
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
İktidar partisi Eskişehir'de ilk kez kendi içinde tepkisiz bir seçime girecek gibi
Kuruluşuna ve sonrasında ki yılları hatırlayanlar olacaktır.
İktidar Partisi Eskişehir'de çok da huzuru olan bir parti değildi.
Daha kuruluşunda başladı huzursuzluk partide.
Önce teşkilatın başında ki isimler cephe açtı birbirlerine, ardından Milletvekilleri açılan bu cephelerde yerlerini aldı.
Böylece huzur da kalmadı iktidar partisinde.
Sonrasında...
İstifaya zorlanmalar, görevden almalar birbirini izledi.
Örneğin...
Bazı Milletvekilleri, bazı yöneticilerle hiçbir ortamda bulunmamaya özellikle özen gösterirdi.
Üstelik...
Birbirlerinden haz etmediklerini saklama gereği bile duymazlardı.
Bu güne geldiğimizde, iktidar Partisi'nde ki değişim açıkça görülebiliyor.
Öncelikle...
Parti içinde ayrı bir grup kalmadı.
Yöneticilerin birbirlerine karşı koyduğu bir mesafe yok.
Milletvekilleri deseniz, hemen her ortamda bir arara rahatça gelebilen isimler.
Kısacası...
Belki 10 yıl sürdü ama, iktidar Partisi'nde, görüntüde dahi olsa huzur sağlanabildi.
Şimdi çıkıp; "Ortada seçim yok. Huzur olması gayet normal. Partinin huzurlu olup olmadığını asıl seçim yaklaştığında görürsünüz" diyebilirsiniz.
Doğru da bir tespit olabilir bu.
Çünkü...
Partilerde huzur genellikle, seçime yakın ve adaylıkların açıklanacağı tarihlerde meydana gelir.
Ama yukarıda da söyledik.
İktidar Partisi'nin geçmiş 10 yılında huzursuzluk her dönem devam eden bir durumdu.
Netice olarak...
İktidar Partisi'nin bugüne gelininceye kadar Eskişehir'de yaşamış olduğu huzursuz, her ne kadar Milletvekilliği seçimlerinde başarı getirse de, Mahalli seçimlerde pek başarı getiremedi.
Partide bugün için sağlanmış görünen huzurun Mahalli seçimlere başarı olarak yansıyıp yansımayacağını ise, zaman gösterecek.
Ama şu bir gerçek ki, zaman zaman parti yöneticileri ve Milletvekilleri eleştirilse de görünen durum Ak Partinin geride kalan 10 yılda ilk kez bu denli huzurlu ve parti içi tepkinin olmayacağı bir mahalli seçime gireceğidir.
..........
Doğru niçin her yerde doğru olmaz ki...
Büyükşehir Belediyesi meclisinde CHP çoğunluğu var.
Odunpazarı Belediye meclisinde ise AKP liler çoğunlukta.
Yani.
Büyükşehir meclisinde AKP muhalefet, Odunpazarı meclisinde ise CHP muhalefette.
O nedenle...
Her iki mecliste de kararların çoğu oy çokluğu ile geçiyor.
Büyükşehir meclisinde kararlara AKP li meclis üyeleri muhalefet şerhi koyuyor, Odunpazarı meclisinde ise aynı muhalefeti CHP li üyeler yapıyor.
Örneğin Belediye başkanlarının kredi borçlanma isteği.
Bugüne kadar Büyükşehir Meclisinde Büyükşehir Belediye Başkanının kredi borçlanma taleplerine AKP liler hiç 'olur' demedi.
Hatta.
Büyükşehir Belediye Başkanının sınırsız borçlanma isteği mecliste oy çokluğu ile kabul edilmesine rağmen,AKP lilerin müracatı üzerine mahkemeden döndürülmüştü.
Önceki gün Odunpazarı meclisinde ise Belediye Başkanının kredi borcu talebine CHP liler muhalefet etti.
Büyükşehir'de Büyükerşen'in kredi kullanmasını istemeyen AKP'liler, Odunpazarında kendi partilerinin Belediye Başkanının borçlanma talebine 'Evet' diyebildi.
Büyükerşen'in kredi kullanmasını Büyükşehir meclisinde onaylayanlar ise, Odunpazarı'nda Burhan Sakallı'nın kredi kullanmasına 'Hayır' diyebildi.
Demek ki bazıları için doğru her yerde doğru olmuyor bazıları için.
Siyaset, Büyükşehir meclisinde ki 'Doğru'yu Odunpazarı meclisinde 'Yanlış', Odunpazarı meclisinde ki 'Doğru'yu da, Büyükşehir meclis'inde 'Yanlış' yapabiliyor.
Ve bunun adı da ne yazık ki 'Siyaset' oluyor.
Yazık...
..........
BİRAZ DA
GÜLMEK LAZIM
İki deli, yolda giderken bir direksiyon bulunca çok sevindiler. O sevinçle "saatte 160'la" uzunca bir süre yol aldıktan sonra benzincinin önünde durdular. "Arabayı süren":
- On bin liralık, dedi, süper olsun.
Benzinci ikisini de tepeden tırnağa süzdükten sonra:
- Gidin işinize be! diye bağırdı, sizin cıvatalarınız gevşek!
İkincisi, "araba kullanana" döndü:
- Gördün mü! Araba masraf kapısı açtı bile!