
Gazi Özdemir
İSLÂM'A ÖRNEK ÜMMET GÖREVİNDEYİZ-3
Görüldüğü gibi aynı ayette örnek olma görev ve sorumluluğu ile Kıble olarak Kâbe yönüne yönelinmesi birlikte açıklandığına göre, Kâbe'ye yönelmek, Allah'ın Kur'an'da bize muhkem /kesin ana hükümler şeklinde açıkladığı din kurallarına uymamız ve bu yolda yoğun bir çaba göstermemiz demektir ve Kâbe bu çabamızın sembolü olmaktadır.
Bu duruma göre, Hz. Muhammed ve Kur'an'a iman edenler olarak, muhkem /kesin ana hükümlere uygun salih ameller /faydalı işler yaparak diğer toplumlara örnek olma sorumluluğumuz ve görevimiz bulunmakta ve bu görevimizle de bizlere imrenerek iman edenlerin sayısını arttırmamız Allah tarafından istenmektedir. Dolayısıyla da hiçbir ırk ve toplum, asırlardır yapılan ve halen yapılmakta olan büyük yanlış gibi kendi geleneklerini, kıyafetlerini, yaşam adetlerini ve örneğin Arapça gibi kendi dilini Din kuralı diye başka toplumlara dayatmamalıdır. Çünkü böylesi bir dayatma, başka toplumları, dayatılan gelenekleri dinselleştirip dini şekle boğar, sonuçta da gerçek dini kurallar olan muhkem kuralları uygulamaktan ve sonuçta İslam dininden uzaklaştırır.
Adem'den başlamak üzere bütün insanlar, Allah'ın o zamandan beri tek dini olan ve tek ilah olarak sadece Allah'a ibad eden /kul olan anlamındaki İslam'a uygun /fıtratta yaratılmış, zamanın şartlarına göre de görevlendirilen Peygambere ve kitabına uyması istenmiştir. Böylece Hz. Muhammed ile de hem Ona, hem de tebliğ ettiği Kur'an'a iman etmek üzere, uygun fitratta yaratılmanın başlamış olduğu Rum-30 ncu ayette açıklanmaktadır (Rum-30. Ya Muhammed! Sen hiçbir kimseyi veya eşyayı Allah'a şirk koşmayan ve atalarının yanlışlarına karşı çıkıp onların yanlışlarına bulaşmamış hanif bir kişi olarak, kendisinden başka ilah olmayan Allah'ın tek olan dinine, bütün gayretinle yönel. Çünkü Allah, tüm insanları tek dini olan İslam'a /hanif dine uyumlu /fıtratlı ve onu seçebilme özelliğinde yaratmıştır. Allah'ın yarattığı insanın bu özelliğinde bir değişiklik, bir bozulma olmaz. Çünkü tüm zamanların dosdoğru tek dini budur. Fakat in¬sanların çoğu bu gerçekleri bilmezler.).
Yaratılmadan önce, Beşerin İns denilen Dünya öğrencisi Ruh kısmına Kur'an'ın öğretildiği Rahman-1-4 ncü ayetlerde, Kur'an'a uyma anlaşmasına da sadık olmasının istendiği ise Ra'd-20 nci ayette belirtilmiştir (Rahman-1. Rahman olan /sevgisi ve merhameti ile her şeyi yaratan Allah, 2. Önce Kur'an'ı öğretti, 3. Sonra insanı yarattı ve 4. Bu yarattığına anlama, düşünme ve elde ettiği bilgileri nasıl ifa¬de edeceğini, konuşma ve yazma kabiliyetlerini nasıl kullanacağını öğretti. Ra'd-20. Zaten Kur'an'ın gerçek olduğuna iman edenler, Allah ile yapmış oldukları anlaşmanın şartlarını /misakı yerine getirirler ve verdikleri sözlerinden caymazlar.).
Dolayısıyla, iman etse de etmese de insan, Allah'ın tek dini olan İslam'a yatkın yaratılmış olmakta, fakat sonra anne-babasının inancına veya inançsızlığına uygun devam etmekte veya nadiren bilinç altında saklı olan İslam dinine kendi gayreti ile yönelmektedir. Bir peygamber ile toplumsal yönlendiriliş Hz. Muhammed ile sona ermiş ve kişisel çaba ile her kişinin imana kendi gayreti, sorgulaması ve eleştirel, araştırıcı aklı ile ve hiçbir dini lider olmaksızın Kur'an'ı anlaması ile ulaşması dönemi başlamış olmaktadır. Yani taklit değil, Hz. Muhammed'den sonra başlayan tetkik etme devrine girilmiştir ki, son yıllardaki sorgulayıcı /İndigo Nesil, bunu gerçekleştirecek olan nesil olacaktır diye umuyorum. Diyebiliriz ki, insanlar nasıl Tek din olan İslâm'a yöneleceklerse, aynı şekilde Tek İnsanlık nesli düşüncesine de ulaşacaklardır. Ancak Hz. Muhammed ve Kur'an'a iman eden toplumlar olarak bizlere de düşen önemli görev, Kur'an'daki gerçekler ışığında örnek olacak bir aşamayı gerçekleştirmemiz ve bu misyonumuza lâyık olmamızdır.
Örneğin, bu amaç doğrultusunda Hz. Muhammed ve Kur'an'a iman edenler olarak bizlerin şu konulara dikkat etmemiz ve yerine getirmemiz gerekmektedir:
Kendimizi "İslâm'ın şartı 5'tir" ifadesinden, yani Allah'ın tek dini olan İslâm'ı sadece bu 5 şekilsel uygulamayla sınırlamaktan kurtarmamız ve Kur'an'da 400'ün üzerinde olan ve bu 5 şartın da dahil olduğu bütün muhkem /evrensel kesin ana kuralları öğrenmek üzere Kur'an'ı her toplumun anlayacağı ana dili ile okumasını yaygınlaştırmamız,
En'am-65 ve 159 ncu ayetlerde açıkça belirtilmiş olduğu üzere, din temelli düşman gruplaşmalardan kendimizi kurtarmamız, ayrılıklara neden olan ve Kur'an'da bulunmayan ek kurallar ve yorumlardan vazgeçmemiz ve sadece muhkem /kesin kurallarda birleşmemiz,
Cihad kelimesini, Kur'an'ın istediği anlam olan, Kur'an'ı anlayarak öğrenme, Müslümanlığımız ile İmanlılığımızın 5 şartı olan tek Allah'a, Ahret'e, Meleklere, Peygamberler ve Vahiy kitaplarına iman etmemizi pekiştirecek olan Kur'an'ın bildirdiği muhkem /kesin kurallara göre salih ameller /olumlu ve faydalı işleri uygulamak üzere samimi bir çaba içinde demek olan gerçek anlamında kullanmamız ve vahşet uygulamaktan kurtarmamız,
İslâm inancının barış, hoşgörü, merhametli olmak, sosyal yardımlaşma faaliyetlerinde bulunma, başkalarına yardım edip ihtiyaçlarını gidermek (zekât ve infak'ı uygulamak) üzere çaba içinde olmak demek olduğunu vurgulamamız ve bu yönde örnek olmamız,
'Alak-1 ve 3 ncü ayetlerle okumamız istenen 2 kitap olan Evren kitabı ile Kur'an'ı okumamız, ilim yapmamız, bilimsel araştırmaya öncelik vermemiz ve desteklememiz,
Takva içinde olmak ifadesini, kuru kuru sadece Dine inanma ile sınırlı anlamından kurtarıp Elest-i Bezmi denilen yerde Dünya'ya eğitime gönderilmeden önce, Dünya Öğrencisi Ruhumuz ile yapılan 7 konudaki anlaşmaya sadık olmak üzere bir yaşam içinde olma çabası olarak anlamlandırmamız ve bu yönde örnek olmamız gerekmektedir.
"Karanlığın en yoğun olduğu an, aydınlığa en yakın andır" sözünü kabul edip, umudumu canlı tutmaya çabalıyorum. İNŞALLAH Hz. Muhammed ümmeti olarak bunu başarıp, PEYGAMBERİMİZİ MAHCUP ETMEYİZ.
NOT-1: Ayrıntılı bilgiyi NÖVAK Vakfının "SON DAVET KUR'AN (Kısa tefsirli tercümesi)", "İSLÂM'IN ŞARTI SADECE 5 DEĞİL" ve "OKU! KONULARINA GÖRE KUR'AN AYETLERİ" kitaplarında bulabilirsiniz.
NOT-2: 14 ARALIK 2016 Çarşamba günü saat 17.30-19.00 da ise Özdilek Sanat Merkezinde Halka açık "KUR'AN SOHBETLERİ"ne inşallah devam edeceğim.