Pazartesi günü, 76 sayfadan oluşan Hükümet Programı, TBMM' de görüşüldü. Bugün de 60. AK Parti Hükümeti'nin, güven oylaması var. Hükümet Programı, istikrar zemininde ilerleyen ekonomik ve sosyal gelişme sürecimizde bir 'sıçrama dönemi' programı" olarak sunulmuştu ama muhalefet, aynı kanıda değil. Sıcak paranın yol açtığı riski, rekor oranda yüksek cari açık, ikiye katlanmış ağır borç yükünü, her gün artan işsizler ordusunu, en büyük engel olarak görüyorlar.
Hükümet Programında, "yeni anayasa, Cumhuriyetin değiştirilemez temel nitelikleri olan demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ilkelerini tam olarak hayata geçirilecek, bireylerin haklarını en etkili şekilde korunacak, temel hak ve özgürlükleri 'İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin ve 'Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin getirdiği ilke ve standartlarda güvence altına alınacaktır."
Vaatleri de muhalefet tarafından inandırıcı bulunmadı. Hatta AK Parti kurmayları tarafından hazırlanan, ancak kamuoyu ile paylaşılmayan yeni anayasa eleştiri almaya başladı.
Yine hükümet Programında, "Medyanın bağımsızlığına önem verilecektir. Bunun için de medyanın çoğulcu, şeffaf ve rekabetçi, bir yapıda gelişmesi için, gerekli adımlar atılacaktır." Vaatleri, CHP sözcüsü, tarafından kabul edilmedi. Medyanın baskı altında tutulduğunu, örnekler vererek tepki gösterdi.
Yeni dönemde, adalet ve yargı reformu ile ilgili çalışmaların kararlılıkla sürdürüleceği ve "Koruyucu Hukuk" uygulamaları daha da geliştirileceği yer aldı. Açıklık getirilmediği içinde, muhalefet eleştiri de bulunmadı. Ancak mahkemelerin elektronik arşiv imkânlarından daha verimli bir şekilde yararlanması, bu sayede de gerekli bilgi ve belgeler ile emsal kararlara zamanında erişiminin daha etkili hale getirilmesi, yargı organları arasında kurulan bilgi ağının geliştirmesi, mahkemelere zaman kazandıracak, aynı zamanda yargının işini de kolaylaştıracaktır.
Programda, kamu yönetimi ile de ilgili önemli vaatler var. "İl Özel İdareleri ve Belediye Gelirleri Kanun Tasarısı ile yerel yönetimlere mali yönden güçlendirilecek, Köy Kanunu da yenilenecektir. Yolsuzluklara karşı mücadele tavizsiz sürdürecektir. Bütün kurumların hizmetlerini elektronik ortama taşınması sağlanacaktır." Vaadine rağmen, DTP' den bu alanda eleştiri geldi. Geçmişte, bu alanlara verilen sözlerin, yerine getirilmediği söyleyerek, her zamanki bilinen önerilerini de tekrar etti.
Önümüzdeki dönemde de kamu harcamalarında, en büyük pay, yine eğitime ayrılacaktır. AKP, 7 yaşın eğitime başlamak için, çok geç bir yaş olduğunu gerekçe göstererek, iktidara geldiklerinde, yüzde 11 olan okul öncesi eğitimdeki okullaşma oranını, yüzde 25'e çıkardıklarını, yeni dönemde bu oranı yüzde 50'ye yükseltecekleri söylediler Ancak nedendir bilinmez, muhalefet, eğitim-öğretim alanından, tek söz etmedi.
Hükümet programındaki, " Terör tehdidine karşı, her türlü önlem alınacak, Türkiye'nin her köşesinde sosyal ve ekonomik kalkınma hızlandırılacak, İşkence, gözaltında ölüm, faili meçhul cinayetlere "sıfır tolerans" uygulanacak," Vaatleri, DTP tarafında kabul ve yeterli görülmedi. DTP' nin, PKK' ya karşı tutumu ise Başbakan tarafından eleştirildi.
Hükümet programında, köylerin altyapı sorunları çözülmesi, çiftçiye verilen kredi faizleri aşağı çekilmesi. İstihdam üzerindeki mali ve idari yükler azaltılması, özürlülerin, sigorta primini Hazine ödenmesi," gibi hususlarda, yer almasına rağmen, seçim meydanlarında dillerinden düşürmedikleri bu alanlarda, muhalefetten lehte veya aleyhte bir eleştiri yapılmadı.
Yeni dönemde, Türkiye'ye sermaye girişinin ve çıkışının serbest olması, Ekonomi de yapısal reformlara kararlılıkla devam ettirilmesi, 2013 yılına kadar İhracatın, 200 milyar dolar, Milli gelir 800 milyarı dolar, kişi başına gelirin de 10 bin dolar olarak düşünülmesi, 2023 yılında Türkiye' nin, dünyanın ilk 10 ekonomisi içinde yer alması, milletçe arzu edilen hedeflerdir.
Program görüşmelerinde, partilerin kırmızıçizgileri de belli oldu. Kimse de yoğurdum kara demedi. Görüşmelerde en dikkat çeken gelişme ise DTP' nin, Türkiye partisi olma görüntüsü idi. Ayrıca muhalefet ve iktidar eleştirileri ile geçmişte yaşananları, nakarat gibi tekrar ettiler. Başbakan Sayın Erdoğan ise pembe bir tablo çizdi. Ancak yeni dönemde, 60. AK Parti hükümeti'ni, her alanda makro sorunlar bekliyor
