4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

İSLAM DÜNYASI VE EĞİTİM

                                 
 Asırlar önce, İslam alimleri, Matematik, Botanik, Tıp, Felsefe, Mantık ve Musiki alanında eserler vermiştir. Büyük İslam âlimi, hekim, filozof olarak tanınmış, insanlar, vücudunun, organların görevi, hastalıklar ve tedavi yöntemleri konusunda, çalışmalarda bulunmuş. İnsanın sağlıklı, bir bedene sahip olması için, gereken sebepleri araştırmış ve hastalıklara çözüm aramışlardır.
            Ancak bugün İslam dünyası, bu konulardan çok uzaktır. Nitekim  Nobel ödülü alan, Sayın Prof. Dr. Sancar, Eğitim ve bilim alanında, Amerika ve Avrupa düzeyine geçmemiz gerektiğine, dikkat çektikten sonra, ““Bilime yönelmemiz lazım, insanlık bilim birikimine katılmamız lazım niye yapmıyoruz, sadece Türkiye'de değil, bütün İslam dünyası, son 500 yıldır, bilime katkı yapmış değildir, bu bir gerçektir.” Sözleri ile gerçeği kamuoyu ile paylaştı.
               İslam ülkelerinden, bugüne dek yalnızca üç bilim adamı, Nobel ile ödüllendirildi. Bunlar Abdus     (Pakistanlı, fizik dalında, 1979) ve Ahmed Zewail' dir (Mısırlı, kimya dalında, 1999)  ve ülkemizin gururu, Sayın Prof. Dr. Sancar’ dır. Bu üç bilim adamı da araştırmalarını, İslam ülkelerinin dışında sürdürmüştü.
                Sayın Prof. Dr. SANCAR’ a göre, bilim yapmak, bilim ve kültürü geliştirmek bir gelenek olması lazım, bunu, Türkiye'de geliştirmek lazım. Bunu yaptıkça, ülkemizde de 115 yılda bir bilim alanında, Nobel almış bir Türk bilim insanı değil; 20 bilim insanı Nobel almış olur. çocuklara, mutlaka bilim ve kültürün sevdirilmesi gerekir.
                Pakistanlı araştırmacı yazar, Sayın Dr. Faruk Saleem da,  kaleme aldığı “Müslümanlar, Yahudilerden neden geri kaldı?” başlıklı yazısında,” İslam dünyasının bilim  ve teknoloji üretmemesini Yanlış eğitim verdikleri ve gelişime yararı olmayan, birer eğitim sistemi uyguladıkları için (Büyük oranda din eksenli, sorgusuz, araştırmasız, ezberci ve dayatmacı eğitim) e dayandırmaktadır.” İfadelerine yer verdi
            Yine ona göre, gezegenimizde yaklaşık 1.476.233.470 Müslüman yaşamaktadır. Yani, toplam dünya nüfusu içinde, her 5 kişiden biri Müslüman dır. Her bir Hindu’ya 2 Müslüman düşmektedir, her bir Budist’e karşılık 2 Müslüman vardır ve her bir Yahudi’ye karşılık 100 Müslüman bulunmaktadır. Müslümanlar, bu kadar kalabalıklar ama neden güçsüzler? Nedeni eğitim(sizlik) dir.
             Sayın Saleem’ e göre, İslam Konferansı örgütü’nün (OIC) 57 üyesi vardır ve ülkelerin tümünde sadece 500 adet üniversite bulunmaktadır. Yani üniversite başına 3 milyon Müslüman düşmektedir. Başka bir deyişle 3 milyon kişi için bir üniversite yapılmıştır (Bunların kalitesi de başka bir sorundur).
             Sadece ABD’de 5 bin 758 adet üniversite vardır. Shanghai Jiao Tong üniversitesi tarafından 2004 yılında hazırlanan “Dünya üniversitelerinin Akademik Değer Listesi”ne Müslüman çoğunluğa sahip ülkelerin, hiçbirinden ilk 500’e giren tek bir üniversite yoktu. Neden? Yanıt: Kalitesiz ve ezberci eğitim…
               Yine Sayın Saleem, “UNDP tarafından toplanan verilere göre Hıristiyan dünyasında okuma-yazma bilenlerin oranı % 89’dur. Bunların % 98’i ise en az ilkokul mezundur ve 100 kişiden 40’ı üniversite mezunudur. 15 Hristiyan çoğunluğa sahip ülkedeki okuma-yazma oran ise % 100’dür,”dedi.
              Yani bu 15 ülkede, okuma-yazması olmayan tek kişiye rastlamak olası değildir! Müslüman ülkelerde durum bunun zıddıdır: 100 kişiden sadece 40’ı okuma-yazma bilir ve herkesin okuryazar olduğu bir tek Müslüman ülke bulunmamaktadır. Bunların % 50’si ilkokul mezundur ve sadece % 2’si üniversiteyi bitirmiştir.
               ABD’de toplam bilim insanı sayısı 4.000, Japonya’da 5.000’dir. 57 Müslüman çoğunluğa sahip ülkelerdeki toplam bilim adamı sayısı ise sadece 230 kişidir. (Akademisyenlerin, hepsi bilim insanı değildir. Bilim insanı demek, pozitif bilimlerle aktif olarak uğraşan kişi demektir). Ve her 1 milyon Müslüman kişiye sadece 1 bilim insanı düşmektedir.
              Teknisyenler bakımından, Müslüman çoğunluklu Arap ülkelerdeki durum, daha da kötüdür. Her 1 milyon Müslüman, Arap nüfus içinde 50 teknisyen bulunmaktadır. Hristiyan dünyasında ise her bir milyon kişi içinde, 1000 teknisyen bulunmaktadır.
                NEDEN? Yanıt:  Kalitesiz-ezberci eğitim ve ARGE ’ye (araştırma geliştirmeye) yeterli kaynak ayrılmaması… çünkü Müslümanlar, gayri safi milli gelirin yalnızca % 0,2’sini araştırma-geliştirme bütçesi olarak ayırıyor. Buna karşın, Hristiyan dünyası araştırma-geliştirmeye % 5 oranında, yani 25 kat daha fazla fon ayırmaktadır.
                   Sayın Faruk SALEEM’ in, “Neden Yahudiler bu kadar güçlüdür? “sorusuna verdiği cevabı ise “Her çocuğa ve her gence kaliteli eğitim verirler. Bu eğitim türü sorgulayıcı (teslimiyetçi değil), araştırıcı (ezberci değil) ve yaratıcıdır (bilgi üretmek/bulmak içindir
              Sayın  Faruk SALEEM, “O halde Müslümanlar, neden bu kadar güçsüzdür?  Sorusuna verdiği cevapta ise “ Eğitim yoksunluğu. tam anlamıyla söylersek; kaliteli ve çağdaş eğitim yoksunluğu. çok kesin biçimde söylersek; akılcı olmayan, ezberci, teslimiyetçi, din eksenli ve çağdışı eğitim.”demiştir.
    Bu görüşlerine, katılmamak mümkün mü?






















Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi