
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
KADER SEÇİMİ
Günlerdir, meydanlardan, yükselen karşılıklı suçlamalar, liderlerin dilinden düşmeyen vaatler, farklı esen anketler, birbirinden renkli adaylar, vaatlerle donatılmış seçim bildirgeleri, geride kalacak, seçmen de Pazar günü, sandık başına gidecek ve yeni dönemdeki iktidarı, belirleyecektir.
Propaganda süresince, parti liderleri, genellikle de terör, mazot, yoksulluk, asgari ücret gibi konular üzerinde duruldu. Oysa Türkiye' nin, EKONOMİ, EĞİTİM, SAĞLIK, KÜLTÜREL,DIŞ POLİTİKADA, ÜLKE BÜTÜNLÜĞÜ, KIBRIS, KUZEY IRAK, AVRUPA BİRLİĞİ gibi, pek çok alanlarda, ciddi sorunları var.
Türkiye' de,15 ve daha yukarı işsiz sayısı, 3 milyon 96 bin kişidir. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 9,7, kadınlarda yüzde 13 olarak belirlendi. Tarım dışı işsizlik oranı yüzde 12,7 dir. . 15-24 yaş grubunu içeren genç işsizlik oranı ise yüzde 19,9 olurken, 15-64 yaş grubunda bu oran yüzde 10,9 'dur.
Ayrıca Türkiye, dünyanın en borçlu beş ülkesinden biridir. Açıklanan '2014 Yolsuzluk Algı Endeksi'nde yer alan, 175 ülkenin 3'te 2'si 50 puanın altında kaldı. Endekste en çarpıcı sonuç Türkiye'yle ilgiliydi. Endeks sıralamasında, en büyük düşüşü, Türkiye yaşadı. Türkiye, geçen yıla göre 5 puan düşerek 45 puana geriledi ve sıralamada da geçen yıla göre 11 basamak gerileyerek 64. sıraya indi.
Türkiye'de, çiftçi, esnaf, işçi, köylü, memur tükenme noktasına geldi. Gelir dağılımındaki adaletsizlik ise ortadadır. Milletimizin, büyük bir kısmı yoksulluk sınırının altındadır. Türkiye, bir kültürel saldırıyla karşı karşıyadır. Geleneksel aile yapısı ve değerleri darbe almaya başlamış, kapkaç, terör, yağma tırmanmıştır. Patrikhane, ruhban okulu, yabancı kolejler ve papazlarla sürdürülen misyonerlik faaliyetleri, tehlikeli boyutlara ulaşmıştır.
Türkiye' nin, doğal zenginlikleri üzerinde, çok ciddi senaryolar var. Ülkemizde, petrol üzerine büyük oyunlar oynanıyor. Türkiye' de petrol yok diyorlar ama Türkiye'ye 300 metre mesafede olan Suriye'deki, kamışlı' da günde 600.000 varil petrol çıkarıyor. Nitekim Suriye sınırındaki mayınlı bölgede, 14 kuyu açılmış ve 14 kuyudan da petrol çıkmıştır. Hülasa Türkiye'de, madenler ve özellikle de petrolle ilgili, kaygı verici gelişmeler oluyor.
Türkiye'nin, önümüzdeki dönemde, dışta ve içte, hayati sorunları çözüm bekliyor. Bütün bu ve benzer sorunları aşabilmek ve insanımızın, menfaatlerini korumak için, "ULUSALCI" bir iktidara, Türkiye' nin, dünden daha çok, bugün ihtiyacı vardır.
Ayrıca seçmen, Atatürk'ün, " Bağımsızlık dendiği zaman, siyasi, mali, iktisadi, adli, askeri, kültürel ve benzeri her hususta, tam bağımsızlık ve tam serbestlik demektir. Bu sayılanlardan herhangi birinde bağımsızlıktan mahrumiyet, millet, gerçek manasıyla bütün bağımsızlıktan mahrumiyet demektir." Sözünü dikkate almalıdır.
7 Haziran 2015 Genel Seçimleri, Türk milleti için, bir dönüm noktası olacaktır. Ülkemiz, ya yeni Türkiye macerası sonunda, Türk Milletini reddeden, bir yeni anayasayla, çok ortaklı hale dönerek, milli devlet olmaktan uzaklaşacaktır. Ya da Milli Mücadelenin tacı olan, 1923 Cumhuriyeti, devam ettirecektir. O nedenle de seçmene, çok büyük sorumluluk düşmektedir.
Seçmen, bağımsızlığa, cumhuriyete ve ülke bütünlüğüne zarar verecek veya tehlikeye sokacak icraat sergileyen partileri, tercih etmemelidir. Gün gelir, yapılan hataların faturası, Türk insanının önüne gelir ama iş işten geçer, bedeli de çok ağır olur.
Propaganda süresince gündeme gelen, anketleri dikkate almamalı ve partilerden çok, bildirgeler ve adaylar değerlendirerek, tercih yapılmalıdır. Ancak seçmenin işi, hayli zordur. Çünkü tüm partilerin, vaat ve söylemlerinde, hatta icraatlarında bir belirsizlik var.
Seçmen, takım tutar gibi, parti tutmamalıdır. Lidere göre değil, partilerin program, ekip ve adaylarına bakarak, tercih etmelidir. Popülist söylemleri, dikkate alamamalı. Cemaat, tarikat, aşiret, gibi oluşumlara ve parti çıkarları için, oy kullanmamalıdır.
Gücünü hukuktan, Anayasadan, yasadan ve halktan alan YSK ve ilgili diğer seçim kurulları, hiçbir etki ve baskı altında kalmadan, sadece hukuk ve adalet ışığında bu Anayasal ve tarihsel görevini yerine getirecektir. Ancak seçimlerle ilgili olarak, tüm hile, şaibe ve yolsuzluk iddialarının, bütün siyasi partilerin şikâyetlerinin, kamuoyunu ve vicdanları tatmin edecek şekilde aydınlatılması, demokrasi ve hukuk devleti bakımından, son derece önemli ve herkesin yararınadır
Her şeye rağmen, seçmen, sandığa gitmelidir. Duygusallığı ve takım tutar gibi, parti tutmayı da, bir tarafa bırakarak, Türkiye'de, yaşadıklarını ve yaşananları, özellikle de ülkemizin, bugününü ve geleceğini düşünerek, tercihini, yapmalıdır. Çünkü liderlerin söylediği gibi, 7 Haziran seçimi, Türkiye'nin, kader seçimidir.