
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
KAMU KURUMLARI, ATAÇ VE ÜNLÜ'NÜN İLGİNÇ YANITLARI...
Tramvay-Tülomsaş ilişkisine dair tartışma artık çok sıktı.
Gereksiz bir gündem ve yapılan tartışmalar da bir o kadar gereksiz.
Hele hele işi; "Başbakanımız olmasaydı, tramvay olmazdı" boyutuna getirmek;
Çocukların misket kavgasından başka bir şeye benzemez.
Bu nedenle Dündar Ünlü'nün dünkü açıklamalarını garipsedim.
Konu tam kapanma yüz tutmuşken, böylesi bir çıkışa neden ihtiyaç duyduğuna da anlam veremedim!
***
Bu tartışmaların aslında kimseye yararı olmadığını da ifade etmek gerekli!
Aksine;
Bu arada Tülomsaş gibi bir değerimizin yıpratıldığını da fark etmeliyiz.
Bu yüzden bu polemiği tarafların daha fazla uzatmamasını diliyoruz.
***
Ünlü'nün dün yaptığı açıklamalarda yorumlanacak kısmın Tepebaşı Belediye başkanı Ahmet Ataç'ın serzenişlerine verdiği yanıtlar ile ilgili olması gerektiğini düşünüyoruz.
Nedeni belli;
Aslında ortada ciddi bir sıkıntı var.
Adı konulmamış, gündeme taşınmamış ama içten içe büyük mağduriyetlerin yaşadığı bir sorundan söz ediyoruz.
"Tepebaşı belediyesi ile kamu kurumlarının ilişkisini kesmesi meselesi"
Yaşanan sorunun tam adı budur!
"Tepebaşı Belediyesi okullara sokulmuyor konusundan çok öte bir sorun olduğu için yaşanan gelişmelere böylesine bir isim koyma gerekliliğini duyduk.
Zira;
Tepebaşı Belediyesi ve Başkanı Ataç'ın şehirde hızla yükselen trendi ile Tepebaşı Belediyesi'nin çeşitli kamu kurumları vasıtasıyla yapacağı hizmetleri eş değer görmek akla ziyan bir mantıktır.
Çünkü sözüm ona birileri Başkan Ataç'ın yükselişinin önüne, kamu kurumları ile set çekmek amacına girmiştir.
Mesele bu kadar çocukça olduğu için Ahmet Ataç'ın yaşadığı bu sorunu sürekli dillendirmediğini düşünüyoruz.
Ancak konusu açıldığında Ataç'ın buna dair bir siteminin olduğunu düşünüyoruz.
Velhasıl;
Ahmet Ataç ve ekibinin yıldızı, kamu kurumları ile yaptığı çalışmalar ile bunca parlamadı, parlamıyor...
Doğru siyaset, doğru söylem, her kesime ortak mesafe, daha çok sosyal proje, geliştirilen ilçe, gece gündüz demeden vatandaş için mesai harcama gibi unsurlar Ataç'ı öne çıkardı.
Şimdi ortada böylesine bir gerçek dururken, Tepebaşı Belediyesi'ni okullara sokmamak gibi bir düşüncenin içerisine girmek siyasetin hiçbir tarafına yakışmaz.
Soğuğun ayazında çocuklara bot ve kaban dağıtımının önüne geçmenin nasıl bir siyasi anlayışı olabilir?
Öğrencilerin daha çok sanatla, kitapla veyahut daha çok sosyal proje ile buluşmasının önünde durmanın hangi siyasi hesabı olabilir?
En kötüsü de;
Başka partinin belediyesi diye 7 yıldır iftar yapılan caminin bahçesini, sırf bu yüzden o belediyeye kapatmak hangi anlayışın ürünü olabilir?
Tüm bunları siyaset çerçevesinde izah etmek mümkün müdür?
Bunun açıklaması ancak gerçekleri görememektir!
Ve kamu kurumlarının bu konularda atacağı her adım o kurumu daha da küçültmekte;
Tepebaşı belediyesi yönetimi de halkın gözünde daha da yüceltmektedir.
Dediğimiz gibi;
Okulları ve cami bahçelerini yardım dağıtımına, çocuk gelişimi projelerine, sağlığa ve iftara kapatmak doğru bir anlayış değildir.
Asıl siyaset işte tam da budur!
Hem de çok ama çok ucuz bir siyasettir.
***
Sonuç olarak;
İl Başkanı Dündar Ünlü'nün "Ataç'ın kamu kurumları ile ilgili konuda niyeti farklı!" söylemine hiç katılmadığımızı ve hatta yadırgadığımızı söylemeliyiz.
Ünlü bu sözleri söylerken bile kamu kurumları aracılığı ile siyaset yaptığının da farkına varması gerektiğini düşünüyoruz.
Ve bu yüzden de Tepebaşı Belediyesi'nin çocukça tedbirlerle bu kurumlara sokulmaması ile ilgili soruşturma yapması gerektiğini de söylemeden geçmek niyetinde değiliz...