
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
KALİTELİ EĞİTİM ANADİL HAKİMİYETİYLE EŞDEĞERDİR
Gelişmiş ülkelerdeki kaliteli eğitimin, en önemli unsurlarından biri, öğrencilerin, anadil hâkimiyetlerini sağlamaktır. Ülkemizdeki kaliteli eğitim için, ilk hedeflerden biri, öğrencilerimizin Türkçe' yi kullanma becerilerini mümkün olduğu kadar, üst seviyeye geliştirmek olmalıdır. Bunu sağlayamadığımız takdirde, öğrencilerimizi araştırmaya yöneltmemiz, düşünce kapasitelerini artırmamız mümkün değildir.
Ayrıca çocuklarımızın, eğitim- öğretim alanında başarısı, Türkçe' yi düzgün konuşabilme ve kullanabilme yanında, düşüncelerini sözlü ve yazılı olarak ifade edebilmesi ile de orantılıdır.
Ülkemizde sayıları çok azada olsa da, bu gerçeği bilen, kaliteli eğitim içinde, " TÜKÇE" yi olmazsa olmaz konumda gören yöneticilerimiz vardır. Bu yöneticilerimizden biri de, son günlerde gündemde olan, Eskişehir Milli Eğitim Müdür Sayın Ertuğrul Dindardır.
Sayın Dindar, öğrencilerin üzerlerinde yabancı kelime ve çizgi film karakteri resimlerinin bulunduğu önlük, yaka ve çanta kullanımını yasaklaması ülke genelinde ses getirdi. Sayın Dindar' ın Atatürk , Türk Bayrağı veya Türkçe yazılı ürünlerin tercih edilmesini istemesi ise hem ülkemiz, hem de çocuklarımız açısından, ciddi ve önemli bir karardır. Hatta kazanımdır.
Maalesef son yıllarda, öğrencilerin, üzerlerinde, yabancı kelime ve çizgi film karakterleri resimlerinin bulunduğu önlük, yaka ve çanta kullanmaları, Hatta kentlerdeki yabancı isimler, aklıselim ve ülkesinin geleceğini düşünen insanlarımızı rahatsız ediyordu.
Bu karar, doğru bir karardır. Nitekim Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, bir dizi incelemelerde bulunmak üzere Van'ın Erçiş ilçesini ziyarette, Sayın Dindar' sahip çıktı ve "Çantalar üzerinde yabancı kelimeler bulunacağına, Türkçe kelimeler bulunsun, öyle daha sempatik olur" dedi.
Ayrıca 'çantalar, üzerinde yabancı yazılar olmasın' diye bir genelgelerinin olmadığını da belirten Sayın Çelik, "Özellikle bunu kullananlara bir ceza vermek gibi bir gayemiz de yok" şeklinde beyanda da bulundu.
Öte yandan, Sayın Ertuğrul Dindar' ın, okullara gönderdiği yazılı bildirgede k, "Çocuklar İngilizce öğreneceklerse, bunu üzerlerine giydikleri kıyafetler ile değil, aldıkları dil dersi ile gerçekleştireceklerdir" ifadelerine, katılmamak mümkün mü?
Sayın Dindar' ın almış olduğu karar, her yönü ile doğru bir karardır. Nitekim Milli Eğitim Müdürü Sayın Dindar`ın kararına, Milli Eğitim Bakanlığı `ndan da destek geldi. MEB yetkilileri uygulamayı, `Takdir edilecek bir davranış. Öğrencilerin kullandıkları eşyalarda okulun hedefleri ile çelişen birtakım sembol ve simgelerin olması zaten istenmeyen bir şeydi. Okulların bireysel olarak böyle tedbirler alması bizi mutlu etti` sözleriyle desteklediler. Yetkililer, okulların, Türkçe `nin korunmasının ve doğru kullanılmasının öğretildiği yerler olduğunu belirterek, Bu tip araç ve gereçler çocukları pedogojik açıdan da etkileyebiliyor. Okulların, bu konuda tedbir alması doğru bir karar` dediler.
Ayrıca çocuklar, genellikle de duyduklarına değil gördüklerine inanırlar. Hal böyle olunca da alınan karar, çocuk psikolojisine ve eğitim- öğretim ilkelerine, özellikle de ülkemizin ve insanımızın geleceği açısından uygun bir karardır.
Aslında bu alanda Eskişehir, hep öncü oldu. Nitekim Eskişehir Milletvekillerinden Sayın Fahri Keskin ' de, Türkçe' nin kullanımı ve korunması ile yasa teklifinde bulunmuş ," Gelişmiş, çağdaş ülkelerde toplumun birlik ve beraberliğini sağlayan coğrafyayı vatani aştıran, yaşanan mekâna anlam kazandıran temel unsur "dil"dir. İnsanlık tarihinin bu müşterek özelliklerini kendi tarihimizde, toplum hayatımızda somut şekilde gözlemleyebiliyoruz. Türkçe' miz, yüzlerce yıllık kültür hayatımızın, medeniyetimizin mesnedidir- Rahmetli Yahya Kemal'in İfadesiyle "annemizin sütüdür".Dilimizin korunmasına, gelişmesine, toplumun çimentosu olma özelliğini koruyarak gelecek nesillere iletilmesine büyük özen göstermeliyiz." demişti.
Kültürü, özelikle de dili yozlaşan, Ana dili gerek toplum hayatında, gerekse bilim ve eğitimde ve yaşamda, geri plâna düşen bir milletin, geleceği ciddî şekilde tehlikeye düşer. Onun içinde, Türkçe' sahip çıkmak, üzerine düşeni de eksiksiz yapmak, her Türk vatandaşının, görevi olduğu kadar, hakkıdır da.
Sayın Ertuğrul Dinar' ı, kutluyoruz...