
(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK
KALİTE NEDEN DÜŞÜYOR?
Yayınlanma:
Ülke futbolunda son bir haftada herkesin hiç olmadığı kadar ortak noktalarda buluştuğunu görüyoruz.
Birincisi; kalitenin artık yerlerde süründüğü gerçeği...
Bu sorunun birçok sebepleri varken, çözüm üretilememesinin en büyük nedeni ise yöneticilerin günü kurtarma çabası. Gelecek adına hiçbir proje yok ve galiba futbol adına bu daha iyi günlerimiz!
İkinci orta nokta; federasyon, kulüpler ve maçların iyi yönetilmemesi.
Bu sorunun tek çözümü de aslında kökten temizliktir. Çünkü futbol geçmişinde eli kirlenen adamlarla temiz bir lig oynayamazsınız...
***
Eskişehir'de herkesin birleştiği ortak nokta şu ki; Gençlerbirliği ile oynanan maçta futbol şanssının bizim yanımızda olmadığıydı!
Kırmızı Şimşeklerin ortaya koymaya çalıştığı pozitif futbolu tabi ki alkışlayalım. Fakat defansın buyurganlığını parantez içine alalım. Ve en önemlisi; bu takım acaba Gençlerbirliği'nin izin verdiği ölçüde mi baskılı oynadı?
Yoksa gerçekten hücum futbolunun gerekliliklerini yerine getirdi de şanssızlık nedeniyle bunu sonuca yansıtamadı?
Bu sorunun cevabını önümüzde ki haftalarda alacağız.
Eskişehirspor adına genel anlamda sezonun tüm soru işaretlerine aslında en güzel cevap şudur ki;
Bu takımın bu sezon ligde kalması; Avrupa'ya gitmesi ve hatta şampiyon olması kadar değerlidir...
ÖN SÖZ OLUR MU?
Bölgesel Amatör Ligde ikinci haftayı geride bıraktık.
Sağlıkspor'u ilk kez resmi bir maçta izleme fırsatımız oldu. Önce şunu belirteyim ki; Avrupa'da bir futbolcu adayı 19'una kadar gelişimini tamamlayamadıysa ıskartaya çıkar. İşte bu yüzden Sağlıkspor'un çok genç takım imajı bana inandırıcı gelmemektedir. Kütahya maçında belli eksiklikler göze çarptı. Ama sıkıntı gençlik değil, tecrübesizlikti. Bu yüzden 4-5 hafta içinde bu takımın çok daha iyi işlere imza atacağına inanarak beklemekte fayda var...
Demirspor bu hafta öyle bir 3 puan aldı ki, içinde birçok hikaye barındıracak cinsten...
Eğer şampiyon olunursa bu galibiyet belki de dönüm noktası olacak ...
Son saniyelerde alınan bu tip galibiyetler takımlarda kenetlenmeyi de arttırır. Bunun örneklerini de çok yaşamışızdır. Dilerim bu galibiyet şampiyonluk hikayesinin ön sözü olur...
AMATÖR GERÇEKLER
Geçtiğimiz günlerde (ismini vermeyim) amatör futbolumuzun önde gelen yöneticilerinden biri bana bir mail atmış. Güzel ve aslında faydalı bilgilere yer vermiş. Amatör Kulüplerin hangi şartlarda liglerde var olmaya çalıştığını ve maçlara nasıl hazırlandığını anlatan bu bilgileri sizinle paylaşmak istedim.
'Eskişehir Amatör Kümesinin Durumu' şeklinde ki bilgi niteliğinde ki yazı şu şekilde:
'Bölgesel Amatör Ligde.....................2 Takım (Ligi Devam Ediyor.)
Süper Amatör Ligde........................11 Takım (Ligi Devam Ediyor.)
1.Amatör Ligde..............................14 Takım (Ligi Devam Ediyor.)
U-19 2.Gençler Liginde...................11 Takım (Ligi Devam Ediyor.)
U-17 Liginde.................................11 Takım (Ligi Devam Ediyor.)
U-15 Liginde.................................13 Takım (Ligi Devam Ediyor.)
