-Bu parti hiçbir grubun, cemaatin arka bahçesi değildir.(br)-"AK Parti'ye gönül vermiş, hizmet etmiş hiçbir dava arkadaşımın bu çatımızın altından ayrılmadan şu veya bu sebeple uzaklaşmadan elini taşın altına koymasını, birlik ve beraberliğimize katkı sağlamasını büyük bir hassasiyetle bekliyorum."(br)-"Dolayısıyla kişilere kızılıp davaya küsülemez. AK Partili her teşkilat mensubu bu bilinçle milletine hizmet eder"(br)-"Eskişehir'de kişisel hırslarını bir kenara bırakmış, şehrimizi hak ettiği yerlere taşıma ülküsü olan herkesle ve her kesimle kucaklaşmaya devam edeceğiz."(br)Bu sözler, yeni ataması yapılan AK parti il Başkanı Dündar Ünlü'ye ait.(br)Doğrusunu söylemek gerekirse, yeni atanan il başkanından söylenilmesi beklenen sözler bunlar.(br)O yüzden, en azından bana göre Dündar Ünlü ilk yapması gereken işi doğru yaptı.(br)Doğru konulara değinip, doğru mesajlar verdi.(br)Bu elbette yeterli değil.(br)Bu doğru işin ardından başka yapılması gerekenler de var.(br)Öncelikle:(br)-Partinin geçmişte Milletvekili ve Belediye Başkanlıklarını yapmış insanları ziyaret edilip, "Hakkınız ödenmez. Bana tavsiye edebileceğiniz bir şeyler var mı?" diye sormak gerekir mesela.(br)-Partinin il Başkanlıklarını yapmış insanları bir davetle bir araya getirip, gönüllerini almak lazım.(br)-Partinin adaylığını üstlenmiş, para ve zaman harcamış, kaybedilen seçimin sonrasında ise unutulmuş insanlara gidip "Öyle kenara falan çekilmek yok" diyerek ikna etmek gerekir örneğin.(br)-Partiye şu ya da bu şekilde hizmeti dokunmuş ama yıllardır parti binasına çay içmeye bile gelmeyen, daha doğrusu gelemeyen insanların kırgınlığını gidermek için, acilen girişimde bulunmak lazım.(br)-Partiyi geçim kapası olarak gören insanlara, "bundan sonra kesinlikle böyle olmayacak" gözdağını bir şekilde ve acilen vermek icap eder.(br)-Her kaybedilen seçim sonrasında çoğalan AK Plakalı otomobiller ile şehirde hava atılmasının davaya ne denli zarar verdiğini bir kez daha anlatmaya çalışmak gerekir.(br)-"Bugüne kadar Genel Başkanın karizmasıyla idare ettik. Bundan sonra biz de bir şeyler yapmalıyız" ın yollarını açmak lazım örneğin.
......

Dava açılmamış, dava açılma izni verilmiş
Dün bu köşede, Büyükşehir Belediyesi'nin, mahalli seçimler öncesinde hizmet anketi yaptırmak için bir ekip oluşturduğunu, bu hizmet alımı için ihaleye çıkmaması nedeniyle müfettiş tarafından soruşturmaya tabii tutulduğunu ve bunun sonucunda da, hizmet alımında imzası bulunanlar hakkında dava açıldığını yazmıştık.
Yanılmışız.
Daha doğrusu eksik bilgi sahibi olmuşuz.
Aslında söz konusu hizmet alımıyla ilgili dava açılmamış.
Sadece, İçişleri Bakanlığı tarafından dava açılma izni verilmiş.
Dolayısıyla, hizmet alımında isimleri bulunanların, dava açılıp açılmaması ile ilgili süreçte konu ile ilgili savunmalarını yapma hakkı varmış.
Hizmet alımında imzaları bulunduğu için haklarında İçişleri Bakanlığı tarafından dava açılma izni verilen isimler ise, o dönem Büyükşehir Başkan vekili olan, şimdinin Odunpazarı Başkan yardımcısı ve meclis üyesi Erdal Caferoğlu ile, yine o dönem Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğüne vekalet eden, şimdinin Tepebaşı ve Büyükşehir Meclis üyesi Jale Nur Süllü imiş...
......

Yılmaz hoca fena kızmış...

Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in, belediye'de bazı işlere fena kızdığı konuşuluyor şu sıralar.
Yapılmaması gereken hataların yapılması neticesinde deliye döndüğü ve önüne geleni de tepeden tırnağa fırçaladığı anlatılıyor.
Hatta...
Büyükerşen'in bu kızgınlıkla ikinci bir talimatına kadar, Belediye çalışanlarının tüm izinlerini iptal ettiği, izinlerin iptal edilmesiyle birlikte, yaz tatili programını çok önceden yapan personelin bir hayli zor ve endişeli günler yaşadığı konuşuluyor.
Öte yandan...
Büyükerşen'in asıl, Bademlikte yapımı tamamlanan ve geçtiğimiz günlerde açılışı görkemli bir törenle yapılan Otel'in projeleri ile ilgili yapılan bir hataya çok sinirlendiği, bu yüzden de aralarında Mimar ve mühendislerin olduğu 6 kişiyi, ilçelerde görevlendirdiği anlatılıyor kulaktan kulağa.
Otel projesiyle ilgili yapıldığı söylenen hatanın ne olduğunu bilemiyoruz ama, bu hatanın Büyükerşen tarafından affedilmediği, hatadan sorumlu tuttuğu Belediye çalışanlarını da ilçelere göndererek bu hatanın bedelini ödettiği konuşuluyor.
Anlayacağınız, Büyükerşen'i şu sıralar bir hayli kızdırmışlar.
Ve bu kızgınlık, izinleri kaldırılan ve ilçelere gönderilen Büyükşehir Belediyesi personeline bir hayli pahalıya mal olmuş.
......

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Bir gün profesörlerin aklına rahatsız edici bir soru takılmış.
-'Eşleriyle olan cinsel hayatları acaba bir zevk mi yoksa angarya mı?'
Düşünmüşler aralarında tartışmışlar ve bir sonuca varamamışlar. İçlerinden biri 'doçentlere danışalım bakalım onlar ne düşünüyor bu konuda' demiş.
Gitmişler sormuşlar. Doçentler düşünmüş ve 'siz bilirsiniz hocam' demişler Prof' lara.
Prof' lar için bu soru karin ağrısı olmuş. Gidip yardımcı doçentlere başvurmuşlar, onlar da bir süre düşünüp 'siz daha iyi bilirsiniz' hocam demişler.
Prof'lar bir cevap bulamamanın sıkıntısı içinde bir de asistanlara soralım demişler. Neyse SIKILA SIKILA sormuşlar.
-'Sizce bizim eşlerimizle olan cinsel hayatimiz bir zevk midir yoksa angarya mı?'
Asistanlar hep bir ağızdan 'ZEVK' diye bağırmışlar.
Prof'lar sasırmış bu çabuk ve net cevaba.
Merak etmişler, 'Neden?' diye sormuşlar asistanlara.
-'Neden bu kadar emin ve çabuk cevap verebildiniz?'
Asistanlar cevap vermiş:
-'Angarya olsaydı bize yaptırırdınız'