öyle ya sonuçta bir inek ne kadar hızlı koşabilir ki. Derken adam iyice hızlanmış. Gösterge 120 yi gösteriyor. Dikiz aynasından ineğe bir bakmış ve gülümseyerek köylüye dönüp: "Senin inek yoruldu herhalde baksana dili dışarda."
"Ne tarafa çıkarmış dilini?"
Buna dikkat etmeyen adam tekrar bakar ve "Sol tarafa" der. Bunun üzerine köylü kendinden emin bir tavırla:
"O yorgunluktan değil, seni sollayacak da sinyal veriyor..."

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi