9...Hüseyin BÜDÜŞ (DİYALEKTİK BAKIŞ) Huseyinbudu

9...Hüseyin BÜDÜŞ (DİYALEKTİK BAKIŞ) Huseyinbudu

KAPİTALİZM SEBEP ; FAİZ VE ENFLASYON SONUÇ

Ülke kaynaklarının bir grup seçkin sınıfın elinde toplanması sonucu üretenlerin toplam gelirden aldığı pay her geçen gün azalmaktadır. Bütün dünya ülkelerinde ve ağırlıklı olarak ülkemizde yaşanan ve yoğunlaşarak devam eden gelir dağılımındaki adaletsizlik yaşanan dar boğazın esas sebebidir.
***
İthalatçı politikalar ve üretimde oluşan belirsizlik sonucu ortaya çıkan ürün darlığı ve bu darlığın giderilmesi için gereken planlama, düzenleme ve desteklemeler yapılmadığından sorunlar ötelenmektedir. Daha önceki yazılarımda sizlerle paylaştığım üzere, üreticinin yaşadığı sıkıntılar, bunların ekonomik ve sosyal yansımaları, stokculuk ve karaborsacılığın önlenemez yükselişi çözüm bekleyen bir sorun olarak karşımızda durmaktadır. İthalat/ihracat makasının ithalat lehine dış ticaret açığı olarak karşımıza çıkması ve oluşan cari açık bugün gelinen durumun temel sebeplerinden biridir. Sistemin yapısının bir sonucu olarak, yaşanan krizlerin yükünü emekçilerin sırtına saran bu sömürü çarkı ve bunların çıkarlarının bekçiliğini yapan gerici bağnaz ve kanlı baskı aygıtı, muhtelif kurumları kanalıyla da emekçi kitleleri sisteme bağlayarak, yoksulluğun ve sefaletin kader olduğunu onlara empoze edecek manipülasyonlar yapmaktadırlar. Bu durumun ülkemizdeki en belirgin örneği TÜİK sonuçları olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle işçi memur ve emekli maaşlarının belirleneceği bir dönem öncesi, TÜİK sonuçları mevcut enflasyon rakamlarının çok altında gösterilmekte , böylece bu sonuçlar ışığında belirlenen maaş artışları emekçileri açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşamaya mahkum etmektedir. Cuma günü TÜİK’ in açıkladığı enflasyon rakamları ile günlük yaşadığımız enflasyon rakamları birbirbiriyle örtüşmemekte, bu kadar da olmaz dedirtmektedir. Örnekleyecek olursak, Mayıs ayında akaryakıt fiyatları hızla artarken, diğer taraftan süt % 30, yoğurt % 22, çay % 55 oranında zamlandı. Bu zamlar birer örnek olarak karşımızda dururken açıklanan % 2,98’lik enflasyon rakamı adeta, acaba aklımızla alay mı ediliyor dedirtmektedir.
Ekonomistlerden oluşan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) Mayıs ayı enflasyon rakamlarını %5,46 olarak ortaya koymaktadır. TÜİK’in rakamları ile yarı yarıya fark olan bu belirleme, temmuz ayında memur ve emekli maaşlarının enflasyon karşısında onları daha fazla yoksulluğa itecek durumun kapısını aralamaktadır. Çünkü maaş artışlarında TÜİK verileri ölçü alınmaktadır. Ayrıca üretici enflasyon verilerindeki rekor artışlar aylara sari olarak tüketici enflasyonuna yansıyacağından, ocak ayı maaş artışlarından daha kısa zamanda temmuz ayı artışlarının da daha cüzdanlara girmeden eriyeceği bir gerçek. Görüleceği üzere, enflasyon kaynak yetersizliğinin bir sonucu değildir, çünkü bir yandan emekçi yığınların alım gücü düşerken diğer yandan bir avuç sermaye gruplarının ekonomik gücü yükselmektedir. Yani sistemin egemenleri olanlar ülkenin kaymağını yerken, büyük bi fedakarlıkla çalışan ve üreten milyonlarca insan büyük sıkıntılar çekmekte ve gelecek kaygısı yaşamaktadır.!

***
Bahsedildiği gibi faiz sebep enflasyon sonuç değil, zira sistemin kendisi sebep faiz ve enflasyon ikiz kardeş gibi sonuçtur. Bu sebep ortaya çıkardığı sonuçlar tekelci kapitalist sistemin bir dayatmasıdır. umutsa kaf dağının ardında değildir. Ezilenlerin, emekçilerin ve hak yoksunlarının vereceği ekonomik, sosyal ve siyasal mücadele, kısa ve orta vadede hak kazanıp biraz daha rahat yaşamalarını sağlayacak kapıyı aralarken, diğer taraftan sömürünün ve her türden adaletsizliğin ortadan kalkacağı iktidar yolunu açacaktır.! Zira adil bölüşürsek, yoksulluk kalmaz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
9...Hüseyin BÜDÜŞ (DİYALEKTİK BAKIŞ) Huseyinbudu Arşivi