İLÂHî VE BESERî KADERLER-1

Yaratılış ölçülendirmesine Kur'an kaderlendirme demektedir:

A'la-2. çünkü Allah, her şeyi yarattı ve bir düzene koydu, 3. Her şeyin miktarını, biçimini belirledi /kaderlendirdi, hedeflerini ve yapacaklarını ilham etti.

Genel kader konusuna girmeden önce dualite /ikilemli temel prensibine yönelik beyinle ilgili iki özelliği vurgulamam gerekiyor. Dünya’da yaratılış dualite /ikilemli prensibe göre gerçekleşmektedir. Beyinde de ilahi proje gereği, yaratılışı STATİK VEYA STABİL /değişmez olan yapılar yanında, Dünya’ya geldikten sonra DİNAMİK değişken özellikli yapılar şeklinde iki tip yapı söz konusudur. Bunlar kısaca şunlardır

Yaratılışta belirlenmiş olan dokusal ana yapılar – STABİL /DEĞİŞMEZ /SABİT olanlar

Nöronal plastisite -Uyum ve yeniden yapılanma gösteren yapılar-DİNAMİK olanlar

Beyin ile ilgili bu ikilemlilik söz konusu olduğuna göre, yıllar içinde Kader konusunda da bu ikilemliliği olacağını düşündüm ve şu sonuca vardım.

Kur’an’da insan yaşamının temel amaçlarına, yaratılanların çeşitliliği ve her yaratılanın tekliğine baktığımızda iki türlü kaderin olması gerektiğini düşünüyorum: 1) İlahi veya Sabit yaratılış kaderi ve 2) Dinamik, değişken beşerî kader.

1) Sabit-değişmez ilâhî kader:

Allah, her şeyi kaderlendirdiğini/ ölçülendirdiğini/ kurallaştırarak yarattığını açıklamaktadır (Furkan-2, Kamer-49, Hadid-22).

Furkan-2: Göklerin ve yerin tek sahibi Allah'tır. O, hiç çocuk edinmemiştir ve yarattıklarına olan sahipliğinde de O’na ortak olan yoktur. Her şeyi yaratan ve ayrıntılı bir şekilde ölçülendirerek /kaderlendirerek düzenleyen O’dur.

Son ayetten de anlaşıldığı gibi oluşan herhangi bir olay, mutlaka Levh-i Mahfuz diye tanımlanan bir kitapta belirlenmiş kurallar, ölçüler çerçevesinde ve bu kurallara göre ve İlâhî Yaratılış Projesi gereği gerçekleşmektedir. Hiçbir şey başıboş ve tesadüfî değildir, yağmur bile.

Zuhruf-11, Ra’d-2, Talak-3 ve Kamer-3. ayetlerinde belirtilmiş olduğu gibi aklımıza gelen her şey belirlenmiş bir zamana kadar ve belirli bir ölçüye göre yaratılmıştır.

Talak-3: Allah, her şey için bir ölçü tayin etmiştir /belirlemiştir /kurallaştırmıştır.

Daha açık bir ifade ile ezelden beri, kâinat ve dünya düzenine yönelik prensipler ve kurallar belirlenmiş durumdadır. Her şey bu kurallar ve prensiplere göre gerçekleşmektedir. Bu kurallara göre kâinat ve dünya yaşamı devam etmektedir. Dolayısıyla daha önce belirlenenler, olaylar değildir. Belirlenmiş olan, hangi özellikte bir olaya karşı verilecek karşılığının kuralları ve yaşamın devamlılığına yönelik temel prensipleridir. Bu karşılık, Allah’ın aktivitesine /işlevine (sırat-ıl müstakim’e) uygun ise pozitif, olumlu bir karşılık şeklinde, ters gelen bir olay ise negatif, olumsuz bir karşılık şeklinde gerçekleşmektedir.

Yine Kur’an’ın mesajlarından da anlıyoruz ki insan yaratılmıştır, ancak doğduğu andan, ölünceye kadar olan yaşantısının her ayrıntısı ve her anı programlanmış bir robot değildir. Bu nedenle de tüm insanlar aynı görüntü ve karakterde değil, her bir insan dünyada tek olarak yaratılmıştır. Her insanın benzersiz ve tek oluşunun göstergeleri görünüm ve kişilik özellikleri, huyları gibi daha birçok bakımdan anlaşılabilirse de, başka bir insanla karıştırılmayan ve kişiye özel olan yönü parmak izi ve göz bebeğidir. Bunlar sanki her bir insana ait yaratılış kod numarası gibidir.

