24 Nisan nedeniyle, Ermenistan'ın başkenti Erivan'da aşırı milliyetçiler tarafından düzenlenen gösteriye katılanlar, Türk bayrağını Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu' nun posterlerini yaktılar.
Cumartesi günü de, 1915 tehcirinde ölenler için, Türkiye'de de iki anma yapıldı. 'Soykırım' kelimesinin geçmediği ilk ihanet gösterisinin, ilki İnsan Hakları Derneği tarafından, öğle saatlerinde Haydarpaşa Garı'nda gerçekleştirildi. İkinci ihanet anma programı ise Türk halkına ve işçisine kapalı olan, taksim meydanında, akşam saatlerinde, düzenlendi. Etkinliği ise "Irkçılığa ve Milliyetçiliğe Dur De" girişimi organize etti.
Aslında bu tür ihanetler, olağan hale geldi. Nitekim Hrant, Dink için, Eskişehir' de de anma toplantısı yapılmıştı. Toplantıya katılan, ÖDP İl Başkanı, Eğitim-Sen Şube Başkanı ise Hrant Dink' e, sıkılan kurşunun halkların kardeşliğine sıkılmış olduğunu belirtmişler. Ardından da Halkevi Şube Yöneticisi Şahabettin Arpacı " ...demokrasinin ve özgürlüğün, egemen olduğu bir dünya yaratmak için, Hrant'ı unutmayacağız" demişti. Ancak, bu kesimle, Ermenilerinin, özellikle de Ermeni Diasporası' nın, yıllardır, nesillere, kin ve nefret tohumu ekerek, Türk düşmanlığı yarattıklarını, Ermeni çetelerinin 1915 de Türklere karşı yaptıkları katliamları, özellikle de Ermenilerin Ruslarla birleşerek ekmeğini yediği suyunu içtiği Osmanlı Devletine karşı ihanetini, neden gündeme getirmiyorlar?
İnsan Hakları Derneği! Irkçılığa ve Milliyetçiliğe Dur De! Eskişehir' deki KESK, ÖDP, Eğitim-Sen, Halkevi gibi örgütler, ASALA tarafından öldürülen 30' un üstündeki diplomatlarımıza ve ülkesindeki yanlışlıkları, gündemde tutukları için, suikasta kurban giden, Uğur Mumcu, Prof. Dr. Muammer Aksoy, Abdi İpekçi, gibi gazetecilere aynı duyarlılık niçin göstermiyorlar?
10 bin kişi, gazeteci Hrant Dink'i, katledildiği Agos gazetesi bürosu önünde, "Hrant için, adalet için", "Çeteler halka hesap verecek" ve "Hepimiz Hrant'ız, hepimiz Ermeni'yiz" sloganlarıyla andı. Oysa aynı tarihlerde, terör kurbanı, Türkiye'nin yetiştirdiği en büyük gazetecilerden bir olan Abdi İpekçi ise öldürülüşünün, 30. yılında, sadece dostları tarafından mezarı başında anıldı.
İnsan Hakları Derneği! Irkçılığa ve Milliyetçiliğe Dur De! Eskişehir' deki KESK, ÖDP, Eğitim-Sen, Halkevi gibi örgütler, Ermenistan da, Ermeni çetelerinin, katlettiği Türk insanları ile ilgili bir anma töreni yapabilirler mi?
Bırakın anma töreninin, lafını bile edemezler. Nitekim düşünce özgürlük havarisi, Avrupa ülkelerinde bile, "Ermeni soykırımı yoktur" diyenlere, ceza veriliyor. " Sözde Ermeni soykırımı" nı, kabul ederek, özür dileyenler ise yargı da berat ediyorlar.
Ayrıca Hrant Dink' in, ölümünden, yılardır, kin ve nefret tohumu eken, Ermeni Diasporası' nın, hiç mi sorumluluğu yok?
Elbette Ermeniler, Ruslarla birleşip Osmanlı ordularını arkandan vurmadan ve Ermeni çeteleri Türk köylerinde katliam yapmadan önce, Ermeniler, bakkalımız, terzimiz, kuyumcumuz, marangozumuz, kunduracımız, yan tarladaki rençperimiz, değirmencimiz, öğretmen ve bestekârımız... Arkadaşlarımızdılar. Kapı komşularımız, dert ortaklarımızdı. Ancak 1915 yılında emperyalist ülkelerin taşeronluğunu yaparak, yıllardır birlikte yaşadıkları Türk insanına ihanet ettiler.
Aslında bu gün, Türk milletine karşı yapılan ihanetleri yadırgamıyoruz. Tarihin her döneminde, ülkemize ve davalarına, ihanet eden, kişi/kişiler oldu. Nitekim büyük önder Atatürk" " Şurada açık bir hakikat olmak üzere arz edeyim ki, memleketimizde külliyetli ecnebi parası ve birçok propagandalar cereyan ediyor. Bundaki gaye pek aşikârdır ki, milli hareketi neticesiz bırakmak, milli emelleri felce uğratmak ,"YUNAN" , "ERMENİ" emellerini ve vatanın mühim parçalarını işgal gayelerini kolaylaştırmaktır. Bununla beraber, her devirde, her memlekette ve her zaman zuhur ettiği gibi, bizde de kalp ve asabı zayıf kavrayışsız insanlarla beraber vatansız ve aynı zamanda refah ve şahsi menfaatini vatan ve milletin zarında arayan adi kimseler vardır..." demişti
Türkiye ve Ermenistan'da protokollerin meclislerde onaylanmasına yönelik süreç sekteye uğradı. Ayrıca Ermeni Anayasa Mahkemesi, protokolde öngörülen tarih komisyonunun "soykırım"ın dünyaya anlatılması için kurulacağını, Ermenistan'ın toprak taleplerinden vazgeçmesinin de söz konusu olmadığını, belirten bir karar aldı. Türkiye ise Azerbaycan'ın da baskısıyla, Karadağ sorunu çözülmeden protokolün onaylanmayacağını belirtti. Yani Türkiye ile normalleşme resmen rafa kaldırılmış oldu. Ancak Türkiye' deki Ermeni yandaşları, Ermeni tezlerini destekleyen etkinliklerle, Siyasi iktidar da bu etkinliklere müsaade ederek, sindire sindire kamuoyu oluşturuyorlar. Çok yazık.
