Bu sezon hiçbir takım, Fenerbahçe karşısında ki Eskişehirspor kadar saygıyı hak etmemiştir. Dün geceki Eskişehirspor'un öznesi futbol, cümlesi direnişti.
İstatistikler futbolda belki her şeyi vermez ama 120.776 km koşarak Türkiye liglerinin rekorunu kıran bir takımın mücadele anlamında açılımı; kader birliğidir...
Hem ortamı, hem de rakibi dize getirdiler ama hakem gerçeğini yenemediler.

Eskişehirspor'da İstanbul'da ki Fenerbahçe maçlarındaki klasik esarete karşılık, cesaretin değişimini izledik.
Maç boyunca taktik disipline bağlı kalan müthiş bir takım vardı sahada.
Kalesinde zaman zaman tehlikeler yaşasa da, ilk 15 dakikada 3 net pozisyonu vardı Eskişehirspor'un.
En neti Ömer Şişmanoğlu ile.
Bir kaleci, koca kale ve Ömer.
Bir ihtimal daha yok diyorsunuz ama olmuyor.
Ardından Kamil Ahmet ile kaleyi yoklarken, Fenerbahçe savunmasının arkasında ki madeni fark ettik. Oyunun yönünü iyi değiştiren Ömer Şişmanoğlu'nun güzel pasında büyük maçların büyük oyuncusu Erkan Zengin'den kalite kokan bir gol izledik.
Bu yarının en büyük gerçeği; çok daha fazlasını atabilirdik.

İkinci yarı başlarken, kafamızda acabalar vardı?
Ancak Eskişehirspor çizgisini bozmazken, mücadelesinin daha da üstüne koydu.
Zorunlu Hürriyet ve Ömer Şişmanoğlu değişikliklerine rağmen, özellikle 60.dakikadan sonra oyuna hükmeden de bizdik.
Final paslarını yapamadığımız ve bizim gol atmamız gereken pozisyonların devamında çok basit bir gol yedik. Sahada Eskişehirsporlu oyuncularla baş edemeyen Fenerlilerin hakem üzerinden baskı kurma çabasını şahit olduk.
Öyle ki hakemler Emre Belezoğlu'nu oyundan atmak için galiba sahadaki herkesin sülalesini sıradan geçirmesini bekledi.

Kritik final paslarını yapamayan ve dün gece skorun açılamamasında en büyük etken olan Funes Mori'nin golü futbolun artık ilahi adaletiydi.
Ancak Türkiye'de adaleti sağlaması gerekenlerin ilahi anlamda korkuları olmadığı en büyük gerçekti.
Haftalardır hakemleri dile getiriyoruz.
Tolga Özkalfa'nın bu ülkede bir daha "hakem diye" sahaya sürülmesi, futbolun da, insanlığın da defterinin dürülmesi demektir!
Çünkü dün geceki hataların masum olmayan birçok yanı var.
Funes Mori'nin yakaladığı fırsatta kaleci Volkan elle ceza alanı dışında dokunuyor; Devam...
Aynı pozisyon Boffen'e olsa ne olacağı belli...
Maça nereden geldiği belli olmayan 7dakika ekleyen ve Volkan'ın elle müdahalesini görmeyen Özkalfa, Bekay'ın kapalı kolunu görerek öyle bir penaltı verdi ki, insanlık dışı!
Burada hata yok, cinayet var.

Bir kez daha anladık ki; futboldan yoksun ligimize bu sezon damgasını vuracaklar hakemler.
Sizlere puan cetvelini değiştirecek, istemediğiniz kadar hakem hatalarını gösterebiliriz.
Hakemlerin bu kadar kötü olmasındaki nedenleri sorgulamak, bir pozisyonu sorgulamaktan daha değerlidir.
Bu demektir ki...
Ülkemizin hakem sorunu, birçok hakemin de kişilik sorunu vardır.
Eskişehirspor adına birçok güzellikten bahsedeceğimiz bir maçta hakemlerden bahsetmek zorunda kalmamız ülke futbolunun en büyük sorunudur...

Bu takım her şeye rağmen dün gece tabelada kazanamamıştır ama...
Bizim gönlümüzde bir galibiyetten çok daha fazlasını kazanmıştır.
Ve en önemlisi gelecek adına bu yıl ki en güzel ışığı vermiştir.