İLK KESİN HÜKÜM: "ŞİRK KOŞMAYIN" - 2

Geçen hafta, gerek Ateist ve gerek sadece bir puta tapmakta olanın şirk koşmayan durumda olduğunu, şirk koşanlardan da hem Allah'a iman etmiş, hem de ek olarak belli bir puta da tapmakta veya belli bir puta tapmaksızın, Allah'a ulaştırıcı düşüncesi ile kendisi ve Allah arasına ölmüş veya yaşayan bir kişiyi, bir nesneyi, bir eşyayı koyanlardan bahsetmiştim. Bu hafta konuya devam edelim.
Bazen kişi Allah'a inanıyor ve araya da put veya kişi de koymuyor, ancak dini uygulamaları Allah'ın rızası için değil de, bir başkasının ilgisini çekmek, görmesini sağlamak ve ondan bir menfaat (iş, makam, ticari kazanç, bilgi vs) beklemek amacıyla, diğer bir ifade ile riyakârca yapıyor, diğer bir ifade ile ikiyüzlü davranıyorsa, Kur'an'da bu kişi hem Müşrik, hem de Münafık diye tanımlanmaktadır (Maun-4. Yazıklar olsun böyle musallilere /salâtı /sosyal dayanışma çalışmalarını (bazen Kur'an eğitimini ve /veya Namaz kılmayı) riyakârca uygulayanlara. 5. Çünkü onlar salâtlarından /sosyal çalışmaların (bazen Kur'an eğitiminden ve /veya Namaz kılmanın) öneminden habersizdirler /tam bilincinde değildirler. 6. Zaten onlar salâtı gösteriş için /başkaları görsünler diye riyakârca ve menfaat sağlamak amacıyla yapmaktadırlar.). Dikkat edilirse, ayette Salât aktivitesine (bazen Kur'an eğitimli ve /veya Namazlı) katılmayana değil, riyakârca katılana "Vay haline" anlamında "Yazıklar olsun" ifadesi kullanılmaktadır.
Yine bazı kişiler herhangi bir heveslerinde ısrarcı ve tek hedef belirlerlerse, bir konuyu zarar verici derecede hırs edinirlerse, haksız galip gelme yöntemini benimserlerse, haksız makam elde etme veya şekilsel özelliği, bir eşyayı inancın vazgeçilmezi sayarlarsa yine Allah'ı ötelemiş ve bu saydıklarımızı öncelemiş olmakla şirk koşmuş olmaktadırlar. Bu tip şirke GİZLİ ŞİRK denmektedir (Furkan-43. Ya Muhammed! Hevesini /nefsini tutku haline getiren ve onu kendisi için ilah gibi vazgeçilmez yapanı da gördün mü nasıl doğru yoldan çıkmış? İşte böyle birinden de Sen sorumlu değilsin ve onun durumu Seni üzmesin. Casiye-23. Ya Muhammed! Hevesini / bencilce saplantılarını / bir şeyi aşırı benimseyerek kendisine vazgeçilmez kılan kibirlenmiş kimseye dikkat ettin mi? Arzusunu veya arzusu ile hevesine kapılarak ilahlaştırdığı /vazgeçilmez kıldığı /putlaştırdığı kişi veya eşya nedeniyle, Allah onu saptığında bırakmış ve böylece de işitmeyen, düşünmeyen ve görmeyen bir kişi konumunda oluşuna karışmamıştır. Şimdi böyle bir kimseyi, Allah'tan başka kim doğruya yönlendirebilir? O halde aklınızı kullanarak düşünüp ders çıkarmaya bakın).
Hz. Muhammed'in vefatından itibaren başlamak üzere asırlardır insanlar Kur'an'da olmayan ek haramlaştırma veya mevcut haramları helalleştirme işgüzarlığına başlamışlar ve 2 asır sonrasında oluşturulan mezhepler çerçevesinde bu eklemeler iyice artış göstermiştir. Nahl-116 ncı ayete baktığımızda, böylesi davranışlar Allah'a iftira olarak değerlendirilmiştir (Nahl- ll6. Bilgiçlik taslamak üzere veya menfaatiniz var diye kendi kendinize uydurduğunuz yalanlara ve bahanelere dayanarak, "bu helaldir, bu haramdır" demeyin. Çünkü böyle yaparsanız Allah adına yalan uydurmuş ve O'na iftira etmiş de olursunuz. Allah adına yalan uyduranlar kurtuluşa ulaşamazlar /iflah olmazlar /sıkıntılardan kurtulamazlar.). Hz. Muhammed de bu ek haramlaştırmaların özellikle din adamları tarafından insanlara önerildiğine değinmiştir. Rivayete göre Hz. Muhammed, "Din adamlarını biz Rab olarak görmüyoruz ki" diye itiraz eden Yahudi ve Hıristiyanlara, din adamları ile ilgili şu açıklamayı yapmıştır "Din adamlarının helâl veya haram dediklerini, kitaplarınızda olup olmadığına bakmadan hemen kabul ediyorsunuz. Ya haramlaştırdıkları gerçekten de kitaplarınızda yoksa, o zaman ek haramlaştırma yapmış olan din adamlarınızı Rab yerine koymuş oluyorsunuz".
Maide—3 ncü ayette yine asırlarca halkın iyi niyeti ve Kur'an bilgi eksikliğinin istismar edildiği konulardan olan "Helal hayvan kesimi" konusudur (Maide-3. Ey iman edenler! Leş eti, kan, domuzun eti ve Allah'tan başkası adına kesilenler, boğulmuş, vurulmuş, düşmüş, boynuzlanmış ve yırtıcı bir hayvan tarafından parçalanmış hayvanlar, eğer canları çıkmadan kesmemişseniz ve Allah dışında putlar adına ve başkası adına adanıp kesilen hayvanlar, kesim taşlarında kesilen hayvanlar ve gelecekle ilgili fal okları atmanız /fal bakmanız size haram kılınmıştır. Bunlar birer fısktır /yoldan çıkış nedenidir.). Görüldüğü gibi, sayılan bu haramlaştırmalar açıkça belirtilmiş ve Maide- 5 nci ayette, bunların dışında herhangi bir ek haramlaştırmalar yapmak yasaklandığı gibi, Yahudi ve Hıristiyanların kestikleri hayvanların etleri de helal kılınmıştır (Maide-5. Ey iman edenler! Dininizi tamamladığım bugün, bu sayılanların dışında, haklı elde ettiğiniz şeyler de size helâl kılınmış oldu. Örneğin kitap verilenlerin /Yahudilerin, Hıristiyanların şirke bulaşmamış olanlarının yiyecekleri size, sizin de yiyecekleriniz onlara helâldir.). Çünkü üzerinde durulan konu, kesilecek hayvanın Allah dışında bir put veya bir başkasının adına kesilmemesi, diğer bir ifade ile Allah'a şirk koşulmaması olmaktadır. Bu konuya yine En'am-118 nci ayette de değinilmiştir (En'am-118. Ey insanlar! Allah'ın ayetlerine iman ediyorsanız, eğer zikredilmişse, sadece Allah'ın ismi anılarak /euzu besmele denilerek kesilmiş hayvanların etlerini yiyin.). Bu ayete göre, hayvan kesilirken eğer zikredilmiş ise sadece Allah'ın adının anılması istenmektedir. Hiç kimsenin adı zikredilmemişse, bu defa etin yenmesi serbest olmaktadır. Hz. Muhammed bu durumda eti yerken "Bismillah" ile yenmesini önermiştir.
Maide-4 ncü ayette ise "Helal gıda" konusuna açıklık getirilmiş ve Helal gida için "Haksız kazanç ile elde edilmeyen gıda" deyimi kullanılmıştır (Maide-4. Ey Peygamber! İman etmiş olanlar, Sana nelerin helâl olduğunu soruyorlar. De ki; "Size temiz olan /haksız kazanç karışmamış bütün yiyecekler helâl edilmiştir. Allah'ın size öğrettiği üzere, eğiterek yetiştirdiğiniz avcı köpekleri gibi avcı hayvanların yakaladıklarını da, Allah'ın ismini anarak /besmele çekerek yiyin.). Hatta avcı köpeklerinin salyalarına bulaşmış olsa da bu hayvanların yenmesine de olur verilmiştir.
NOT-1: Ayrıntılı bilgiyi "SON DAVET KUR'AN" ve "İSLAM'IN ŞARTI SADECE 5 DEĞİL" kitaplarında bulabilirsiniz.
NOT-2: 23 Aralık 2015 tarihinde 2 haftada bir Çarşamba günleri saat 17.30-19.00 da Özdilek Sanat Merkezinde Halka açık "DİN-BEYİN ve KUR'AN SOHBETLERİ" ne İnşallah devam edeceğim.








Önceki ve Sonraki Yazılar
Gazi Özdemir Arşivi