Allah, isteseydi insanı doğrudan gerçeklerin bilgisinde, yani aynı özelliklerde yaratabileceğini, ancak bunu istemediğini, çünkü şeytanın dürtüklemesi ile nankörlük duygusuna mağlup olduğunu ve cin nesli ile birlikte yine denenip, doğru yola yönelmeyeni cezalandırmayı amaçladığını açıklamaktadır.

Secde-13: Biz isteseydik herkesi, gerçeklerin bilgisine yönlendirirdik. Ama biz, nefsleri taşıyan insanı özgür iradeli kıldık ki, Benim "Cin'lerin ve İns'lerin /öğrenci Ruh'ların suç işleyecek olanları ile Cehennemi dolduracağıma" dair sözümün gerçek olduğu ortaya çıksın.

İnsanın Allah’a yakınlaşma yolunu seçmek üzere tabi olacağı sınavların özelliklerine göre Allah’ın evrensel planı ve bu plana göre belirlenmiş evrensel işlemlerin temel ilahi kuralları çerçevesinde uygun görülen ve insanın iradesinin, kendi katkısının olmadığı, olamayacağı durumlar söz konusudur. örneğin; kişinin ırkı, ülkesi, şehri, mahallesi, ailesi, cinsiyeti, beden özellikleri (göz rengi, deri rengi, boyu, burun ve yüz şekli, parmakların uzunluğu, parmak izi, saç rengi, kıvırcık veya düz olacağı), kişilik özellikleri (sabırlı-sabırsız, cömert-cimri, canı tez-yavaş, duygusal-duygusuz, çalışkan-tembel, konuşkan-suskun, güleç-asık suratlı vs) akıl miktarı, gözlem ve muhakeme yapma yeteneği, iç organlarının çalışma düzenleri (beyin, hipofiz, mide, pankreas gibi salgı ve hormon düzeyleri, vücudun savunma güçlerinin durumu vs), özündeki Allah Kaynaklı bilinçli enerjisinin nefsler denilen Dünya derslerinden olumsuz olanların hangilerinin şimdiki dünya hayatında arındırılacağı veya olumluların pekiştirileceği ve bu taslağa göre yaşam süresinin belirlenmiş olması ve tahmini ecel kararı gereği olacak ölüm şekli ile zamanı gibi konular, önce Allah tarafından, sonra kozmik plancılar tarafından (Allah’ın görevli melekleri) projelendirilip gerçekleştirilen ve öğrenci Ruh’un sınavına yönelik durumlar sabit kaderdir, ölçülere göre belirlenmiş durumlardır.

Ali İmran-6. Rahimlerde, uygun görüleceği şekilde size biçim veren O’dur

A’la-3. Her şeyin miktarını, biçimini belirledi /kaderlendirdi, hedeflerini ve doğru yolu belirleyip bildirdi.

İnsanın yaratılışında, Dünya eğitimine uygun bir kapasite düzenlenmekte ve bu kapasitesine göre de sorumlu tutulmaktadır.

Müminun-62. Biz herkese, ancak gücünün kaldırabileceği kadar sorumluluk yükleriz. Katımızda da her şeyi hakkıyla değerlendirmek üzere kurallar içeren ve her şeyi de kaydeden bir kitap vardır. Ve hiç kimseye de haksızlık yapılmaz.

Veya başkalarının arınmasında alacağı görev özelliklerine göre ve anne karnında iken henüz doğmadan önce ölmesi veya saat, gün, hafta, ay, yıl veya yıllar süreli olan yaşamını geçirmesi uygun görülen ülke, şehir, mahalle, anne-babası, kardeşleri ve akrabaları yine projeye uygun bir şekilde düzenlenen sabit kader özellikleridir. Görevli olan Ruh'un Dünya yaşamında kullanacağı vücut denilen okul üniforması, olumlu veya olumsuz bir kişilik yapısında, özürlü-engelli veya normal olmayan bir cinsiyette olabilir. Yani görevli kişi, bir nevi belirli bir rol verilmiş gibidir diyebiliriz.

Kaldığım yerden aynı konuya inşallah haftaya devam edeceğim.

NOT- NöVAK Vakfımızın kitaplarının gelirleri ile Eskişehir Tıp öğrencilerine burs veriyoruz. özel günlerinizde kitaplardan alır veya hediye ederseniz bize destek olur ve öğrenci sayımız artar: "DİN VE BEYİN", "SON DAVET KUR'AN Tercümesi", "KUR’AN KADINI KORUYOR", "OKU! Konularına göre Kur'an ayetleri", "KUR'AN'IN KULU KöLESİ MEVLANA", “TEVRAT VE İNCİL’DE öNCEKİ İSLAM”, “KUR’AN VE SON İSLAM” ve “ALLAH İLE ANLAŞMAMIZ VAR”