4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

İL MÜFTÜLERİ SEMİNERİ

İl Müftüleri Semineri, 05-09 Kasım 2007 tarihleri arasında Antalya'da düzenlendi. Seminer sonrası yayınlanan sonuç bildirisinde, dikkat çeken görüş ve tespitler vardı
Bildiride, ülke, millî birlik ve bütünlüğe yönelik hain saldırıların, son dönemde giderek arttığı belirtilerek, terörün amacının toplumu tedirgin etmek, psikolojik ve sosyal bakımdan zaafa uğratmak ve manevî gücünü kırmak olduğu belirtildi.
Şehit ve gazilerimizin ailelerine ve çocuklarına, sahip çıkılması ve bu amaçla her türlü destek için seferber olunması, insanımızın yarınlara daha umutla bakabilmesi için, önemli olduğu ifade edildi. Ve vatan uğrunda canlarını feda eden şehitlerimizin, geride kalan ailelerine maddî ve manevî her türlü desteğin verilmesi gerektiği üzerinde, hassasiyetle durulması gerektiği de bildiride yer aldı.
Ayrıca bildiri de, din görevlilerinin, İslâm'ın temel ilkelerini özümsemiş, eğitim ve kültür seviyeleri yüksek, kendisiyle ve toplumla barışık, beşeri ilişkilerde topluma öncü, muhatabının dinî sorunlarına pratik çözümler üretebilen, dinî ve ilmî verileri birlikte kullanabilen, topluma örnek insanlar olarak yetiştirilmesi gerektiği de ifade edildi.
İlk ve orta öğretim öğrencilerinin, yararlanmalarına yönelik okuma odaları ve kitaplıklar oluşturma teklifi, diğer kurum/kuruluşlara örnek teşkil edecek niteliktedir. Özellikle de Türkiye sathında, çocuklarımızın ve gençlerimizin, sadece dinî bilgilerini artırmalarına yönelik değil, zihinsel, bilişsel ve ahlâkî bakımdan gelişmelerine yardımcı olacak bir okuma kampanyası ve kaynak kitaplık oluşturma faaliyetinin, faydalı görülmesi ise umut vericidir.
Çocuk istismarına karşı, Müftülükler bazında çeşitli faaliyetlerin yürütülmesi gerektiği belirtilerek, Müftülüklerin, çocuk istismarına karşı ailelerin ve toplumun tüm kesimlerinin bilinçlenmesi için, vaaz ve irşat faaliyetleriyle olduğu kadar, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu ile işbirliği yapılması gerektiğinin vurgulanması, bu alandaki sorunların çözümü açısından umut vericidir. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi' nin, Milli Eğitimimizin temel amaç ve hedeflerine uygun olarak, ortak bilgi, ortak kültür, ortak değer oluşturma yönünde, önemli bir işlev gördüğü gerekçe gösterilerek, bu dersin zorunlu olarak okutulması gerektiği belirtildi. Geriye kalan din eğitiminin ise Anayasamızın, 24. Maddesinin 2. Fıkrasında ifade edildiği üzere, yetişkinlerin isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcilerinin taleplerine bağlı olarak devletin gözetim ve denetimi altında verilmesinde fayda mülahaza edildi.
Dünyamızdaki açlık ve yoksulluk, diğer taraftan dünyamızı saran tüketim çılgınlığı ve doğal kaynakların sorumsuzca ve hoyratça tüketilmesi, buna bağlı olarak ortaya çıkan küresel ısınma, iklim değişimi ve tabiatın dengesinin bozulması, insanlığın geleceğini tehdit eder hale geldiğinin belirtilmesi ise sevindiricidir.
Bildiri de dikkat çeken bir görüşte, temizliktir. İslam Dininin, temizliği zorunlu gördüğünü belirterek, evlerden sokaklara, mabetlerden okullara kadar her alanda ve her yerde, temizliği bir bütün olarak değerlendirmekte, maddi ve manevi temizlik, kemalin bir parçası olarak kabul edilmektedir.
Ayrıca çevre kirliliğine karşı alınacak maddi önlemlerin, ancak bir çevre ahlâkı geliştirilmekle etkili olacağı ve çevre kirliliğinin evrensel olarak düşünülmediği sürece, sorununun aşılamayacağı vurgulandı.
Medyada dinî konuları anlamsız tartışma ve gerilim konusu yapan programların büyük ölçüde geride kalmış olduğu belirtilerek, Ramazan Ayında çeşitli basın ve yayın organlarında yayımlanan dini içerikli programların, seviye bakımından kısmen de olsa düzelme olduğunun belirtilmesi de umut vericidir.
Öte yandan Diyanet Başkanlığı personeline, sadece nicel yönden bakarak karar verilmemelidir. Nitelik de ön planda tutulmalıdır. Bildiride de yer aldığı gibi, personelin, kuruma aidiyetini, ortak kurum kültürünü geliştirecek yayın, toplantı ve sosyal etkinliklerin artırılması, personelin özgüven, cesaret, sempati, çalışma azmi, sosyal prestij ve imajını daha da iyileştirmek için düzenlemeler yapılması, personelin bilgi düzeyini artırmaya yönelik temel eserler belirlenerek bir program dahilinde okunmasının teşvik edilmesi, hizmet içi eğitimlerin sürekli ve kalıcı hale getirilmesi, din hizmetlerinde, verim ve performansı, daha da artıracaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi