
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
İnsanlar önce evlerinin önüne bakıyor
Şehir merkezinde...
-Yolların tamamının mükemmel olduğu söylenemez.
-Kaldırımların tamamının mükemmel olduğu da öyle.
-Çöpler toplanıyor toplanmasına ama sorun yine de var.
-Asfaltsız Cadde ve Sokak yok ama, kazılıp sonradan yama yapıldığı için yamuk yumuk hale gelmemiş Cadde ve Sokak da yok.
-Sağlıksız ağaçlar var mı? var...
-Duraklarda bir standart var mı? Yok...
-Kaldırım üzerinde araçlar park ediyor.
-Yollarda ise yayalar yürüyor.
-Yeterli Otopark ne yazık ki yok.
-Şehrin merkezinde hala her yağışta su birikintileri oluşuyor mu? Oluşuyor.
-Boş arsalar çöplük halini alıyor mu? Alıyor.
-Şehrin ortak kullanacağı bir meydan var mı? Ne yazık ki yok.
-Parklarda yanmayan lambalar.
-Kazılıp kapatılmayan çukurlar.
-Bazı yerlerde 100-150 metre arayla sinyalizasyonlar.
-Kaldırım üzerinde dizilmiş mallar.
-Okul önlerinde seyyar satıcılar.
Maalesef bunlar da var şehir merkezinde.
-Bazı Caddelerde kilitlenen trafik.
-İş çıkışlarında binilmekte zorlanılan ulaşım araçları.
-Kaldırımın yarısına kadar uzatılan işyeri çıkmaları.
-Planda olmamasına rağmen binalara ilave edilen girişler.
-Çizgisi olmayan yaya geçitleri.
-Fark edilmeyen hız tümsekleri var mı? Evet bunlar da maalesef var.
Kısacası...
Eskişehir güzel bir şehir ama...
Sonuç olarak yukarıda saydığımız sorunları, bazıları az bazıları da çok oranda olsa da mevcut.
Üstelik...
Bu yukarıda saydıklarımız, Belediyelerin yapması rutin olan hizmetlerinin zaman zaman aksamasından kaynaklanan sorunlar.
Hani şu sıralar seçim sürecini yaşıyoruz ya...
Hani, Belediye Başkan adayları kapı kapı dolaşıp seçim çalışması yapıyor ya...
Hani, Belediye Başkan adayları bazı projelerini açıklayıp, bazı Belediye Başkan adaylarının da projelerinin ne olacağı merak ediliyor ya...
Aslına bakarsanız Belediye Başkan adaylarının tümünün en büyük projeleri, "Belediyenin rutin hizmetlerini tam ve eksiksiz yapacağım" olmalı.
Başkan adaylarının açıklayacağı projelerden etkilenecek ve buna göre oyunun gideceği yeri belirleyen bir kesim mutlaka vardır.
Ama eminiz ki, seçmenin büyük kesimini etkileyecek olan proje, belediyelerin rutin işlerinin tam ve eksiksiz yapılması olacaktır.
Çünkü...
İnsanlar önce evlerinin önüne bakıyor...
......
Yok bu partilerin birbirinden farkı
AK Parti, bir kaç yıldır ısrarla "Siyaset Akademisi" adı altında bir program uyguluyor.
Mahalli ve Milletvekili genel seçimlerinde aday olmayı düşünen partilileri bir tür eğitimden geçiriyor.
Dahası...
Aday belirlemede, bu eğitimlere katılmış olmayı şart koşuyor.
-"Aday belirlenirken Siyaset Akademisi derslerine katılma kriteri öncelikli kriter olacaktır" diye açıklamalar yapıyor.
Bu yüzden yüzlerce AK Partili Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi Eskişehir'de de bu eğitimlere katıldılar.
Sertifikalarını aldılar.
Şüphesiz bu eğitimlerden yararlandılar da.
Ancak...
Adaylık meselesi söz konusu olduğunda, bu eğitimlere katılma zorunluluğu nedense görmezden gelindi ve geliniyor.
Benzeri bir uygulamayı CHP'de başlattı.
Daha yeni bir süreçte aday olmayı düşünenler için iki günlük bir eğitim programı düzenledi CHP.
-Bu eğitim programlarına katılmayanlar kesinlikle aday olamayacak" diye açıklama yaptı parti Genel Merkezi.
Üstelik.
