Bazıları kalkıp "Meydan bizim kültürümüzde yok" diyebilir.
Yanlıştır bu tespit.
Kelime olarak Arapçadan geçmiş ve günümüze kadar gelmiştir belki ama...
-Er Meydanı...
-Meydan okuma
-Hodri Meydan
-Meydan dayağı
-Meydanı boş bulan
-Meydan gümbür gümbürdesin gibi deyimler,bizim tarihimizin yaratmış olduğu deyimlerdir.
Kaldı ki:
-Meydanlar, tarih boyu Demokrasinin ortaya çıktığı yerlerdir...
-Sosyal canlılık alanlarıdır Meydanlar.
-İnsanların en çok bir araya geldiği yerlerdir.
-Özgürlük alanlarıdır örneğin...
-Kentin ve kentlinin demokratikleştiği alanların başında gelir.
Dahası...
-Sevincin, mutluluğun, protestonun, gurur ve onur günlerini yaşamanın, kısacası birlikte sevinip, birlikte öfkelenmenin gerçekleşebildiği yerlerdir Meydanlar.
Eskişehir'de, mevcut Atatürk Stadyumunun olduğu alana ısrarla Meydan yapmama inadı var.
Üstelik "Meydan yapacağız" vaatlerine rağmen var bu yapmama ısrarı.
Bu Meydan yapmama ısrarını en son, Atatürk stadyumu alanı üzerine yapılacak olan planlama ile bir kez daha anladık.
"Meydan yapacağız" denilen alanın binalarla kaplanmış maketinin vilayet alanına konulmasıyla bir kez daha ortaya çıktı Meydan yapmama ısrarı.
Belli ki birileri bu şehre Meydan yapılmasını hiç istemiyor.
Şehrin ortasında bir Meydan niçin ısrarla istenmez?
Akla ilk olarak ister istemez rant geliyor.
Öyle ya, Meydan yapılacak olan alan, şehrin en değerli alanı.
Ancak bu kadar ısrarın, bu kadar inadın sadece rant ile açıklanması da bir yere kadar.
Demek ki bu şehre Meydan yapmamayı görev edinmişlerin kafasının arkasında başka bir şey var.
Demek ki;
-Birileri bu şehirde sosyal canlılık alanları olmasın istiyor...
-Birileri bu şehirde insanların bir araya gelmelerini sağlayacak mekânlar istemiyor...
-Birileri, başka birilerinin bu alanları "özgürlük alanları" olarak kullanabileceğinden korkuyor.
Demek ki;
-Birileri, Kentin ortasında, kentlinin demokratikleşip özgürleşebileceği alanlardan çekiniyor.
İşte o birileri, demek ki demokrasinin doğduğu meydanları, doğmasın diye istemiyor...
Başka niçin? ısrarla ve inatla Meydan yapılması istenilmez ki bir şehirde?
Niçin Meydan yapmamak için 9 takla atılır ki?
......

Yorumsuz!!!

Bursa Osmangazi'de bir AVM var...
AVM nin ismi "Kent Meydanı"
Eskişehir'deki mevcut Atatürk Stadyumu alanına her defasında "Meydan yapacağız" deyip de, bu alan üzerine binalarla kaplı türlü türlü planlama yapan seçilmiş ve atanmış yöneticilere duyuralım istedik.
Belki aynısını mevcut Atatürk stadyum alanı üzerine yaparlar da, böylece "Kent Meydanı yapacağız" diye vermiş oldukları sözler nedeniyle yalancı da çıkmamış olurlar!
Stadyum alanı üzerini kaplayacakları binalara hiç olmazsa "Kent Meydanı" ismi verirler de, "Kent Meydanı yapacağız" diye verdikleri sözlerin hesabı sorulduğunda "Yaptık ya işte! Verdiğimiz sözde durduk!" diye işin içinden kendilerini daha kolay sıyırırlar!
Herhalde bu kıyağımızı da unutmazlar artık...
........


