Eskişehirspor kan kaybetmeye devam ediyor. Alt sıralarda ki takımların bir bir puan kaybettiği haftada biraz olsun rahatlama adına önemli bir fırsatı daha teptik.
Kırmızı şimşekler özellikle içerde oynadığı Ankaragücü ve Antalya maçlarında kaybettiği puanları umarım ligin ikinci yarısında aramaz.
Antalya maçında herkesin galibiyet beklediği Eskişehirspor için taraftar tribünleri yine doldurdu. Bayram öncesi her şeyi bir kenara bırakan Eskişehir insanı haklı olarak galibiyet sevinci yaşamak istiyordu.
Ama olmadı.
Kırmızı şimşekler maçın ilk 10 dakikası, ikinci yarının ise ilk 15 dakikası saman alevi gibi parlasa da yanamadı.
Daha doğrusu yakamadı!
Eskişehirspor aslında sezon başı iyi bir hazırlık dönemi geçirememenin ve lige kötü başlamanın sıkıntısını yaşıyor.
Ligin başında ipin ucunu kaçıran takım şimdi o ipin peşinden çok koşuyor ama bir türlü yakalayamıyor.
Acaba ipin ucunu nerede yakalar?
Çok geç kalınırsa ne olur?
Sıkıntıları aşma adına Karabük ve İstanbul BŞ maçları bir umut olsa da halen istenilen düzeyde değiliz. Takımın Antalya maçında kazanmayı çok istediğini, futbolcuların iyi mücadele ettiğini ve zaman zaman da Antalya karşısında baskılı oynadığını kabul etmemek mümkün değil.
Ancak bir takımın galip gelmesi için organize olması ve kombine bir ekip gibi hareket etmesi gerekir. Her zaman mücadele ve sahada 'Kör dövüşü' şeklinde ki oyun bir anlayışı ile maç kazanamazsınız. Antalya karşısında bunun en büyük örneğini yaşadık.
Antalya istediği 1 puanı takım gibi oynadığı için aldı. Biz ise bireysel beceriler ve ceza alanın içersinde yaşanabilecek karambol veya şişirme yan toplara sonuca gitmeye çalıştık. Buna Batuhan ve Adem'in etkisiz oyunu da eklenince skorun bu şekilde olmasını normal karşılamak lazım.
Karşılaşmada çift forvetten tek santrafora dönülmesine anlam veremedim.
Antalya karşısında Eskişehirspor'daki oyuncu değişikliklerinin takıma hiç katkı yapmadığını gördük. Genç Alper'i bir kenara koyarsak, geldiğinden bu yana takıma hiç katkı yapmayan Tello ve Pele'nin kurtarıcı olarak oyuna girdiği maçtan fazla bir şeyler beklemek sanırım hayalcilikten öteye gitmezdi.
Ligin ilk yarısının bitimine 5 hafta kaldı. İşin sıkıntı boyutu ciddi anlamda her geçen hafta büyüyor. Taraftarlar arasında yönetim adına olumsuz sesler yükselmeye başladı bile.
Kalan maçlarda Trabzon, Kayseri ve Kasımpaşa ile dışarıda karşılaşacak Eskişehirspor, Manisa ve Beşiktaş'ı evinde ağırlayacak.
Fikstürün zorluğu ortada.
Devre arasına kadar artık her maç final.
Kırmızı şimşeklerin 18-21 puan arasında puan alması gerektiği inancındayım. Aksi takdirde ikinci yarı bizi çok zorlu bir ligin beklediğini söylemeye gerek yok sanırım...