Hal böyle olunca ligi devam eden takım sayısı......62 oluyor...
2.Amatör Ligde.............................20 Takım (Ligi Henüz Başlamadı.)
U-19 1.Gençler Liginde..................11 Takım (Ligi Henüz Başlamadı.)
U-16 Liginde.................................9 Takım (Ligi Henüz Başlamadı.)
U-14 Liginde.................................19 Takım (Ligi Henüz Başlamadı.)
U-13 Liginde.................................17 Takım (Ligi Henüz Başlamadı.)
Ligi Başlamayan Takım Sayısı ise toplam 88.
Dsi Bentspor, Anadolu Üniversitesi, Şekerspor, Alpuspor, Çukurhisar, Çiftelerspor, İnönüspor ve Kaymazspor takımlarının kendi sahalarının olduğu farz edelim. Bu kulüplerin alt yapı takımlarını da çıkartınca şehir merkezinde ligi devam eden ekip sayısı böylece 48 oluyor.
Ligi devam eden takımların haftada 3 antrenman yaptığını düşünürsek 144 çalışma eder. Bunu da antrenman başına 1,5 saat hesaplarsak yaklaşık 216 saat antrenman ediyor.
2.Amatör Kümede Beylikovaspor, Mahmudiyespor, Oklubalıspor, Sarıcakayaspor, Seyitgazispor, Sivrihisarspor ve Çiftelerspor takımının U-14 ve U-13 takımlarının kendi sahaları olduğu düşünülürse; şehir merkezinde ligi devam etmeyen takım sayısı 80 oluyor.
Ligi başlamayan takımların haftada 2 antrenman yaptığını düşünelim. Toplam 160 antrenman eder. Bunu da antrenman başına 1,5 saat hesaplarsak yaklaşık 240 saat çalışma yapar.
Yani şehir merkezindeki 128 takımımız haftada toplamda yaklaşık 456 saat antrenman yapmakta...
Şehrimizdeki Faal Futbol Alanları:
-Abdurrahman Temel Futbol Sahası
-Behiç Erkin Futbol Sahası
-Hasan Doğan Futbol Sahası
-Muttalıp Sentetik Futbol Sahası
Bu sahalarda hafta sonu maç oynanırken, hafta içi antrenman yapılıyor. Haftanın 5 günü ve günde 12 saat antrenman yapıldığını farz edersek (ki sporcuların okul durumundan, çalışanların iş durumundan ve sahalardaki çalışma saatleri açısından mümkün değil); 4 saha, 5 gün, 12 saat toplam 240 saat eder.
216 saat antrenman için saha yok!
Buyurun çıkın işin içinden.
Bu şartlarda takımlarını hazırlayarak liglere giren tüm amatör takımlarımızın yöneticilerini ve teknik heyetlerini kutlarken, hepsine sonsuz saygılar sunuyorum. Helal olsun şapkadan tavşan çıkarıyorlar'
İşte bu bilgilerden yola çıkarak sayın yöneticimizin gelmek istediği noktanın; Eskişehir'de spor tesislerinin kulüplere yetersiz kaldığı gerçeği olduğunu anlıyoruz.
Birde buna tesis yetersizliği olan Eskişehirspor alt yapısının belli sahaları kendi malıymış gibi kullandığını eklersek, sahası olmayan kulüpleri özellikle kış sezonunda çok zor günlerin beklediğini anlayabiliyoruz.
Eskişehir'de sportif anlamda tesisleşme adına şimdiye kadar hiçbir adım atılmamasının sıkıntıları her geçen gün büyüyor aslında. Şimdilerde yeni yeni belli adımlar atılıyorsa da kesinlikle yetersiz. Herkesin bildiği o can alıcı nokta şu ki; branş ayırmaksızın bu ülkede günü kurtaran yöneticiler sayesinde amatör spor günden güne bitiyor...
Sporda amatör ruhu ve alt yapısı zayıflayan bir ülkenin kaliteyi yakalaması imkansızdır.
Bu nedenle yazımızın başlığına en güzel cevabı, sanırım bu yöneticimiz ortaya koyduğu acı gerçeklerle veriyor.