Sizlerden ayrı kalmak durumunda olduğumuz günlerde şehrin haberlerini yakından takip ettik.

Şehir Merkezindeki sosyal ve ticari gelişmelerin yanı sıra, en çok haberin geldiği yöre Sarıcakaya oldu.

İlçedeki tarıma dair gelişmeler sürekli haber yapıldı.

Mevsimin ilk domatesinden tutun, üretilen diğer ürünlere ve bunların ihracatına yönelik pek çok haber.

Eskişehir’e dair bizce şu günlerin en önemli ve en güzel haberleri bunlar.

Bu yazıda söyleyeceğim şu;

“Eskişehir'in topraklarından artık daha fazla yararlanalım!”

Hele hele şu salgın, tarım konusunda aklımızı başımıza tam olarak getirmeli.

çünkü sadece şehrimizi değil, bölgedeki tüm kentleri doyuran bir ilçeye sahibiz.

Bununla birlikte, Sarıcıkaya’dan ülkenin en uzak yörelerine ve hatta yurt dışına tonlarca ürün ihracı yapılıyor.

Allah’ın bir lütfu sunulmuş durumda Eskişehir’e…

Ancak şu ana kadar Eskişehir bu nimeti tam olarak kavrdayabilmiş değil.

Aslında elinde ülkenin en büyük tarım markası olacak bir fırsat var.

Bu fırsat değerlendirildiğinde, İstanbul'da, Ankara'da, Bursa'da, Kütahya'da yeşilliklerin, domateslerin, soğanların üzerinde Eskişehir yazabilir!

Şöyle ki;

Eskişehir Ispanağı, Eskişehir Rokası, teresi, domatesi, Eskişehir soğanı gibi.

Pek çok markaya bir anda sahip olabilir Eskişehir.

İşte Sarıcakaya, bu şehre bu fırsatı verecek kadar değerli, bu derece kıymetli bir alan…

Sadece sebze değil!

Vişne, kiraz, şeftali, elma gibi meyvelerde yetişiyor bu topraklarda.

Dahası, dut fidanı ve kozacılık konusunda iki yıldır kıpırdayan bir bölge.

Büyükşehir’in desteklerinin meyvelerini birkaç yıl içinde göreceğiz.

Tek eksiğimiz tanıtım, reklam.

Yani marka olmak!

Yani biz istiyoruz ki;

Kozanın merkezi Eskişehir olsun.

Yeşilliğin merkezi Eskişehir olsun.

Soğanın merkezi Eskişehir olsun.

Şu kentin topraklarından yetişen ürünleri, herkese bir şekilde duyuralım.

Ankara, İstanbul, Bursa pazarlarında, tezgâhların üzerlerinde "Eskişehir'den" yazsın.

İnanın, bunun için gerekenden bile fazlasına sahip bir şehiriz.

Toprağımız verimli, suyumuz var.

“Şu salgın krizini, kent olarak hadi fırsata çevirelim ve tarımda zirveye çıkalım”

“Bölgenin en güçlü merkezi olalım”

“Tarım deposu olalım”

Bir tarafta sanayimiz güçlü şekilde yol almaya koyulurken, diğer taraftan tarımın da bu ülkedeki merkezi olalım…

Ancak bunun için bir güçbirliği gerekli.

ESO tarafından kurulan İş Konseyi, bu işe el atabilir mesela.

çünkü bu konuda “şehrin” yapacağı gerçekten de çok iş var.

Hatta “Kızılinler'in sıcak suyundan yararlanıp, Kütahya Yolu üzerinde sera organize sanayi bölgesi” kurabiliriz örneğin…

Bu gibi fikirler çoğaltılabilir, farklılaştırılabilir.

Yeter ki bu şehrin dinamikleri, şehrin tarımının farkına varsın.

E tabi, yolu bile olmayan bir bölgeden bu kadar katma değerli üretim yapmak şimdilik güç.

Ancak gelecek için umudumuzu yitirmiyoruz.

Evden çıkamadığımız şu günler, şehrin önünde bulunan bu türlü fırsatları kolladığı ve sonrasında harekete geçtiği bir zaman dilimi olmasını diliyoruz.