İki şehrin öyküsü

Büyük bir şehre yaklaşmakta olan bir seyyah, yolun kenannda bir kulübede yaşayan bilge bir kadının yanında biraz mola vermiş ve ona şunu sormuş:
"Bu gideceğim kentin insanları nasıl insanlardır?"
Bilge kadın soruya soruyla karşılık vermiş: "Sizin oranın insanları nasıldır?"
Adam yanıtlamış: "Cimri, güvenilmez, asık suratlı ve kalleş."
"Ah" demiş, bilge kadın; "Buranın insanları da tıpkı öyledir."
Adam uzaklaştıktan bir müddet sonra bir başka seyyah da burada konaklamış ve bilge kadına aynı soruyu sormuş bilge kadın da aynı soruyla karşılık vermiş. Adam da "Bizim oranın insanları mı? Cömert, güvenilir, güleryüzlü ve dürüst insanlardır" demiş. Bunun üzerine bilge kadın:
"Bu şehrin insanlarının da onlardan hiçbir farkı yoktur" demiş.
***
Aynı bankada çalışan iki memur düşünün. Biri zoraki, son seçenek olarak burada çalışmış olsun, ne olacaktır? Her sabah ayakları geri geri gidecektir bankaya, orada güzel dostluklar kuramayacaktır. Bir an önce akşamın gelmesini isteyecektir.
Ve bu yıllarca böyle sürecektir. Onun için müşteriler sadece can sıkıcı kişiler olacak, en ufak bir sorunda onları azarlayacaktır.
Aynı bankada çalışan bir başka memur düşünün. Bu memur işini, insanları ve ilerlemeyi sevsin.
Bankayı evi gibi ve oradaki çalışma arkadaşlarını da ailesi gibi görecektir.
Her müşteriyi bir değer olarak algılayacak ve onların işlerini en hızlı şekilde halletmekten büyük bir mutluluk duyacaktır.
İşte bu memur elbette aynı kalmayacak mutlaka yükselecektir.
Son zamanlarda EQ, IQ'nun yerini almaktadır. Yani "Duygusal Zeka", "Entelektüel Zeka"nın yerini almaktadır. 'Duygusal Zeka' kitabını okuduysanız, yazar orada bir örnek vermektedir:
"Entelektüel Zeka"sı birbirine çok yakın olan "NA-SA'daki bir grup bilimadamından özellikle birkaçının öne fırladığını tesbit ederler.
Zekaları aynı olan bu bilimadamlarından birkaçının çok daha başarılı olmalarının nedenlerini araştırınca bu kişilerin "Duygusal Zeka" larının oldukça ileri olduğunu tespit ederler. Yani bu şahıslar kurumda çalışan herkesle çok iyi ilişkiler kurarak gerektiğinde onlardan diğerlerine göre daha iyi yararlanmasını biliyorlardır.
Bu konudaki sözlerime son vermeden aynı kitapta geçen "Duygusal Zeka"nın beş şartını saymak istiyorum:
1. Kendini tanımak.
2. Duygularını kontrol edebilmek.
3. Empati kurmak
4. Başkalarıyla iyi ilişkiler kurmak.
5. Bu ilişkileri sürdürebilmek.

Önceki ve Sonraki Yazılar
AKTÜEL Arşivi