1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

"Karacan 3. sırada olsaydı" diye başlayan cümleler var ya...

AK Parti Eskişehir Milletvekili aday listesinde tek değişiklik, Salih Koca'nın yerine Harun Karacan'ın listede yer alması oldu.
Bu durum parti içinde bir heyecan da yarattı.
Yaratılan heyecan Salih Koca'nın listede olmayışından mı? yoksa, Harun Karacan'ın listede olmasından mı?, ya da her ikisinin de etkisinden mi kaynaklandı bilemiyoruz.
Fakat...
Şu da bir gerçek ki, AK Parti Eskişehir'de 7 Haziran seçimi öncesinden daha hareketli, daha umutlu ve daha gayretli.
İşte bu durum parti çevresinde, Harun Karacan faktörüne bağlanıyor.
Partililerin büyük bir kısmında:
-"Karacan'ın listede olmasıyla birlikte parti ilk kuruluş yıllarındaki heyecanı yine yakaladı" görüşü geçerlilik kazanıyor.
Harun Karacan'ın adaylığının AK Parti çevresinde yansımaları böyleyken, aynı Harun Karacan'ın adaylığına, AK Parti dışından bakış açısı farklıydı.
Karacan'ın adaylığı ile ilgili dışarıdan çoğunlukla yapılan değerlendirme ise "Tamam. İyi isim olabilir. Partisine bir hava da getirebilir. Ancak, kendisi listenin rahatlıkla seçilebilecek yerinde. Belki 3 ncü sıraya konulsaydı AK Partinin Eskişehir'de birinci parti olması yönünde daha çok faydası olurdu. Şimdi garanti milletvekili seçileceği için, onu sevenler arasında AK Partili olmayanlar 'Nasıl olsa Harun Karacan milletvekili seçilecek' diyerek AK Partiye oy vermeyecektir."şeklindeydi.
Bize göre, bu değerlendirmenin,tam anlamıyla doğru bir değerlendirme olmadığı ortaya çıkıyor.
Zira...
Pek çok isimden "Normalde AK Partiye oy vermem ama, Harun olduğu için bu defa vereceğim diyenlere şahit oluyoruz.
Bunun nedenini sorduğumuzda ise, karşımıza çok ilginç gerekçeler çıkıyor.
-Kimsenin gitmediği düğün ve cenazelere gidip,o insanların yanında olmuş.
-Çocuğu olanı aramış,torun sahibi olanı kutlamış.
-Hastalanıp,hastaneye yatanın yanında bitmiş.
-Açılış yapana, hediyesiyle birlikte 'Hayırlı olsun' ziyareti yapmış.
-İşi olanın işini halletmek için yanına düşmüş.
-Seçim kazananı kutlamış, mali açıdan sıkıntıya düşene yardımcı olmuş.
Sonuç olarak:
Süreç içinde pek çok kişiye dokunmuş.
İşte o dokunduğu insanlar, ister istemez kendilerini Harun Karacan'a karşı borçlu hissediyor.
Belki bir oyla da olsa,bu borçlarını manevi olarak ödeyebileceğini düşünüyor.
O yüzden diyoruz "Harun Karacan'ın 2. sırada olmasıyla 3. sırada olması hiç bir şey fark ettirmemiş" diye.
Çünkü:
Seçilmesi garanti olmasına rağmen "Harun Karacan orada olduğu için mecburen o partiye oy vereceğim" diyenler var.
Bu da gösteriyor ki, AK Parti dışarıdan belirli oranda bir oyu Harun Karacan sayesinde alacak.
Alınacak bu oy AK Partinin Eskişehir'de birinci parti olmasına ve 3 Milletvekili kazandırmasına yetecek mi?
İşte bunu seçimin yapılıp,sandıkların açılmasıyla göreceğiz...

****************************

Pazar neşesi olsun

Şu sıralar siyaset hızlı.
1 Kasım'a kadar geçecek sürede her gün daha da hızlanacak.
Vaatler havalarda uçuşacak, kapıyı çalmayan parti ve aday kalmayacak.
Partilerin giydirilmiş araçları cadde ve sokaklarda bangır bangır bağıracak.
Apartman girişlerinde ve posta kutularında tomar tomar aday tanıtım broşürleri yığılacak.
Sokakta yürürken on adımda bir elinizi sıkıp,kendini tanıtan ve destek isteyen Milletvekili adayları olacak.
Kısaca...
Seçim günü olan 1 Kasım gününe kadar içimiz dışımız siyaset olacak.
O yüzden...
Biz bu 20 günde siyasetten bıkkın bir hale gelmeden önce, siyasetin gülümseten yüzünü, birkaç siyaset fıkrasıyla gösterelim istedik.
İstedik ki, bu da size siyasetin Pazar neşesi olsun...

