
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
İYİ BİR YÖNETİCİ, İYİ BİR ORKESTRA ŞEFİDİR
Pazartesi günü, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, İIBF Dekanı Sayın Prof Dr. Fazıl Tekin'i, ziyaret ettik. Sohbet arasında, " İyi bir yönetici, iyi bir orkestra şefidir." cümlesi dikkatimizi çekti.
Gerçekten de, günümüzde yönetici, bir yandan içinde bulunduğu koşulları, çok iyi değerlendirmek, olup bitenleri çok iyi görmek, diğer yandan, geleceği tahmin etmek durumundadır. En önemlisi olayların ve gelişmelerin içinde, aktif bir biçimde rol alırken, olası hamleleri düşünmek ve doğru tahminlerde bulunmak zorundadır.
Yönetici rehberdir. Çalışanlarının yapmasını istediği işlerde öncülük eder, Fedakarlık, alçakgönüllülük, yöneticiliğin temelinde yatan özelliklerdir. Yöneticiler, beklenmeyen durumlarda, biraz da sağduyularıyla hareket eder, olayları hissederler
Ayrıca hangi kademede olursa olsun, yöneticilerin, önemli bir yer tutuğu söylenebilir. Çünkü yönetici, bir grup insanın aynı amaç etrafında toplamak, koordine etmek ve bu çabaları en iyi bir biçimde üretim ve hizmete dönüşmesini sağlamakla görevlidir.
Kısa görüşmemizde, Sayın Prof. Dr. Tekin, fikir ve düşünceleri ile adeta bu tabloyu yaşadı ve yaşattı. Umut verici söylem ve açıklamalarda bulundu.
Sayın Prof Dr. Tekin' i, uzun yıllardır tanırız. Faktörler ne kadar değişse de, değişen koşullara uyan ve insanlarla iyi ilişki kurabilen, imkânları elverdiği sürece de, her etkinlik ve faaliyetin içinde olmak isteyen, bir yöneticimizdir.
Bir yöneticide sahip olması gereken, bilgi, deneyim, önsezi, yetki ve sorumluluk trafiğini doğru yönlendirme ve denetleme, başarı ve başarısızlıkları paylaşabilme, ekibini eğitebilme gibi meziyetlere de sahiptir.
Sohbet süresince dikkat ettik; sürekli "BİZ" kelimesi kulandı. Bu tavrı ile de "EKİP", "TAKIM RUHU" gibi, kavramları ön planda tutuğunu, düşünceleri ve söylemleri ile hissettir.
Gerçekten de içinde bulunduğumuz çağda, lider ve yönetici dönemi bitti. Tanımları da değişti. Gerçi karizmatik, bir kadronun temsilcisi insanlar, hala pirim yapıyor ama Lider ve yönetici, "EKİBİ", "PROĞRAMI" ve "PROJELERİ" ile iyi bir lider ve yöneticidir. .
Diğer yandan Sayın Prof. Dr. Tekin' in, dengeli bir hayat anlayışı var. Dayanışmacı bir ruha sahiptir. "HOŞGÖRÜ" ve "DİYALOĞ" ise yaşamında, olmazsa olmaz konumda.
Türkiye ve Eskişehir' de, " Üniversite- sanayi", "Üniversite- kurum/ kuruluşlar" ve üniversitelerin diğer kesimlerle işbirliğinin sağlanması, üniversitelerin, çevresini bir laboratuar gibi kullanması gerektiğini de sıkça vurguladı. Özellikle de "Üniversite Sanayi işbirliği, ülkemizde ve Eskişehir' de, bir zorunluluk haline gelmiştir" dedi.
Sayın Prof. Dr. Tekin," üniversite- sanayi" işbirliğini zorunlu kılmakta haklıdır. Çünkü bu işbirliğinin, iki yönü var. "Sanayide kullanılan teknolojiyi geliştirmek" ve " nitelikli üniversite öğrencisi yetiştirmektir."
Yine Sanayi üniversite işbirliği, iki açıdan daha gereklidir. İlki, teknik anlamda gelişme ve desteği sağlamak için, üniversitelerden yararlanmak. Diğer ise üniversitelerden, danışmanlık almak ve üniversite mezunlarını istihdam edilebilirliğini artırmaktır.
Sohbet değerlendirildiğinde, Sayın Prof. Dr Tekin, üniversiteyi, bilim ve teknoloji sistemi içinde, eğitim verilen ve bilginin ticarileştirildiği, bir kurum haline getirilmesi gerektiğine inanan, Ar-Ge çalışmalarını, olmazsa olmaz konumda gören ve evrensel düzeyde araştırıcı sayısının çoğaltmanın, yararına içten inanan bir dekanımızdır.
Her alandan makro düşünüyor. Hedeflere de, ulusal ve uluslararası mercekle bakıyor Başarı ve verimde, en önemli faktör olarak da, "BİLGİ", ve "BEYİN GÜCÜ" nü gösteriyor.
Beyin göçünün, büyük bir kayıp olduğunu kanısındadır. Beyin göçünü, iyi eğitim görmüş, kalifiye ve yetenekli işgücünün yetiştiği az gelişmiş ve gelişmekte olan bir ülkeden, gelişmiş bir ülkeye göç olarak tanımladıktan sonra, " .Ülkemizin, kıt ve sınırlı kaynakları ile yetiştirdiği değerli beyinleri kaybediyoruz. Bu duruma bir an önce çözüm bulunmalıdır" dedi. Beyin göçünün en önemli nedeni olarak da, gelişmiş ülkelerin, yetişmiş beyinlere, daha yüksek ücret ve daha iyi olanaklar sağlaması gösterdi.
Sohbet anında Üniversite, Eskişehir ve öğrencilerle ilgili görüş ve düşüncelerinde, "Saygın", "Rekabet " ve "Nitelik" kelimeleri, çok sık kullanması, Üniversite ile ilgili hedefleri, özellikle de Eskişehir ve Türkiye'ye, çok yönlü katkı sağlayacak olan, "Eskişehir Araştırmalar Merkezi" ile ilgili söylemleri, heyecan verici idi.
Sayın Prof. Dr. Fazıl Tekin' i kutluyoruz.