
(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK
İTİBAR GÖREN GAZETECİLİK(!)
Yayınlanma:
Geçmişte ekilen tohumların meyveleri alınıyor aslında...
Bütün güzellikleri çalıp, hayatı siyasete, ibadeti paraya çeviren düzen, futbolu da medyayı da kendine benzetti.
İtibar sizlere ömür!
***
Kesilen tırnak kadar gazeteciliğe emeği geçmemiş ama lafa gelince mangalda kül bırakmayan; hayatında bir tane elle tutulur kitap okumamış içi boş adamlar gazetelerin spor sayfalarına yön veriyorsa...
O şehirde gazeteciliğin tırnak kiri kadar saygınlığının olmaması doğaldır.
Bunun adı hormonlu gazeteciliktir.
***
Kuklalar vardır, ipleri başkanların ve yöneticilerin elindedir.
Onlar mesleğin gerekliliğine göre değil, patronlarının istediğine göre iş yaparlar...
Ne emredilirse onu yazarlar.
Kuklaların iplerini kesmek ve onları deşifre etmekle, çıkarcıların yolunu kesmek aynı kapıya çıkıyorsa...
Sağlam karakter ve dürüstlük onların ortak düşmanları olduğu içindir.
Bu şehirde sadece işine odaklanarak gerçekleri yazanlar değer görmez...
Çünkü yükselen değer popüler yavşaklık ve yalakalıktır(!)
Bu mesleği basamak olarak görenler için tamda istedikleri bir ortam vardır. Emek vermeden bir yerlere geldiğini zannedenlerin hal ve tavırlarını gördükten sonra hiçbir şeyin boşu boşuna olmadığını anlıyoruz.
Çünkü bizler bazıları kadar delikanlı ayaklarıyla dansözlük yapma yeteneğine sahip değiliz...
Asıl emekçiler ikinci plandadır. Hoş; perdenin önünde değil arkasında olmak onlar için sorun olmaz. Çünkü mesleğini severek yapanların amacı popüler olmak değildir. Fakat azalan insanlığın değeri; gazeteciliğin ortak kaybıdır...
Bu mesleğe ilk başladığımız yıllarda saygı ve hoşgörü vardı. Her yıl insanlık dibe vururken, özellikle son bir yılda etten önce çömleğe düşenleri görüyoruz.
Ve bomboş adamların el üstünde taşındığı bu düzene baktıkça, bu mesleği bazılarıyla yaptığına pişman olmaktan da alamıyor insan kendini...
***
Yer göstericileriniz koskoca bir yalansa.
Ya siz insanları iyi seçemiyorsunuz.
Ya da dıştan gösterişli içi yalanlarla dolu hayatı çok seviyorsunuz.
Yani sizler de bu oyunun bir parçasısınız!
Demek ki... Bu kir ve pas şehrinde, endişeye mahal yok.
Öyle korkulacak bir hal de yok.
O yüzden, bataklığın kurutulmasına da gerek yok.
Sistemin ve yandaşlarının yaptığı, bataklığın üzerini çiçeklerle örterek insanlara sunmak...
Bu janjanlı ambalaj değer görüyorsa...
Bizler bu kaypak düzeni terk etmeye müsait değiliz.
****
Diyorum ya hayatında bir kere bile kitap okumamış ama kendini kral zanneden insanlar akıl hocalığına soyunmuşsa...
Ve tandemden bahsederken, sorulduğunda tandemi bilmiyorsa!
Bu içi boş vazoları asıl sulayanlara bakmak gerekir...
Gerçek şu ki; bazı vazoların renkli olması gerçeği değiştirmez.
Adamlık çerçevesini sadece popülizm ve yalakalıkla dolduracağını zanneden ve sosyal medyada demagoji yaparak gerçek yüzlerini perdelemeye çalışanların aslında ne mal olduklarını en iyi biz biliyoruz ya...
Bırakalım gösteriş onların, bu gururda bizim olsun!
UCUZ GÖSTERİ
Eskişehirspor'un bu sezon pilot takım uygulamasına gideceği konuşuluyor.
Konuşuluyor, çünkü lafta kalacağı gün gibi ortada...
Önce Sağlıksporlu idarecilerle görüşüldü. Kırmızı-Beyazlı yönetim haklı olarak işi maddiyatta bağladı. Eskişehirsporlu idareciler baktı ki Sağlıkspor masraflı olacak, hocasıyla anlaşmış ve transferlerin yüzde seksenini tamamlamış Demirspor'a yöneldiler.
Geçen sezon Bozüyükspor'a kulübün 100 Bin TL parasını resmen hibe eden zihniyet, görüyoruz ki pilot takım uygulaması için herhangi bir bütçe hazırlığına dahi girmemiş.
Demirspor kendi takımını kendi kuracaksa Eskişehirspor'a neden ihtiyaç duysun ki?
Lacivert-Kırmızılılar Eskişehirspor'un kendi alt yapısı için dahi yetersiz olan tesislerinden faydalanamayacağına göre, bu işin esprisi nedir?
Olay çok basit aslında; Demirspor iyi giderse 'biz yaptık' oldu ya bağlanacak. Ve başarı sahiplenilecek.
Demirspor'un hazır kadrosu üzerinden şehirde pilot takım havası yaratmak en kolay çıkış yolu...
Eskişehir futboluna profesyonel bir takımın şart olduğunu sokaktaki çocukta biliyor. Ancak böylesine bir zihniyetle bunun Eskişehirspor'un desteğiyle olamayacağı da resmen ortada...
Sonra düşündüm ve başa döndüm...
Zaten; Eskişehir futbolu bu tip ucuz gösteriler yüzünden bu noktalara gelmedi mi?