12 Haziran' da yapılacak seçimde, Eskişehir' de, oy pusulalarında yer alacak olan adaylar belli oldu. Listeler değerlendirildiğin de, Eskişehir'de, siyasi partilerin kadınlara gerektiği kadar yer verildiğini görülüyor.
Nitekim Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği (KADER) Eskişehir Şubesi Başkanı Sabiha Sayan, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) grubu bulunan partilerden AK Parti'nin Eskişehir'den 2, CHP'nin 1, MHP'nin de 3 kadın milletvekili adayı gösterdiğini belirterek, kadın milletvekili aday sayısındaki artışta, KADER' in katkısının büyük olduğunu kaydetti.
KADER' in, etkili olup olmadığı bilinmez ama Eskişehir'deki tabloda, kentin gelişmişliği ve demografik yapısı da etkili oldu. MHP, 3 kadın adayla, kadınları tercihini alır mı bilinmez ama MHP' nin, seçim beyannamesi de bu tercihte etkili olacaktır.
Milliyetçi Hareket Partisi, birinci sıra milletvekili adayı Sayın Dr. Ruhsar Demirel, İstikbal Gazetesi'ne yaptığı açıklamada, "Yoğun bir seçim döneminin kendilerini beklediğini, en çok milletvekilini de kendi partilerinin çıkaracağını iddia etti. MHP, beklenen milletvekilleri çıkarır mı bilinmez ama listesi ile kamuoyunda olumlu puan aldı.
Ak Parti listesini yenileyerek, kadın adaylara da yer vermesi, kamuoyundaki olumsuzlukları biraz olsun telafi etti. Ancak temayül yoklamasında birinci olan Sayın Ethem KALIN' ı, 5. sıraya koyarak, halkın iradesini dikkate almadığını da gösterdi.
CHP, ilk üç sıradaki adaylarla, Eskişehir' de, MHP gibi ciddi avantaj yakaladı. Ancak öğretim üyesi Sayın Bedii Süheyl Batum, ildeki seçim çalışmalarına katılmazsa, bu avantaj dezavantaja dönüşebilir. Aynı durum, diğer partiler içinde geçerlidir.
Elbette seçmen, partileri seçim bildirgelerini ön planda tutsa da, listelerdeki adayları da değerlendirerek kararını verecektir. O nedenle de seçim gezilerine, tüm adayların katılmasında büyük yarar var. Ayrıca işin başında halk, kendilerini TBMM' de temsil edecek olan adayları da tanımış olacaklardır.
Öte yandan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde, grubu bulunan partilerden, AK Parti'nin Eskişehir'den 2, CHP'nin 1, MHP'nin de 3 kadın milletvekili adayı göstermesi kentin demografik yapısına yakıştı. Çünkü kadınlar, siyasetin mutfağında, tam ortasında olmasına rağmen iş seçim dönemine geldiğinde, tablo değişiyor. İster yerel, ister genel seçimler, isterse parti örgütlerinin seçimleri olsun, kadınlar temsil noktasında, hep geride kalıyor. Kadın derneklerinin feryatlarına da yeteri kadar değer verilmiyor.
Diğer yandan her seçimde, kapı kapı dolaşıp propaganda yapmaya, aday tanıtmaya, kampanya yürütmeye gelince, baş üstünde tutulan ve aranan kadınlar oluyor. İş il ve teşkilatlarında veya ildeki il genel ve belediye meclislerinde, belediye başkan adaylıklarında ve TBMM' de, görev almaya gelince de kadınlar göz ardı ediliyor.
Artık bu düşünce, mazi de kaldı. Kadınlar, yaşadıklarını ve yaşananları sorgulayarak, bunlardan ders çıkararak, kendi çocuklarını bu bilinçte yetiştirerek, toplumsal kuralları yıkarak geliyorlar. Kadınlar artık siyasette ve üst düzey kadrolara talipler. Kendi geleceklerini yaratmak için, altyapılarını oluşturuyorlar. Her şeyden önemlisi, başaracaklarına inanıyorlar. Erkeklerle de cinsiyet ayrımı olmadan, her platformda birlikte çalışmak istiyorlar.
Nitekim CHP adayı, Sayın Prof. Dr. Gaye USLUER, rektörlük seçimlerinde, Sayın Murat TAŞKIN' la yaptığı söyleşide, " Ben cinsiye faktörünün, ön plana çıkmasına karşıyım. Kadın örgütü, kadın toplantıları, kadın yemekleri gibi oluşumlar, bana sıcak gelmiyor. Tablonun biraz da Feminal olması gerektiğine inanıyorum. "demişti
Büyük Önder ATATÜR, "İnsan topluluğu, kadın ve erkek denilen iki cins insandan oluşur. Kabil midir bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki bir cismin yarısı toprağa bağlı kaldıkça, öteki yarısı göklere yükselebilsin? demiştir.
Ülkemizde artık siyaset, kadınlarının düşüncelerini aktarmanın en önemli vasıtasıdır. Doğru olduğuna inandığı için, siyasete dahil olmaya çalışıyorlar, mücadele ediyorlar. Özellikle de milletvekilliğini, inandıklarını en yüce mekân olan yasama, yürütme organlarında seslendirmede, hem amaç, hem de araçtır. Gelecek yıllarda, daha da güçlenerek belirledikleri hedefe doğru, güçlü adımlarla yürümeyi sürdüreceklerdir.
Türk kadını, her şeyin en iyisine layıktır. Kimse de bugünkü tabloya bakarak, karamsar ve ümitsiz olmamalıdır. Her türlü engele rağmen, kadınlar oldukça da donanımlı, hazırlıklı, bilinçli ve kadın olarak geliyorlar.