Vedat Alp
İki bayram arasında değişen fazla bir şey yok
Ramazan Bayramı’ndan sonra Kurban Bayramı da geldi.
İki bayram arasında değişen ne var?
Arada Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri yapıldı.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde değişen bir şey yok.
Kazanan yine Recep Tayyip Erdoğan oldu.
Kemal Kılıçdaroğlu da Recep Tayyip Erdoğan’a karşı bir seçimi daha kaybetti.
Milletvekili seçimlerinde sonucunda da önemli bir değişiklik yok.
TBMM’de üstünlük yine Cumhur İttifakı’nda…
Türkiye Cumhuriyet tarihinin en sağcı meclis yapısı oluştu.
Bunda en büyük payı olan da Kemal Kılıçdaroğlu… CHP listelerinde yer verdiği 39 sağcıyı TBMM’ne taşıdı.
Eskişehir milletvekilleri önemli ölçüde değişti.
Eski milletvekillerinden devam eden yalnızca 2 isim var.
Onlar da CHP milletvekilleri Jale Nur Süllü ve Utku Çakırözer…
Diğer 4 milletvekili yeni…
Seçim sonuçlarıyla ilgili söylenecek daha çok şey var.
Ancak sözü uzatmaya gerek yok.
Uzun sözün kısası seçimlerin sonunda ciddi bir değişim yok.
Seçimleri kaybeden, partililerini isyan ettiren yanlışlara imza atan Kemal Kılıçdaroğlu bile değişmiyor.
‘’CHP Genel Başkanlığını bırak’’ çağrılarını duymazdan geliyor… Her seçim yenilgisinden sonra yaptığı gibi bir ‘’başarı hikayesi’’ yazarak yerinde kalmaya çalışıyor.
Neyse…
Ülkenin genel koşullarında da değişen fazla bir şey yok.
Olan değişiklikler de ne yazık ki ‘’olumlu’’ değil…
Ekonomide kötüye gidiş sürüyor.
Hayat, bir önceki bayrama göre çok daha pahalı…
Türk Lirası, tüm para birimleri karşısında değer kaybetmeye devam ediyor.
Dolar ve EURO şöyle dursun, bir zamanlar beğenilmeyen Bulgaristan para birimi bile Türk Lirası karşısındaki değerini artırdı.
Türkiye, Bulgarlar için ‘’ucuzluk pazarı’’ haline geliverdi.
Ücretlere ‘’artış yapılmıyor’’ değil… Elbette ki yapılıyor.
Ancak, yapılan ücret artışları birazcık olsun nefes aldırmaya bile yetmiyor.
Ücretliler daha bir bunalmış durumda…
Üreticilerin, küçük esnaf ve sanatkarların durumu da çok farklı değil…
Varlıklarını sürdürmekte zorlanıyorlar.
Toplum kesimleri arasında halinden hoşnut olanlar ‘’yok’’ denilecek kadar az…
Bir avuç azınlık dışında tüm toplum zor durumda…
Kurban Bayramı bu koşullarda geldi…
Bu koşullarda ‘’bayram yapmak’’ olanaklı mı?
Elbette ki hayır…
Kurbanlıklar caka satıyor…
Fiyatları yüzünden yanlarına yaklaşmak olanaksız…
Çoğu üreticisinin elinde kaldı.
Kurban kesmek şöyle dursun, bayramların geleneksel ritüelleri var.
Kurban kesilmese bile evlere et ürünleri alınır… Çocuklar bayramlıklar ile sevindirilir… Baklava başta olmak üzere tatlılar, şekerler alınır.
Artık bunları yapmak bile her baba yiğidin harcı değil…
İnsanlar kasap dükkanlarından ayaklarını keseli çok oldu. Bayramlık almak şöyle dursun, zorunlu giyecek gereksinimleri bile alınamıyor… Tatlı alınsa bile ikramlık değil tadımlık alınabiliyor.
Hallerimiz böyle…
Bu halle ‘’bayram yapmak’’ olanaksız…
‘’Bayram gelmiş neyime’’ dizeleri dillerde…
Koşullar çok kötü… Gelecekten ümitli olmak da çok zor…
Ama tüm olumsuzluklara karşın yine de olumlu şeyler dilemek gerek… Umarız ki Kurban Bayramı ülke ve insanları için iyiliklere vesile olur.
Tüm okurlarımızın bayramını kutlar esenlikler dileriz…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.