
7-Ahmet URFALI (DOLUNAY)
" İNSANİ MÜDAHELE VE SİYASİ MEŞRUİYETİ"
Dr. Ayşegül Güler; insan hakları, dış politika ve siber güvenlik konularında yetkin ve birikimli bir akademisyen olarak Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümünde Doktor Öğretim Üyesi görevinde bulunmaktadır.
Güler, akademik alanıyla ilgili olarak kaleme aldığı, ‘’ İnsani Müdahele ve Siyasi Meşruiyeti’’ adlı kitabıyla yayın hayatına güçlü bir giriş yaptı. Kitabın konusu, Türkiye’de çok sınırlı bir kesim tarafından ucundan kenarından bilinmekle beraber yeterince tanınmamaktadır. Bu bakımdan adı geçen kitabın bir boşluğu dolduracağını belirtmek isterim.
Egemen devletleler bazen dış bazen de iç kaynaklı müdahalelerle karşı karşıya kalmakta, kültürel, ekononik, siyasi ve hukuki düzenlerinde kaosa sürüklenmektedirler.Kaosa yakalanan devletin bu fetret dönemi çoğu kez kendi imkanlarıyla aşılamamakta, yapılan her iyileştirici hamle yeni sorunlar olarak buhranı körüklemektedir.
Güler, sorunu geniş bir bakış açısıyla tanımlamaktadır: ‘’İnsani müdahalenin benzer olmakla birlikte birden fazla tanımı yapılabilir. Genel bir tanımla müdahale, bir ülke içinde yaşauan insanların kendi devleti tarafından ağır ve sistematik şekilde şiddet görmesi ve insan haklarının ihlal edilmesi gerekçesiyle başka bir devletin bu insanlık dramını sonlandırabilmek adına söz konusu ülkeye müdahalede bulunmasıdır. Diğer bir tanıma göre, insani müdahale ülkede yerleşik olan kişilerin kendi haklarının başka ülkeler tarafından şiddet tehdidi ve zor kullanma yolları da dahil olmak üzere korunmasıdır.’’
Akademik bir disiplin içerisinde düzenlenen kitap, üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, İnsani Müdahalenin Kavramsal ve Tarihsel Gelişimi, ikinci bölümde, İnsani Müdahale Araç ve Yöntemleri, üçüncü bölümde ise İnsani Müdahale Örnekleri ve Siyasi Tercihlerin Yeri işlenmektedir. Bu ana bölümler alt başlıklarla ayrıntılı olarak hem teorik hem de pratik yönleriyle izah edilmiştir.
Son bölüm yakın tarihe de ışık tutacak bir özellikle ele alınmıştır. Irak, Ruanda, Afganistan, Bosna ve Kosova müdahaleleri objektif bir gözle irdelenmiş, küresel güçlerin algı yönetimi dışından değerlendirmeler yapılmıştır.
II. Dünya Savaşı, dünya düzeni bakımından büyük değişikler yaratmışi barış ve isrikrar döneminden sonra bir Soğuk Savaş evresine girilmiştir. ABD il Rusya’nın liderliklik yaptığı iki kutuplu dünyada yine az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler beşinci kol faaliyetleri ile kargaşaya sürüklenmiştir. Propaganda, casusluk, sabotaj ve terör hareketleriyle ülkeler etnik tuzakların tezgahına düşürülmüştür. Küresel güçlerin desteğiyle yapılandırılıp vekalet savaşı metoduyla sürdürülen dini, ekonomik ve kültürel çatışmalar herhalde gündemde kalmaya devam edecektir. Emperyalist devletlerin ‘’barış’’ söylemleri yoksul ülke halklarının elinde birbirini boğazlamak üzere verilmiş silahlar olarak kalacaktır.
Dr. Ayşegül Güler, kitabının Sonuç bölümünde şunları söylemektedir: ‘’21.yüzyıl, insan hakları ve yüksek ideallerin geçmişte görülmedik bir şekilde yüceltilmesiyle başlamış olmakla birlikte , gelecek insan hakları ihlallerinin yaşanmayacağının düşünülmesi yönünde iradenin yeterli olmadığı görülmektedir.’’
O halde yapılması gereken, ‘’Bölgesel örgütleri ön plana çıkaran , insanların sorunlarını kendilerinin sahiplanmesine imkan ve sorumluluk getiren yeni bir örgütlenme modelini hayata geçirmek daha gerçekçi gözükmektedir.’’
Güler, değerlendirme ve öneriyle konuya yeni açılımlar kazandırmaktadır.