4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

İŞİNİN EHLİ OLMAK...

İşinin ehli kişi; sorunu belirler, ihtiyacı tespit eder ve gerekli müdahaleyi yapıp, sorunu çözer. Bir sorununuz olduğunda, yolunuz işinin ehli bir kişiye düşerse, işin ehli kavramının, ne demek olduğu çok daha net anlaşılır. Önceden işinin ehli bir kişiye yolunuz düştüyse, o vakit zaten birbirinizi, anlıyorsunuz demektir...
İşinin ehli olmak, sadece deneyim ve bilgi sahibi olmak demek değildir. İşinin ehli her şeyi bilen, kendisi çözen kişi hiç değildir. Tam tersine, bildiğini çok iyi bilen, iyi gözlem yapan, her zaman güven ve ihtiyaç duyulan, kişidir.
İşin ehli kurum ve kişi, kaynak yaratır, ya da var olan kaynakları en iyi şekilde değerlendirir, insanları takım haline getirir, doğru insanları, doğru yerlere yerleştirir ve onların ihtiyaçlarını karşılar, doğru teknolojileri alır ve teknolojilerin kullanılması konusunda eğitimler düzenler. Hiyerarşisi olmayan, bir Networke doğru gider.
İşin ehli hekim ise kişi, umutsuz hasta da olsa güven içindedir. Hatta yarı yarıya tedavidir. Ancak hekimlik, kolay bir meslekte değildir. Çünkü hekimli, bir yaşam biçimidir.
Gerektiğin de az eğlenmek, daha az uyumak ve daha çok çalışmak, en önemlisi de yaşanılan yoğun stres tahammül etmek gerekir. Yeni bilgilere ve tıp teknolojisine ayak uydurabilmek için de kendini sürekli geliştirmek zorundadır. Hata yapma gibi, bir lüksü de yoktur. Çünkü söz konusu olan insan hayatıdır.
Ayrıca tıp alanında, etik değerler, M.Ö 1900' lü yıllara dayanır. Kuşkusuz bu anlamda işlev yönünden kalıcı olmuş, tarihsel belge Hipokrat'ın geliştiği ileri sürülen "Hekim Andı"dır. Zamanımız da ise etik değerleri, genelliklede "İLKE", "STANDART" ve KURAL" lar düzenlemektedir. Ayrıca hekim insanların, bedeni üzerinde tasarrufta bulunma hakkı kendisine verilmiş bir meslek mensubudur. Bu hakkı verende, doğrudan doğruya toplumdur.
Etik değerlere, bağlı bir hekim, ırk, renk, din, yaş, cinsiyet, ulus ya da ekonomi, eğitim, yönetsel kimlik gibi toplumsal-ekonomik konularda dolayı bireyler arasında ayrım yapmaz. Gizlilik, toplumsal ve bireysel değerlere saygı gösterir. Elbette hekimlikle ilgili pek çok etik değer vardır. Önemli olan, bu etik değerlere layık, icraatı yapmak ve örnek olmaktır.
Ülkemizde, etik değerlere bağlı pek çok doktor vardır. Bu insanlarımız bilgisini ve tıp teknolojisini, her türlü imkânsızlığa ve engele rağmen, hastalara gerçek anlamda yardımcı olabilmek için kullanırlar. Hele bu doktorlarımız, bir Tıp Fakültesinde, görevli ise durum daha da önem kazanır. Çünkü yarının tıp doktorları, Tıpla ile ilgili ilkeleri ve etik değerleri, yaparak, yaşayarak öğreneceklerdir.
Ne mutlu ki ESOGÜ Tıp Fakültemizde, her yönü ile örnek, yerel, ulusal ve uluslar arası alan söz sahibi öğretim görevlilerimiz var. Fakülte de Temel Tıp Bilimleri, Dahili Tıp Bilimleri ve Cerrahi Tıp Bilimleri bölümlerine bağlı 72 Anabilim ve Bilim Dalı'nda lisans ve tıpta uzmanlık eğitimi vermektedir. Özellikle gerek öğretim görevlisi, gerekse öğrenci bazındaki de Ar-Ge çalışmaları ile örnek bir Tıp Fakültesidir.
Özellikle de ESOGÜ araştırma ve uygulama Hastanesi, ISO 9001 kalite belgesine sahip, 1000 yataklı modern hastanesi ile hem bölge halkına, sağlık hizmeti vermekte, hem de öğrencilere, en iyi şekilde uygulamalı eğitim almalarına ortam sağlamaktadır. Halka da nitelikli ve kaliteli sağlık hizmeti sunma gayreti içindedir. Ayrıca ESOGÜ araştırma ve uygulama hastanesi, kent için bir velinimettir.
Bir yakınımın rahatsızlığı nedeniyle, Tıp Fakültesi' nin, gerek hastane, gerekse poliklinik hizmetlerine, tanık olduk. Her türlü imkânsızlığa rağmen, Tıp Fakültesinde, tıbbın ilke ve etik değerlerinden taviz verilmiyor. Bunu, ESOGÜ Tıp Fakültesi Öğretim görevlisi Prof. Dr. Ayşegül Harmancı ÖZAKYOL' un, tanı, teşhis ve tedavisinde, net bir şekilde gördük.
Sayın Prof. Dr. Harmancı ÖZAKYOL, işinin ehli bir öğretim görevlimizdir. Hasta ve yakınları ile olan ilişkilerde, gerçekleri yansıtır. Biyo-psiko-sosyal yönden, sağlıklarını korur. Mesainin büyük bir bölümünü, poliklinikte hastaları ile birliktedir. Yenilikçi, sempatik ve insanı rahatlatan, yaratıcı, analitik düşünceye sahip, sabırlı, dikkatli, pratik, düzenli ve dinamik, yapısıyla da örnek bir kişidir. Tıp Fakültesinde, öğretim görevli olması ise öğrenciler için, büyük bir şanstır. Öğrencilerinin, ondan alacağı çok ders var. O'nun icraatını görerek ve rehberlik edici tutumuyla da, konuyu, kendi kendilerine öğrenebilirler. Çünkü öğrencilerin öğrenmesinde, öğretim görevlisinin, eğitim-öğretim süresince, bilgi, beceri, nitelik, tutum ve davranışları, en önemli etkendir.
Sayın Prof. Dr. Ayşegül Harmancı ÖZAKYOL' u kutluyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi