
AKTÜEL
İYİLİK İÇİN SÖYLENEN YALAN
Tarihin büyük komutanlarından biri diğer mahkûmları kışkırtıyor gerekçesiyle, bir mahkûmu ölüme mahkûm ettirdi. Mahkûm idam sehpasına giderken kendi dilinden komutana ağza alınmayacak küfürler etti. Mahkûmun ne dediğini merak eden komutan o dili bilen yaverine mah-kûmun neler söylediğini sordu. Yaveri de "Ben bir hata ettim. Suçumu kabul ediyorum. Siz adaletli ve merhametli bir komutan olarak biliniyorsunuz. Fakat beni cezalandırırsanız, zalim bir komutandan farkınız ne olur" diye, çevirdi. Komutan bu sözlerden hoşlandı ve mahkûmun şaşkın bakışları altında onu bağışladı.
Fakat aynı dili çok iyi bilen bir başka yaveri, diğerini gözden düşürmek için hemen atıldı:
"Yalan ve yanlış çevirdi saygıdeğer komutanım. Bu mahkûm o sözlerin hiçbirini söylemedi. Tam tersine size ağza alınmayacak küfürler etti." Komutan bu yaverinin sözlerinden hoşlanmayarak şöyle söyledi: "Önceki yaverimin söylediği yalan, senin söylediğin doğrudan daha çok hoşuma gitti."
Ve bağışlama kararından vazgeçmedi.
l l l
Sözlerin çıplak olarak gerçek veya yalan diye değerlendirilmeleri doğru mu? Yoksa amaç da hesaba katılmalı mı?
Fakültede öğrencilik yıllarım sırasında başka fakültede okuyan bir ev arkadaşımın bir okul arkadaşı, evimize gelmişti. Çocuğun sağ bacağı bayağı aksıyordu. Elbette bu ilk bakışta belli oluyordu.
Akşamüzeri evimizin arkasındaki bahçede futbol oynamaya başladık. Bu arkadaş da bizimle futbol oynuyordu. Futbol maçı bitip yorgunluk çayı içerken kendisine "Çok iyi bir tekniği olduğunu ve çok iyi bir maç çıkardığını söyledim." Çok ciddi bir şekilde teşekkür etti ve "Biliyor musun? Üstelik benim sağ bacağım hafif aksıyor" dedi. Biliyor musun ne demek? Daha ilk bakışta anlaşılıyordu. Fakat ben hayret edercesine "Ya..." dedim. "Vallahi hiç fark edilmiyor."
Görünürde bu sözler yalandı. Fakat amaç hesaba katıldığı zaman benim elde edeceğim bir çıkar olmadığı için çok yerinde sözlerdi.
Her ne kadar Aristo, Eflatun'un "İdeler Alemi" düşüncesini kastederek "Hocamı severim; ama, gerçeği daha çok severim" demiş olsa da. İnsanların kişilikleri, yapıları söz konusu olunca bazı yalanlar gerçeklerden daha değerli konuma gelebiliyor. Zira o sözler tam olarak yalan kapsamına girmiyorlar.
EĞER
Eğer bir saatlik mutluluk istiyorsanız,
UYKUYA YATIN
Eğer bir günlük mutluluk istiyorsanız,
BALIĞA GİDİN
Eğer bir aylık mutluluk istiyorsanız,
EVLENİN
Eğer bir yıllık mutluluk istiyorsanız,
MİRASA KONUN
Eğer ömür boyu mutluluk istiyorsanız,
BİRİNE YARDIM EDİN