xxx

Köylünün biri, sürekli tarlasına zarar veren ve tarlayı perişan edenin ne olduğu anlamak için, bir plan yapar. Bir kuytu köşeye çekilir ve gece gündüz beklemeye karar verir. Akşam karanlığı yeni çökmüştür ki; bir hışırtı duyar ve dikkat kesilir. Bir de bakar ki kocaman bir ayı. Tarladaki ekinden koparıyor, kokluyor beğenmediklerini atıyor, beğendiklerini karnını doyuruncaya kadar yiyor. Köylü çok şaşırıyor ve emin olmak için, bir akşam daha bekliyor. Ertesi akşam yine aynı ayı, aynı şekilde geliyor ve ekinleri koparmaya başlıyor. Köylü dayanamıyor, tüfeğini doğrulttuğu gibi ayı orada vurup öldürüyor. Olay resmi makamlara intikal ediyor... Hakim duruşmada soruyor:
- Evladım! Sen av yasağı olduğunu bilmiyor musun? Bu hayvanlar koruma altında. Nasıl bu hayvanı öldürürsün? Yasalara göre; tutuklanman ve 15 yıl hapis cezası ile cezalandırılman gerekiyor.
Köylü çok şaşırıp, hakime soruyor:
- Nasıl olur hakim bey bu hayvan benim bütün tarlamı mahvetti. Hatta bana da saldırdı. Ben de onu öldürdüm!
Hakim:
- Vallahi evladım! Bu kanunu ben yazmadım. Bunu meclistekilere soracaksın ben sadece uyguluyorum.
Köylü bir kez daha şaşırır ve şöyle der:

-Bu ayının da mecliste adamı varsa pes doğrusu!

xxx

Diktatör bir akşam bar içeri girer. Tezgâhtara yaklaşır. Hafif içkili bir adamın yanına çöker. Oradan buradan konuşurlarken sorar:
- Böyle her gün içmek için ne kadar kazanıyorsun?
Sarhoş:
- Günde 2 bin lira.
- Peki kemerleri biraz sıkalım diye ücretleri azaltıp, koşulları ağırlaştırsak, ne kadar kazanırsın?
Sarhoş:
- 4 bin lira.
- Peki biraz daha sıkarsak kemerleri?
- O zaman 5 bin liraya para demem.
Diktatör:
- Bu ne biçim iş. Köküne kadar sıkarsak?
- O zaman muhakkak 10 bin lira kazanırım!
Diktatör iyice şaşırıyor, adamın ne iş yaptığını da çok merak ediyor.
- Şeytan mısın, nesin? Ne iş yapıyorsun?
- Mezarcıyım!...
Xxx
Adamın biri yolda giderken, birden ayağı kayıp düşmüş. Arkasından gelen adam, kalkmasına yardım etmiş. Düşen adam teşekkür ettikten sonra:
- Sizin bu iyiliğinize nasıl karşılık verebilirim? demiş.
- Vallahi ben şimdiki iktidar partisinin bir üyesiyim. İlk seçimlerde bizim partiye oy verirseniz, ödeşmiş oluruz...
Adam ters ters bakmış karşısındakine:
- Beyefendi... Beyefendi... demiş.
Ben düşünce k...çımı yere vurdum, kafamı değil!...

*************************

Boşuna uğraşıyorsun...

Sevdiğimiz bir dostumuz, 7 Haziran seçimi öncesinde de aramıştı yazılarımızla ilgili takılmak için, yine aradı...
-"Boşuna uğraşıyorsun" dedi yine...
İkinci kez aynı şeyleri tekrarlarcasına Devam ederek "Yazıp-çiziyorsun ama, iş yine olacağına varacak" dedi.
Yine anlayamadığımızı görünce...
-"Siyaset" dedi, "Siyaset yazıyorsun ya. İşte ondan bahsediyorum. Kendini boşa yoruyorsun. Nasıl olsa iş olacağına varacak" dedi.
-"Nasıl yanı?" diye sorduğumuzda ise...
-"Yahu, nasılı yok. Seçim yapılacak. 6 Kişi Milletvekili olacak. İkinci dönem vekil olacaklar zaten bu güne kadar ne yapıyorsa, aynı şeyi yapmaya devam edecek. İlk kez Milletvekili olanlar da, önce araçlarını yenileyecek. Yeni araçların sol köşesine TBMM çıkartmasını yapıştıracak. Arada sırada Eskişehir'e gelip gidecek. Dört yıl boyunca bir-kaç soru önergesi verecek. Olacağı bu işte" dedi.
Düşündük söylediklerini...
Adam haklı...
"Seçim" dediğimiz olay, basite indirgenirse 6 kişinin Eskişehir adına TBMM de bulunmasından ibaret.

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi