Görev yaptığı iki dönem içinde de, yaptığı açıklamalarla hem hükümeti hem de belediyeleri eleştiren, söyledikleri kamuoyunda büyük etki yaratan, İnşaat Mühendisleri Oda Başkanı Fercan Yavuz ile Es TV'de konuşuyoruz.
"Oda Başkanı" diyoruz çünkü her ne kadar yeniden aday olmasa da, görevini yeni başkanı devredinceye kadar İnşaat mühendisleri Oda Başkanı Fercan Yavuz.
Sorduğumuz sorular ve bu sorulara verdiği cevaplar adeta yazı dizisi olabilecek genişlikte.
Ama bize göre en önemlisi, "Yeni seçilecek Belediye Başkanı ilk olarak ne yapmalı?" sorusuna Fercan Yavuz'un vermiş olduğu cevap.
-"Önce İmar Planlaması yapılmalı" diyor Yavuz.
Eskişehir'in planlaması olmayan bir kent olduğunu ve bunun da sıkıntılarının günlük hayatta bile yaşandığını söylüyor.
Ardından da...
-"Yeni seçilecek olan Belediye başkanının ilk işi imar planlarını yapmak olmalı ama, bu planlar kapalı kapılar ardında, kimsenin görüşü alınmadan ve "ben böyle istiyorum, böyle olacak" denilmeden yapılmalı. Beni çağırsınlar kesinlikle demiyorum, ama bu işin paydaşları bu işin içinde olmadan olmuyor işte. Olmadığını da Eskişehir'de açık seçik gördük" diye sürdürüyor konuşmasını.
Dinledikten sonra...
-"Eskişehir'de pek böyle olmadı galiba?" diye soruyoruz...
Soruya soruyla karşılık verip:
"Oldu mu ki? Bunun aksi olduğu için bu sıkıntılar ortaya çıkıyor ya. Üstelik, bunu söylediğimiz için bize kızıp duruyorlar ya" diye cevap veriyor Fercan Yavuz...
.....

AK partili adaylar, Seçim Beyannamesi için Ankara'da toplanmış.
AK Parti'nin, Türkiye genelinde gösterdiği tüm Belediye Başkan adayları dün Ankara'da toplandı.
Genel başkan ve Başbakan'ın katılıp, hitap ettiği toplantıya Eskişehir Belediye Başkan adayları ile bazı meclis üye adayları da katılmak için Ankara'ya gitmiş.
Ankara Spor Salonunda yapılan toplantıda, AK partinin mahalli seçim beyannamesi de ilan edilmiş.
Tüm Belediye Başkan adayları ile birlikte Eskişehir Büyükşehir ve ilçe Belediye Başkan adaylarının da tanıtıldığı toplantıda adaylar Ankara'dan oldukça moralli bir biçimde Eskişehir'e dönmüş.
......

Meclis listelerinden sonra oluşan tablo...
Partiler Belediye Meclis listelerini seçim kuruluna verdi.
Listelerin açıklanmasıyla birlikte partilerde ilk gözlenen şu:
Seçilebilecek yerde olanlar son derece mutlular.
Sıraları, seçilip-seçilmeme arasında olanlar, kendilerini daha üst sıraya konulan isimlerle kıyaslayıp, bunun faturasını birilerine çıkartma peşinde.
Listede yer bulamayanlar ise son derece kızgın bir halde. Bu isimlerin ağızlarından da küfür düşmüyor.
En kötü durumda olanlar ise, listede ismi bulunmasına rağmen, seçilmesi mümkün olmayan kişiler.
Bunlar ne yapacağını bilemiyor....
Çünkü...
Seçim çalışmalarına katılsa, seçilemeyeceği daha şimdiden belli.
Seçim çalışmasına katılmasa, isimleri listede var ve herkes eleştirecek.
Kısaca...
Meclis listelerinin açıklanmasının ardından tablo böyle.
Ha bu arada...
Listede yer almadığı ya da seçilemeyecek bir sıraya konulduğu için bir hayli kızgın olup, bu kızgınlığını dışarıya yansıtmayan ve yalandan da olsa "Önemli olan partimizin başarısı" diyenler de yok değil hani...
......

Muharrem İnce'nin babası da kürsüde...
Muharrem İnce, CHP'nin en etkili isimlerinden başında geliyor.
Üstelik...
Hükümeti en ağır şekilde eleştirenlerin de...
Muharrem İnce dün Çifteler ilçesindeydi.
Büyükerşen ve CHP'nin Çifteler adayıyla birlikte kürsüye çıkıp, ilçe halkına hitaben bir konuşma yaptı.
Yine hükümetin uygulamalarını ağır bir biçimde eleştirdiği konuşması sırasında bir de sürpriz yapmış Muharrem İnce.
Kürsüye, bir zamanlar kamyonculuk yapan ve bu işi yaptığı yıllarda Çifteler'e birçok kez gelen babası Şerif İnce'yi de kürsüye çıkartmış.
Baba-Oğul İnce'ler, Çifteler'de Çifteler halkından CHP'li Belediye Başkan adayı için oy istemiş.
Muharrem İnce'nin, babası ile birlikte hitap ettikleri Çifteler'deki kalabalığın bir hayli fazla olması CHP'lilere de bir hayli moral olmuş.

......

BİRAZ DA
GÜLMEK LAZIM
Sabah kahvaltıda kadın;
Eminim, sen bugünün ne olduğunu hatırlamıyorsun bile, dedi...
Tabii, hatırlıyorum, dedi adam... Çıktı, gitti.
Öğleye doğru kapı çalındı. Çiçekçi çocuk harika bir kırmızı gül buketi bıraktı...
Az sonra kapı tekrar çalındı, bu defa köşedeki pastanenin çırağıydı gelen... Kocaman bir çikolata kutusu bıraktı gitti.
Öğleden sonra gelen kutudan da, olağanüstü güzel bir elbise çıktı...
Kadın kocasının dönmesini zor bekledi ve daha kapıda boynuna sarıldı...
"Önce çiçekler, sonra çikolata, ve sonra da elbise.. Bu hayatımdaki en güzel Cumhuriyet Bayramı..."
Adam: Hadi beeeeee.