Eğitim programlarına katılan CHP üyelerinin her birinden de 500 TL gibi bir para tahsil etti.
Çaresiz katıldılar CHP üyeleri bu eğitim programına.
Belki yararını da gördüler.
Ama gelin görün ki, adaylık meselesi gündeme geldiğinde bu kriter tıpkı AK Partide olduğu gibi rafa kalktı.
Sonuç olarak...
Bu partilerin gerçekten birbirinden farkı yok.
Hepsi üyelerine çektiriyor, hapsi üyelerini cezalandırıyor.
Nedense...
Her partide dışarıdan gelenler bir anda tepeye konuluyor.
.......
Olmadı. Keşke olsaydı...
CHP'de yönetimler "Meclis üyeleri eğilim yoklaması ile belirlensin" kararı almıştı.
-"Parti içi demokrasiyi uygulayamadık, hiç olmazsa ucundan tutalım" demişlerdi yönetimler.
15 Şubat Tarihini bile belirlemişlerdi eğilim yoklaması için.
Belediye Başkan adaylarının kontenjan meclis üye adayları zaten olacaktı.
Genel merkezin de yarıya yakın ayrılmış kontenjan adayları zaten bulunacaktı listede.
Hiç olmazsa meclis listesinin yarıya yakının da parti üyeleri tarafından belirlenmesi kadar haklı bir istek olmaz mıydı.
-2000 CHP üyesi eğilim yoklamasında oy kullanacaktı.
-Meclis üye aday adayları listeye girebilmek için Belediye Başkan adaylarının peşinde koşmak yerine, oy vermeleri için CHP üyelerinin peşinde koşacaktı.
-Eğilim yoklamasında Meclis üyesi listesinin üst sıralarında yer alabilmek için gidilmedik CHP üyesinin evi kalmayacaktı.
-Eskişehir'in her yerinde CHP konuşulur olacaktı.
-Eğilim yoklamasının yapılacağı gün CHP'nin şöleni haline gelecekti.
- Partinin üyeleri "Bu Meclis üyelerini ben seçtim" diyecekti.
-Eğilim yoklaması ile listeye girenler "Partilinin oyuyla seçildim" deme gururunu yaşayacaktı.
-Odunpazarı aday belirleme sürecinde yaşanan sıkıntılar bir anda ortadan kalkacaktı.
-Partinin küskünleri sürece dahil olacaktı.
-Zaten kendi kontenjanları ile Genel Merkez kontenjanlarını kullanacak olan Belediye Başkan adaylarının eli rahatlayacaktı.
-CHP'nin huzurlu bir seçime girmesi için bulunmaz bir fırsattı bu.
Ve tüm bunların gerçekleşmesi için tek bir şey gerekiyordu.
O da, yönetimlerin almış olduğu eğilim yoklaması kararının Genel Merkez tarafından onaylanmasıydı.
Onaylamadı CHP Genel Merkezi bu kararı.
Onaylamadığını da İl Başkanlığına faks ile bildirdi.
Yazık oldu...
Ne diyelim?
Her işte bir hayır vardır!
......
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
3 kadına araba çarpar ve ölürler. Tam cennete gireceklerken Cebrail gelir ve der ki;
İçerisi ördek dolu; sakın ördeklere basmayın cezalandırılırsınız.
Tamam. diyerek içeri girerler.
İçerisi gerçekten ördek doludur. Ama o kadar çoklardır ki üzerine basmamak mümkün değildir.Nitekim biri basar üzerine ördeğin. Hemen Cebrail görünür ve yanında da çirkin bir erkek getirir, kadının koluna kelepçeler.
Bundan sonra bu adamla yaşayacaksın! denir.
Diğerleri;
Yandık hiç çekilmez bu herif! Bari dikkat edelim. derler.
Ama bir kaç gün sonra diğeri de basar bir ördeğin üzerine. Onun da koluna çirkin bir erkek kelepçeler Cebrail. 3.cüsü;
Yooo! Ben kesinlikle basmamalıyım!
O kadar dikkat eder ki, hiç bir ördeği çiğnemez.
Bir yıl sonra Cebrail elinde yakışıklı bir erkekle görünür. Kadının koluna kelepçeler adamı.
Kadın adama döner;
Yaşasın! Ördeğe basmadım diye seni bana ödül olarak yolladılar!
Adam döner kadına ve:
Salak kadın, ördeğe ben bastım