Demek ki CHP'de...


Dün bu sütunlarda, CHP'nin Eskişehir'de seçimlere sağlıklı girme reçetesini verdik kendimizce.
Yapılacak olan sadece dört işlemden ibaretti.
Özetle şuydu söylediğimiz:
1- Cumhuriyet Halk Partisi'nde biran önce olağanüstü kongreye gidilirse...
2- Eskişehir'de ön seçim kararı alınıp, genel merkez de kontenjan kullanmayıp, partinin tüm üyeleriyle hakim gözetiminde ön seçim yapılırsa...
3- Partiye gönül vermiş insanların her şeye rağmen sahip olduğu toleranslarının tükenmemesi için çadır tiyatrosuna konu oluşturabilecek olaylardan vaz geçilirse.
Ve...

4- Belediyeler CHP üzerindeki tahakküme biran önce son verip, partinin parti binasından yönetilmesine katkı sağlarlarsa...


İşte bu dört doğru, bu güne kadar yapılan tüm yanlışları ve yaşanan tüm saçmalıkları alır götürür."
Fakat görüyoruz ki, CHP içinde bu bizim önerdiğimiz reçeteyle ilgilenen pek yok.
Hala birileri Genel Merkez'e gidip, yönetimin düşmesi için formüller anlatıyormuş.
Hala birileri, dışarıdan İbrahim Arslan'ı il başkanı yaptırmak için çare arıyormuş.
Hala birileri, mevcut 15 yöneticiden 2'sini istifa ettirip, mevcut yönetimin sayısal olarak düşmesi peşinde koşuyormuş.
Ve hala birileri, bir süre önce Milletvekili adaylığı için görevinden istifa eden eski Odunupazarı ilçe Başkanı Erdal Çakıcıer'in yönetimde bulunan iki akrabasını istifa ettirmesi için baskı unsunu oluyormuş.
-Demek ki CHP'de "seçime darmadağın girmeyelim" endişesini kimse taşımıyor.
-Demek ki CHP'de "2 Milletvekili çıksın, ama ikisi de bizim istediğimiz adam olsun" düşüncesi devam ediyormuş...
-Demek ki CHP'de hedef " iktidar olmak" falan değilmiş.


........



Biraz da gülmek lazım

Bayan O'Dunigan, Dublin'de O'Connel Caddesi'nde yürüyordu. Karşıdan da rahip O'Rafferty geliyordu.
- ''Merhaba'' dedi, rahip.. ''Nasılsınız?.. Bay Dunigan nasıl?.. Sizi iki yıl önce ben evlendirmemiş miydim?''.
- ''Evet'' dedi, Bayan O'Dunigan.
- ''Bebek'' dedi, rahip. ''Bebeğiniz oldu mu, küçük O'Duniganlar?''.
- ''Maalesef'' dedi, Bayan O'Dunigan.. ''Henüz bebeğimiz yok.. Oysa öyle istiyoruz ki?''.
- ''Gelecek hafta Roma'ya gidiyorum'' dedi, rahip.. ''Vatikan'daki büyük kiliseye sizin için bir mum dikeceğim''.
- ''Teşekkürler sevgili rahip'' diye adamın ellerini öptü kadın.
- ''Size minnettar olacağız''.
Birkaç yıl geçti aradan.. Kadınla rahip bir daha karşılaştılar..
Rahip merakla sordu;
- ''Bebeğiniz oldu mu peki?''.
- ''Oldu'' dedi, kadın.. ''Sekiz yılda üç ikiz, dört de tek doğurdum. 10 çocuğumuz var''.
- ''Harika'' dedi Rahip.. ''Harika.. Mucize işte bu.. Peki, o şirin kocanız ne yapıyor?''.
- ''Roma'ya gitti, dedi kadın.. ''Sizin o Allah'ın belası mumunuzu üflemeye''...