4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

İSLAM DÜŞMANLARI...

ABD' de, bir Salman RÜŞTÜ daha çıktı. "İslam şeytan işidir" adlı bir kitap yazan Papaz Jones, 11 Eylül'de düzenleyeceği bir eylemle de Kuran-ı Kerim kopyalarını yakacaktı. Şimdilik, tepkiler karşısında vazgeçti. Kuran-ı yakma gerekçesi olarak da, El Kaide'nin 11 Eylül 2001'de, New York'ta Dünya Ticaret Merkezi'ni uçaklarla havaya uçurmasını gösterdi. Papaz Terry Jones bu hareketi ile de İslam'a karşı savaş da karalı olduğunu gösterdi.
Bu nasıl din adamıdır ki, demokrasi havarisi ABD' de, milyonlarca insanın inandığı Kuran-ı yakıyor. Aslında bu tavrı, yadırgamamak lazımdır. Çünkü batı her dönem, Müslümanlara saldırmayı, adeta alışkanlık haline getirdi. Hatta İslam düşmanı insanları ödüllendirdi. Nitekim İngiltere Kraliçesinin doğum günü dolayısıyla, ''şövalye nişanı'' verilenler arasında, Salman Rüşdi' de, yer aldı.
Salman Rüşdi, Hint asıllı, İslam düşmanı, bir İngiliz vatandaşıdır. "Şeytan Ayetleri" adlı bir roman yazdığı için, İran Humeyni Rejimi tarafından, İslamiyet'le alay ettiği gerekçesi ile 14 Şubat 1989 yılında, Salman Rüşdi' nün, öldürülmesi için fetva verildi.
Salman Rüşdi ,"Şeytan Ayetleri " kitabından, 850 bin sterlin, Kitabı basan "Penguin Kitabevi" ise büyük miktarda para kazandı. Ancak bu para, Salman Rüşdi' ye mutluluk getirmedi. Çünkü İran Komandoları' ndan sürekli kaçtı, Yıllarca insan içine çıkmadan ve Batılı gizli servislerce korunan, bir yaşama mahkûm oldu. Özür dilemesine ve kitabın yeni baskılarını yapmayacağına söz vermesine, hatta İslam'la kucaklaşmaya hazır olduğunu söylemesine rağmen, fetva geri alınmadı.
Aslında Şeytan Ayetleri, edebi bakımdan beş para etmez bir romadır. Hiçbir derinliği olmayan düzeysiz varyasyonlarla bir eleştirel metindir. Şeytan Ayetleri Romanı' da, gizli iddialar var. Bu romanda, "Graniyk Olayı" gündeme getirilmektedir. Bu efsaneye göre, Kuran-ı Kerim, Hz. Muhammed' e, gelirken, Peygamber "Lat, Uzza ve Menat" isimli üç eski tanrıçanın şefaatini üstlenmiş, daha doğrusu İslamiyet öncesinde geçerli olan "Üç Put" a, iyi gözle bakar gibi olmuş. Ancak daha sonra yanılgıya düştüğünü belirterek, demiş ki " Vahiy esnasında Şeytan işe karıştı."
Kuran' daki Necm Suresi' nin, 19 ve 20'nci ayetleri ile ilgili olarak böyle bir söylenti var. Salman Rüşdi, " Şeytan acaba, başka hangi ayetlere sızmış mıdır?" sorusu ve kritik söylemlerden, hareket ederek, romanında bu konuyu işlemişti.
Şeytan Ayetleri kitabına, yalnız İslam ülkeleri değil, tüm Avrupa kentlerinde gösteriler yapıldı. Bunun sonucu olarak da, birçok kitabevi tarafından satıştan kaldırıldı. Reklâmlarına son verildi. Başta İngiltere, ABD ve Avrupa Birliği Salman Rüşdi'ye, sahip çıkmasına rağmen, İran, Salman Rüşdi' yi, takip etmekten vazgeçmedi
Öte yandan modernleşme sürecinde olduğu gibi, bireyin hayatındaki hüsranlar ve hayal kırıklıkları büyümektedir. Ve hayal kırıklığına uğramış ezilmiş insanlar, yeni bir hayal ve güç duygusu uyandıracak bir silah elde ettikleri anda, kullanmaktan çekinmeyeceklerdir. Salman Rüşdi Hint asıllı İslam düşmanı bir İngilizdir. Bu ezikliğini, "Şeytan Ayetleri" kitabını yazarak telafi etmek ve güç elde etmek istedi. Bunda da başarılı oldu. Şeytan Ayetleri, romanından büyük paralar kazandı ve "SİR" unvanı da verildi. Ancak yıllardır, korku içinde yaşadı ve milyarlarca insanın vicdanında da mahkûm oldu.
Aslında batı ülkelerindeki, İslam düşmanlığını yadırgamamak lazımdır. Çünkü O batı ki, bütün medeniyetlerin sebebini, Hıristiyanlık dininin yüceliğine bağlar. Müslümanlık bir ilkel dindir onlarca. Bütün geriliklerin, bilgisizliklerin, ilk ve kesin sebebidir.
Elbette batıdaki böyle bir ortamdan, Salman Rüşdiler çıkacaktır.
Öte yandan, Şeyh Mihriddin, Arûs "lem-i İslam ve Avrupa" isimli bir kitabında, Avrupalılar için,"Silahlarını teslim etmiş büyük halk kitlelerini, soğukkanlılıkla kurşuna dizmek, Müslümanlara yer öptürmek Muhakemesiz adam öldürmek, beş-altı yaşlarındaki kızcağızların ırzına geçmek gibi, mel'âneler Afrika' da yapılan alçaklıklardı." demişti.
Avrupa'nın, Afrika'daki, sicili ve Müslümanlıkla ilgili düşünceleri ortada iken, bazı Avrupalılar tarafından hala, Müslümanlık aleyhinde gelişen her olay, destek görür ve teşvik edilir hatta mükâfatlandırılır. Ayrıca Batı bütün medeniyetinin sebebini Hıristiyan dininin yüceliğine bağlar. Müslümanlık bir ilkel dindir onlarca. Bütün bilgisizliklerin, ilk ve kesin sebebidir. Bu nedenle de Müslüman ülkeleri, batılılar için sömürülmesi gereken açık pazardır. İslam'a karşı da hep ikiyüzlü davranmışlardır. Nitekim çizdiği karikatürlerle İslam dünyasını ayağa kaldıran Danimarkalı karikatürist Kurt Westergaard'a Potsdam'da ödül veren Almanya Başbakanı Angela Merkel, "Eğer Florida'da bir Hıristiyan Kuran'ı yakmak istiyorsa bu büyük bir saygısızlık ve hatadır" sözleri buna en güzel örnektir.
Avrupalılar, Müslümanlık hakkında, ne düşünürde düşünsün. İslamiyet, dün vardı bugünde var. Ebediyen de var olacaktır. Ancak Müslümanlar, bu tür gelişmelere, karşısında soğukkanlı davranmalı, en önemlisi de itibar etmemelidir. Çünkü Güneş balçıkla sıvanmaz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi